Mortal Instruments RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mortal Instruments RPG

Ölümcül Oyuncaklar'a Hoşgeldiniz...Görmediklerinizi Keşfetmeye Hazır mısınız?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 1. Dönemin Son dersi

Aşağa gitmek 
+2
K. Lady Walsh
Elizabeth Rose Wayland
6 posters
YazarMesaj
Elizabeth Rose Wayland
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Elizabeth Rose Wayland


Lakap : Lizbeth
Mesaj Sayısı : 2356
Kayıt Tarihi : 11/07/10

Karakter Detayı
Statü: Site Kurucusu
Uyarı: 0/0

1. Dönemin Son dersi Empty
MesajKonu: 1. Dönemin Son dersi   1. Dönemin Son dersi Icon_minitimeSalı 19 Ekim 2010, 16:10

İlk Olarak Kuralları okumalısınız
Link: https://mortalinstruments.forum.st/drama-snf-f50/ders-kurallar-ve-mufredat-t914.htm#7283

Dersin Adı: 1. Dönemin Son dersi
Dersin Profesörü: E. Rose Wayland
Dersin Tarihi : 19. Ekim - 23 Ekim arası (Kurguya göre şubat ayında olduğunuzu unutmayın)Belirtilen tarihten girenler geç kalmış sayılacaktır.
Dersin Konusu: TiradLar

Tirad :
Spoiler:

İşlenişi:

Profesör Wayland Kısa krem rengi bir elbise ile sınıfa girdi. Saçlarıı her zamanki gibi açık bırakılmıştı ve Ayağında dizine kadar gelen siyah deri çizmeleri vardı. Oyun sahnesi şeklinde olan sınıfta bütün çaylaklar ayağa kalkarak rahibeyi selamladılar. Gece evine döndüğünden beri ilk kez çaylaklarının karşısındaydı. Hiç bir konuya değiinmeden sadece " Burada bulunduğum süre içerisinde yeni bir dırama profesörü gelen kadar derslerinize ben gireceğim. Balo'dan sonra sömestr tatiline gireceksiniz. Ancak yeni sömestr yoğun bir ders programı başlayacak. Duyuru panosunu iyi takip edin." Ses tonu her zamanki gibi net ve kesin olan rahibe çaylaklarıyla göz teması kurmayı ihmal etmiyordu. Bu ders 'Tirad' konusunu işleyeceklerinden bahsetti. Bazı temel biglilerden sonra herkezin istediği bir Tiradı seçmesine izin verdi. Çaylaklar sahneyye tek tek çıkarak seçtikleri Tiradları sergilediler.. Ders sonunda Elizabeth onlara ödev verdi. " Ödevleri yarına kadar odama getirin. Uğurlar olsun çaylaklarım" diyerek sınıftan çıktı.

Dersin Ödevi-:
1: Tirad nedir Ayrıntılı açıklayınız...
2: En sevdiğinizi İki tiradı yazın.
3: Neden bu tiradları seçtiniz..

Not: Ödevleri bana pm atın


En son Elizabeth Rose Wayland tarafından Cuma 22 Ekim 2010, 14:39 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mortalinstruments.forum.st/
K. Lady Walsh
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
K. Lady Walsh


Mesaj Sayısı : 184
Yaş : 29
Kayıt Tarihi : 30/09/10

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

1. Dönemin Son dersi Empty
MesajKonu: Geri: 1. Dönemin Son dersi   1. Dönemin Son dersi Icon_minitimeSalı 19 Ekim 2010, 16:35

Lady aceleyle drama sınıfına girdi. Her zamanki gibi geç uyanmış ve hemen hazırlanamamıştı. Dersliğe girdiğinde profesörün gelmediğini görmüş ve çok rahatlamıştı. Dersin profesörü Vampirler Yüksek Rahibesi Elizabeth Rose Wayland'dı. Lady profesörü her zaman çok sevmiş ve her zaman kendine bir idol olarak görmüştü. Geçip yerine oturdu. Çok geçmeden Profesör Wayland'da içeri girdi. Her zamanki gibi çok hoş görünüyordu. Krem rengi elbisesi üzerinde harika görünüyordu. Lady bir an için aynı elbise onda da bu kadar güzel duruyor mu diye düşündü. Cevabını biliyordu; Hayır.Profesör Wayland çaylakları selamladıktan sonra
" Burada bulunduğum süre içerisinde yeni bir dırama profesörü gelen kadar derslerinize ben gireceğim. Balo'dan sonra sömestr tatiline gireceksiniz. Ancak yeni sömestr yoğun bir ders programı başlayacak. Duyuru panosunu iyi takip edin." diye söze başladı.
Balo... Her şekilde mükemmel olmalıyım baloda diye düşünmeye başladı Lady. Acaba Conerus da gelir miydi? Gelmesini çok istiyordu.
Düşüncelerini bir kenara bırakıp derse odaklandı. Konuları Tiradtı. Lady önündeki kitaba baktı. Yanında her zaman o günkü derse göre kitabını bulundururdu. Önündeki kitapta
Tirad: Kendi içine kapalı, uzun replik. Tirad, karşılıklı hızlı söz alışverişinin yani diyalogun tam karşıtıdır.
yazıyordu.
Profesör Wayland onlardan istedikleri bir tiradı seçmelerini istedi. Lady neyi seçeceğini çok iyi biliyordu. Shakespeare... Lady Shakespeare'yi çok severdi ve neredeyse bütün şiirlerini biliyordu. Şimdi de Shakespeare'nin ünlü tiradı Macbet aklındaydı. Bunu lisedeyken de sergilemişti ve büyük beğeni toplamıştı.
Hemen parmağını kaldırıp tiradına başladı.
"Macbeth
Yapmakla olup bitseydi bu iş,
Hemen yapardım, olup biterdi.
Döktüğüm kanla akıp gitse her şey,
Bir vuruşta sonuna varılsa işin,
Bir anda bu dünyayı olsun kazanıversen,
Zaman denizinin bir kumsalı olan bu dünyayı
Öbür dünyayı gözden çıkarır insan.
Ama bu işlerin daha burada görülüyor hesabı.
Verdiğimiz kanlı dersi alan
Gelip bize veriyor aldığı dersi.
Doğruluğun şaşmaz eli bize sunuyor
İçine zehir döktüğümüz kupayı.
Adam burada, iki katlı güvenlikte:
Bir kere akrabası ve adamıyım:
Ona kötülük etmemem için iki zorlu sebep.
Sonra misafirim; Değil kendim bıçaklamak,
El bıçağına karşı korumam gerek onu.
Üstelik bu Duncan, ne iyi yürekli bir insan,
Ve ne bulunmaz bir kral.
Her değeri ayrı bir İsrafil borusu olur
Lanet okumak için onu öldürene!
Acımak yeni doğmuş bir çocuk olur, çırılçıplak,
Kasırganın yelesine sarılmış,
Ya da bir melek, görülmez atlarına binmiş göklerin,
Ve gider dört bir yana haber verir
Bu yürekler acısı cinayeti,
Göz yaşı savrulur esen yellerde.
Sebep yok onu öldürmem için,
Beni mahmuzlayan tek şey, kendi yükselme hırsım;
O da bir atlayış atlıyor ki atın üstüne
Öbür tarafa düşüyor, eğerde duracak yerde."

Sınıftan alkışlar yükseliyordu. Lady sessizce güldü. Dramayı her zaman çok sevmişti özellikle de böyle eserler sergilendiği zaman.
Ders bitimine doğru Profesör Wayland çaylaklarına ödevlerini verdi ve
"Ödevleri yarına kadar odama getirin. Uğurlar olsun çaylaklarım"
diyerek sınıftan çıktı. Lady de kitaplarını toplayıp odasına doğru yürüdü.



Derse ilk katılan olduğun için tebrik ederim. Çok güzel bir eser seçmişsin. Kendini biraz daha konuşturmanı ve biraz daha hayal gücü tercih ederdim. Eseri çıkaracak olursak kısa kalıyor. Ancak betimlemeler yerinde.. Ödevini zamanında teslim etmelisin. 50 üzerinde : 36 Tebrikler. E. Rose Wayland
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Amy Clare
Nefilim | Gölge Avcısı
Nefilim | Gölge Avcısı
Amy Clare


Lakap : Cellat.
Nerden : Manhattan
Mesaj Sayısı : 254
Yaş : 29
Kayıt Tarihi : 23/08/10

Karakter Detayı
Statü: Moderatör
Uyarı:

1. Dönemin Son dersi Empty
MesajKonu: Geri: 1. Dönemin Son dersi   1. Dönemin Son dersi Icon_minitimePerş. 21 Ekim 2010, 16:08

Elimde kitaplarım, kafamda bin bir tülü düşünce ile drama sınıfına girmiştim ve arkalardan bir sıraya geçip oturmuştum.Eskiden beri hep arkada oturmayı severdim.Herkesden uzak bir şekilde düşüncelerimi daha iyi toplayabildiğim içindi bu. Biliyordum tuhaftı ama ne yapıyım buda benim bir takıntımdı. Sınıf yeni yeni dolmaya başlıyordu ki içeriye drama profesörümüz olan bayan girdi. Krem rengi vücuduna tam oturan bir elbise , ayaklarına da dizlerine kadar uzanan siyah bir çizme giymişti. Saçlarını ise salık bırakmıştı.Hem şık ve çekici, hem de doğal görünüyordu. Kendinden emin adımlarla oyun sahnesine doğru yürümüştü ve bizde saygıyla ayağa kalkmıştık. " Burada bulunduğum süre içerisinde yeni bir dırama profesörü gelen kadar derslerinize ben gireceğim. Balo'dan sonra sömestr tatiline gireceksiniz. Ancak yeni sömestr yoğun bir ders programı başlayacak. Duyuru panosunu iyi takip edin." Dedi. Kendi kendime “Ne balosu “ diye mırıldandım. Birde başıma balo çıkmıştı. Kimseyi tanımadığım bir okulda bir baloya katılmak ne kadar ironik diye düşündüm ve gülümsedim. Profesör derse başlamıştı ve tiradı işliyordu. Bende ders kitabından takip ediyordum ki bir kız söz aldı ve Sheskpear’ın bir tiradını okumaya başladı.Kız okudukça etkisinde kalıyordum. Gerçekten dramaya yeteneği vardı. Benim de bildiğim ve daha öncede okuduğum birkaç tirad vardı.William Sheskpear’ın Hamlet oyunundan Ophelia’nın bir tiradını söylemek için söz aldım . Profesör başını sallayarak bana söz hakkı verdi.
Nasıl ayırt ederim bir bakışta
Seveni sevmeyenden?
Külahından, tozlu çarıklarından,
Elindeki değnekten.
Öldü, güzel sultanım çoktan öldü.
Öldü, gömüldü bile.
Başında yemyeşil otlar büyüdü,
Taşı dikildi bile.
Ne olur dinleyin!
Ak kefenler giyindi kardan beyaz,
Sarıldı çiçeklere.
Arar arar sevdiğini bulamaz,
Ağlayanlar içinde.
Fırıncının kızı baykuş olmuş diyorlar. Allah korusun. İnsan ne olduğunu bilir, ama ne olacağını bilemez. Tanrı bereketini eksik etmesin sofranızdan. Kendiniz hiçbir söz söylemeyin sakın bunun üstüne, ama ne demek olduğunu soran olursa şöyle dersiniz:
Yarın bayram, Saint Valentine bayramı,
Erken uyanır herkes.
Ben bir kızım, gelirim pencerene,
Eşim ol derim sana.
Delikanlı kalktı, hemen giyindi,
Açtı kıza kapısını.
Kız girdi içeri, kız girdi ama,
Kız çıkmadı dışarı.
Ayıp, ne ayıp şey bu!
Fırsat bulan her genç yapıyor bunu
Yüzü kızarmaksızın.
Kız dedi: Bu işi yapmazdan önce
Evleniriz demiştin?
Delikanlı şöyle karşılık verdi:
Evlenirdim sabah sabah gelip de
Koynuma girmeseydin.
Elbet bir gün düzelir her şey. İnsan sabırlı olmalı; evet ama ağlamamak elimde değil düşündükçe soğuk topraklara gömüldüğünü. Geceniz hayrolsun, bayanlar, iyi geceler, güzel bayanlar, iyi geceler, iyi
geceler!” dedim ve sustum. Benden önce tirad okuyan kız bana baktı ve gülümsedi. Bende onun gülümsemisine karşılık vermiştim.

Ders bitiminde prefösörümüz ödevlerini verdi ve geldiği gibi kendinden emin adımlarla dışarı çıktı.


Sende sevdiğim bir eser seçmişsin Biraz daha fazla hayal gücü tercih ederdim. Seninkide eseri çıkaracak olursak kısa kalıyor. Ödevini zamanında teslim etmelisin. 50 üzerinde : 38 Tebrikler. E. Rose Wayland
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Arianna Lucy Warren
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Arianna Lucy Warren


Lakap : Lucy yada Arianna yok takma ad falan .d
Nerden : Kranlık bir yerden *
Mesaj Sayısı : 1428
Yaş : 30
Kayıt Tarihi : 19/10/10

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

1. Dönemin Son dersi Empty
MesajKonu: Geri: 1. Dönemin Son dersi   1. Dönemin Son dersi Icon_minitimeCuma 22 Ekim 2010, 13:29

Dersim dramaydı.Dışarısı souktu ve ben boş dersimde yemekhanede takılmıştım.Koşa koşa drama sınıfının olduğu kata çıktım.İçeri girdiğimde drama profesörümüz derse girmiş çaylaklara birşeyler anlatıyordu.
''-Özür dilerim profesör sanırım geç kaldım.''dedim.
Gülümsedi ve:
''-Önemli değil tatlım yerine geçebilirsin.''dedi.
Gülümsemesi o kadar huzur doluyduki bana annemi hatırlatmıştı.Onu uzun zamandır görmüyordum.Özlediğimi hissettim.Konumuz anladığıma göre tirad'lardı.Az önce 2 tane çaylak parmak kaldırmış ve William Shakespeare'in tradlarından okumuşlardı sanırım.En azından profesör bunu söylemişti.Ancak o başka bir şairin tradını istiyordu sanırım.Çünkü tekrar o büyüleyici sesiyle:
''-Okumak istediği bir tradı olan varmı?''diye sordu.
Kimseden ses çıkmıyordu.Sanırım sınıfın cesaretli 2 kızı çoktan ortaya çıkmış ve tradlarını okumuşlardı.Kendi kendime hadi Lucy hadi diyordum.Çünkü ben gece evine gelmeden önce drama derslerinde pek çok trad okumuştum.En sonunda dayanamadım ve parmak kaldırdım.Ve tabiki ayağa kalkan ben oldum.Profesör:
''-Evet Lucy bize okumak istediğin trad ne?''dedi.
Birden gözler benim üzerime çevrildi.Heycanlandığımı hissettim ama sakin olmalıydım.Profesöre:
''-En sevdiğim rdalardan biri olan Anton Çehov'un yazdığı Martı adlı eseri efendim.''dedim ve Profesörün konuşmasını bekledim.O ise sadece gülümsedi.O an devam etmem gerektiğini anladım.Ve tradıma başladım.
Bastığım toprağımı öpüyordunuz ?Vurmanız,öldürmeniz gerekirdi beni!O kadar yorgunum ki...Biraz dinlensem!Dinlenebilsem...Bir martıyım ben..Yo,değil...Aktrsim...Öyle değil mi ?? O da burada demek...İyi...Tiyatroya inanmıyordu;hayallerimle alay ederdi hep.Ona bakarak bende inancımı yitirdim;maneviyatım kırıldı...Aşk üzüntüleri,kıskançlıkta bir yandan...Yavrum için korkuyordm hep...Miskinleştim,Küçüldüm,oyunum manasızlaştı...Sahnede düzgün yürüyemiyordum;ellerimi ne yapacağımı bilemiyor,sesimi idare edemiyordum.İnsan kötü oynadığını hissedince ne acı duyar,bilemezsiniz!Martıyım ben...Yo...Değil de... Şey,siz o aralar bir martı vurmuştunuz,hatırlarmısınız??Yaa...Böyle işte...Gelmiş bir adam,durup dururken,laf olsun diye,yok etmiş kuşcağızı...Tam küçük hikaye konusu...Gene de söylemek istediğim bu değildi.Ne diyordum?Evet sahneden bahsediyordum.Şimdi öyle değilim artık:gerçek bir aktrist oldum.Şevkle,coşkunlukla oynuyorum.Kendimden geçiyorum sahnede...Oyunumu,herşeyimi gerçekyen güzel,geçekten değerli görüyorum artık.Buraya geleli beri her yanı dolaşıyorum.Hem yürüyor,hem düşünüyorum;ruhumun günden güne nasıl kuvvetlendiğini duyuyorum.Size bir şey söyleyeyim mi.Kost ya,bizim işlerde,sahne olsun,yazı olsun,ün,yaldız,kurduğumuz hayaller değil,sabırlı olmak önemli;buna iyice inandım.Kaderine katlan,inancını yitirme...Şimdi acı duymuyorum artık,ödevimi düşündükçe hayattan korkmuyorum.

dedim ve tradımı bitirdim.Herkes gözleri açılmış bir şekilde bana bakıyordu.Utandığımı hissettim.Yanaklarım kızarmaya başladı.Profesör:
''-Anton Çehov'un bu eserini bizimle paylaştığın için teşekkürler Lucy.''dedi.
Bende gülümseyip yerime oturdum.Biraz sonra zil çaldı ve profesör konuyu bitirip çıktı.Zil çaldığında bütün herkes benden önce tradlarını okuyan 2 kızı ve tabiki beni konuşuyorlardı...

Çok başarılı olmuş. Keşke biraz daha uzun olsaydı.. Renk tercihi dışında gözüme batan hiç bir sorun yok. Ödevinide teslim aldıım.. Ders bitimiinde panoda toplam puanını bulabileceksin. 50 üzerinde : 41 Tebrikler.
E. Rose Wayland
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eámanë
Nefilim | Gölge Avcısı
Nefilim | Gölge Avcısı
Eámanë


Lakap : Cellat.
Nerden : İdris.
Mesaj Sayısı : 728
Yaş : 31
Kayıt Tarihi : 20/08/10

Karakter Detayı
Statü: Yönetici
Uyarı:

1. Dönemin Son dersi Empty
MesajKonu: Geri: 1. Dönemin Son dersi   1. Dönemin Son dersi Icon_minitimeCuma 22 Ekim 2010, 14:28

Ah lanet olsun. Ders Dramaydı ve ben geç kalıyordum. Niye o kadar dolanmıştım ki soğuk ve sisli bahçe de? Benim aklımdan zorum mu vardı? Bunun cevabı netti. Evet kesinlikle. Adımlarımı hızlandırdım ve soluk soluğa içeri girdi.
" Özür dilerim Profesör.." dedim ve Elizabeth başını eğip içeri girmem için işaret etti. Elimdeki kitapları arka sıralardan birine bıraktım ve kimler var kimler yok diye sınıfa bir göz gezdirdim. Lady'i görmüştüm ona gülümsedim ve tanımadığım iki çaylağa baktım. En son gözlerim muhteşem güzellikteki Elizebeth'e takıldı. Üzerinde kısa krem bir elbise vardı, dizine kadar gelen siyah deri çizmeleri elbiseyi tamamlamıştı. Her zaman hayran olduğum dolgun kahve saçlarını açık bırakmıştı. Elizabeth'e gülümsedim ve yerime oturdum. Bir anda kendimi onun yanında sönük hissetmiştim. Amacım onunla kendimi kıyaslamak değildi elbette. Sadece üzerimdeki siyah pantalon, gül kurusu uzun kollu tişört ve onun üzerindeki siyah ceketim çok basit görünmüştü gözüme..
"...derslerinize ben gireceğim. Balo'dan sonra sömestr tatiline gireceksiniz. Ancak yeni sömestr yoğun bir ders programı başlayacak. Duyuru panosunu iyi takip edin."
dedi net bir sesle. Konuşmanın yarısına yetişmiş olsam da neyden bahsettiğini anlamıştım. Drama Profesörümüz yoktu ve o gelene kadar Elizabeth derslerimize girecekti. Açıkçası buna sevinmiştim. Sevinmemde en büyük pay bir balonun yapılacak olmasıydı. Yüzümdeki aptalca sırıtmayı bir kenara bıraktım ve dersi dinlemeye koyuldum. Bugün derste tiradları işleyecektik. Elizabeth herkesten bir tirad seçmelerini ve bu tiradları sahnelememizi istedi. İlk Lady kalktı ve Shakespeare
'ın Macbet tiradını sergiledi. Gerçekten etkilenmiştim.. Ardından yeni gelen 5.sınıf bir çaylak çıktı. O da Shakespeare'ın Hamlet oyunundaki Ophelia'nın bir tiradını sundu. Bu kız gerçekten iyiydi. Ardından başka bir çaylak söz aldı. 4.sınıftı ve bu kızıda ilk kez görüyordum. Yeni gelmiş olmalıydı. Hey, bir anda insanların hepsi işaretlenmeye mi başladı? Bu kız da Anton Cehov'dan Martı adlı bir tiradı okudu ve sustu. Elizabeth'in gözleri üzerimdeydi.. Yanıma yaklaştı ve
" Sen hangi tiradı seçtin Tess?" dedi. Oysa ben daha bir tirad seçmemiştim. Şimdi yandım derken aklımdan bildiğim tiradları geçirmeye başladım. Ezberimde mutlaka olmalıydı. Elizabeth bir kez daha sordu.
" Tess bir tirad seçtin değil mi?" dedi.. O anda aklıma Shakespeare'ın Helena tiradı geldi ve başımı sallayıp gülümsedim.
" Tabii ki Profesör. Ben Shakespeare'ın Helena tiradını seçtim. " dedim.
" Hadi bakalım Tess şimdi de seni görelim." dedi. Oturduğum yerden kalktım ve dersliğin ön tarafına yürüdüm. Bütün çaylakların gözlerinin içine baktım ve en son Elizabeth'e bakıp tiradıma başladım.
"Oo, anlaşılan bu da çeteden. Şimdi üçü bir araya gelmiş,
Kendilerince eğleniyor, oyuncak gibi oynuyorlar onurumla.
Seni hain, seni iyilik bilmez Hermia;
Sen de mi bunlarla kafa kafaya verdin,
Bana bu iğrenç hakaretleri layık gördün?
Hani içtiğimiz su ayrı gitmiyor;
Her saatimiz birlikte geçiyordu;
Kardeşlik yemini etmiş,
Bizi ayırıyor diye, ayağına tez zamanı paylaşmıştık!
Okul arkadaşlığı, tertemiz çocukluğumuz, hepsi unutuldu mu?
Gün olmuş, iki hünerli Tanrı gibi, iğnelerimizi almış,
Bir mindere oturmuş, bir minder üzerinde
İkimiz bir çiçek yaratmıştık.
Duygularımız bir, bir ağızdan söylemiştik şarkımızı.
Ellerimiz, bedenlerimiz, seslerimiz, düşüncelerimiz
Kaynaşmıştı sanki.Birlikte büyüdük: bir çift kiraz gibi;
Görünüşte ayrı, ama ayrım yerinde birleşmiş,
Bir sap üzerinde şekillenmiş iki şirin tane.
Görünüşte iki beden, ama atan tek yürek:
Bir şövalyenin armasındaki birbirinin tıpkı resimler gibi ,
Tek kişiye ait ve tepesinde tek bir başlık.
Yılların sevgisini ikiye mi ayıracaksın şimdi?
Bu adamlara katılıp zavallı arkadaşını mı ezeceksin?
Ne dostluğuna yakışır bu, ne genç kızlığına.
Sızıyı duyan yalnız ben olsam da,
Hem kendi adıma kınıyorum seni, hem kızlar adına

Sen değimlisin Lisander'ı peşime takan;
Yüzümü gözümü övsün , beni küçük düşürsün diye?
Öteki sevdalın Demetrius'u sen kışkırtmadın mı?
Daha biraz önce beni ayağıyla iten,
Tanrıça, peri kızı,göksel, eşsiz, seçkin, diyor şimdi.
Nefret ettiği kişiye insan bunları neden söyler,
Hele Lisander, ruhu senin aşkınla doluyken:
Niye onu inkar eder, bana sevgi gösterisi yapar?
Senin izninle, senin kışkırtmanla tabii.
Ne olmuş senin kadar hoş, senin kadar çekici,
Bahtı açık değilsem?
Sevilmeden seviyor, hep itiliyorsam ne olmuş?
Hor görmektense acımam gerekmez mi bana?

İyi, iyi devam edin, üzülmüş gibi yapın,
Arkamı döndüğümde dil çıkarın, dudak bükün;
Birbirinize göz kırpın,sürdürün bu tatlı şakayı.
Neşenizi bozmazsanız, bakarsınız tarihe geçer.
Biraz acıma duygusu, biraz terbiye olsaydı sizde,
Böyle alay konusu yapmazdınız beni.
Neyse, haydi hoşçakalın;
Belki kusur bende , çaresi ya ayrılıkta ya ölümde..."
dedim ve selam verip sırama doğru yürüdüm. Bütün çaylakların gözü bendeydi. Elizabeth memnun bir ifadeyle bana baktı ve gülümsedi. Elini omzuma koydu ve sıktı. Bu beni onayladığını ve tiradımı beğendiğini gösteriyordu. Mutlu bir şekilde gülümsedim. Elizabeth dersliğin ortasına doğru ilerledi ve ödev verdi. " Ödevleri yarına kadar odama getirin. Uğurlar olsun çaylaklarım" dedi ve derslikten çıktı. Yüzümdeki gülümseme hala yerli yerindeydi. Kitaplarımı topladım ve koluma aldım. Çantamı da boynuma astıktan sonra ağır ağır adımlarla derslikten çıktım..


Çok başarılı olmuş. Karakterime uygun gözlemler konuşturmuşsun.. Çok iyi.. Ders bitmeden ödevini pm ile atmanı bekliyorumç. Ders bitimiinde panoda toplam puanını bulabileceksin. 50 üzerinde : 45 Tebrikler. E. Rose Wayland
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Rose Wayland
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Elizabeth Rose Wayland


Lakap : Lizbeth
Mesaj Sayısı : 2356
Kayıt Tarihi : 11/07/10

Karakter Detayı
Statü: Site Kurucusu
Uyarı: 0/0

1. Dönemin Son dersi Empty
MesajKonu: Geri: 1. Dönemin Son dersi   1. Dönemin Son dersi Icon_minitimeCuma 22 Ekim 2010, 14:38

Ödevlerini teslim etmeyen çaylaklar pazar gününe kadar pm ile bana göndermelidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mortalinstruments.forum.st/
Eva Jenny Olivia
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Eva Jenny Olivia


Lakap : Eva,Jen.
Nerden : Phoenix/Arizona
Mesaj Sayısı : 78
Yaş : 30
Kayıt Tarihi : 09/10/10

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

1. Dönemin Son dersi Empty
MesajKonu: Geri: 1. Dönemin Son dersi   1. Dönemin Son dersi Icon_minitimeC.tesi 23 Ekim 2010, 21:45

'Dönemin son Drama dersi.'Eva ağır ağır havluda ilerlerken aklındaki tek düşünce buydu.Ne şubat ayının yanında getirdiği soğukluk ne de yürürken oda arkadaşının ona giydirmek zorunda kaldığı topukluların çıkardığı ses umrundaydı.Şuan tek ilgilendiği şey Drama dersiydi.
Düşüncelerine dalıp gitmişken şuan umrunda olan tek şeyin elinden kayıp gideceğini farketti.Biraz daha oyalanırsa kesinlikle derse yetişemeyecekti ve Eva bu dersin tek bir dakikasını bile kaçırmak istemiyordu.Adımlarını sıklaştırırken giydiği topuklu ayakkabılara bir kez daha sövdü ve 1.katı tırmanmaya başladı.
Sonunda dersliğin kapısının önüne geldiğinde derin bir nefes aldı ve sesini ayarlayarak içeri girdi.Profesör derse çoktan girmiş hatta ve hatta öğrencileri selamlıyordu.Profesörün selamlaması bitince bir kere öksürerek "Geç kaldığım için üzgünüm Profesör."dedi.Profesör Wayland genç çaylağı başıyla onaylarken bir yandanda kızın telaşına gülümsüyordu.Eva boş sıralardan birine geçerken Tanrıça'sına minik bir dua gönderdi ve gözleriyle sınıfı taradı.Oda arkadaşı dışında kimseyi tanımadığını farketti.Gözlerini devirirken içinden 'Bu kadar asosyal olmanın bir zararı yoktu hani...' diye geçirdi.O düşüncelerinin yoğunluğuyla boğulurken Profesör Wayland'ın söylediği sözlerin birini bile anlayamadı...Tek görebildiği her zaman ki ideali olmuş kadındı.Kısa krem rengi elbisesi ten rengiyle uyum içerisindeydi.Koyu kahvesi saçları dalgalı bir şekilde omuzlarına dökülüyor ve göz rengine değişik bir hava katıyordu.Dizlerine kadar gelen çizmeleri ise her zaman ki gibi onu bütünlüyordu.Profesör Wayland'ın kelimeleri ağır çekime alınmış gibi aklından geçerken Eva dünyaya döndüğünü anladı.Bütün herşey çok iyiydi.Profesör Wayland,Drama dersi ve sömestr.Tek kötü olan nokta 'Balo' noktasıydı.
Eva hayatta dans edemezdi ve üstüne üstlük baloya gitse bile yanında götürebileceği kimse olmazdı.Bıkkınlık dolu bir iç geçirdi ve çantasından yeşil kalemini çıkartarak elinde oynamaya başladı.Gözü tahtadaki yazıya ilişirken bütün derdi ve sıkıntısının bir nehir gibi akıp gittiğini hissetti.Dersin konusu tiradlardı ve Profesör Wayland onlardan seçimlerini gösterime sunmalarını istemişti.Eva seçimini çok iyi biliyordu...Elbetteki William Shakespeare'dan bir tirad sergileyecekti.Sadece kararsızdı.'Hamlet mi yoksa Romeo ve Juliet mi?'diye sordu içinden kendine.
Oda arkadaşı Lady tiradını sergilemek için sahneye gelirken kalemini durdurdu ve büyük bir dikkatle onu izledi.Shakespeare'ın Macbeth'inden bir tirad sergilerken kafasındaki soru yavaş yavaş netleşiyordu.Oda arkadaşının sahne performansı gitgide yükselirken o da heyecanlanıyordu.Tiradı son bulduğunda Eva'nın yüzünde büyük bir gülümseme oluştu.Sesli bir biçimde onu tebrik edemesede oda arkadaşı onu tebrik ettiğini gözlerinden anlayabilirdi.Lady yerine geçerken bir başka 5.sınıf çaylak tiradını sergilemek için sahneye geldi.Hamlet'ten Ophelia'nın bir tiradını sundu.Eva kızı dinlerken kafasındaki Hamlet seçeneğinin üstüne bir çizik attı ve 'Kesinlikle Romeo ve Juliet!'diye içinden karar kıldı.Kız sergilemesini bitirdiğinde ardından bir çaylak daha sahneye geldi.Anton Cehov'un Martı adlı eserinden bir tiradı okurken Eva kızın hafif utandığını farketti.Yüzüne hafif bir gülümseme yayılırken sıradakinin kim olduğunu anlamak için etrafına bakındı.Profesör Wayland'ın arka sıradaki bir kızla konuştuğunu görünce şanslı kişinin(!) o olduğunu anladı ve önüne dönerek dinlemek için hazırlandı.
Kız Shakespeare'ın Helena tiradını gerçekleştirirken göz teması kurmayı eksik etmiyordu.'Gerçekten çok etkileyici...'diye düşündü Eva.Çaylak tiradını bitirdiğinde selam vererek yerine geçti.Evet,sıra artık ondaydı ve Juliet'in sözleri kafasına iyice yerleşmişti.
Profesör Wayland "Pekala Eva,sıra sende."derken genç çaylak minik bir dua ederek yerinden kalktı ve Profesör'ü başıyla selamlayarak sahneye yöneldi.Çaylaklarla göz teması kururken sesinin güzel bir tonda çıkması için yutkundu ve tiradına başladı.
"Ah, Romeo, Romeo! Neden Romeo'sun sen?
İnkar et babanı, adını yadsı!
Yapamazsan, yemin et sevdiğine
Vazgeçeyim olmaktan ben.
Benim düşmanım olan adındır yalnızca
Sen sensin, Montague olmasan da
Hem Montague nedir ki? Ne eli bir erkeğin,
Ne ayağı, ne kolu, ne yüzü, ne de başka bir parçası.
N'olur bir başka ad bul kendine.
Adın ne değeri var-Şu gülün adı değişse bile
Kokmaz mı aynı güzellikte?
Romeo, bırak, at bu adı? Senin parçan olmayan
Bu ada karşılık al bütün varlığımı.
Nasıl geldin buraya söyle, hem niye?
Bahçenin duvarları yüksek, zor aşılması,
Kim olduğunu düşün bir de,
Mezar olur sana bu yer, bizden görürlerse.
Bir görürlerse sana kıyarlar.
Dünyada hiç istemem senin burada gömülmeni.
Biliyorum, gecenin maskesi var yüzümde,
Olmasaydı eğer, duyduğun için demin söylediklerimi
Nasıl kızardığını görürdün yanaklarımın.
Çok isterdim ah bir güzel uyup göreneklere
Demin söylediklerimin tümünü inkar etmeyi!
Ama uğurlar olsun görgü kurallarına.
Seviyor musun beni? ''Evet,'' diyeceksin, biliyorum,
Sözüne güveneceğim ben de; ama yemin edeyim deme,
Belki de tutamazsın; Zeus alay edermiş derler
Sözünü tutamayan aşıklarla.
Romeo, beni seviyorsan söyle bana açıkça.
Kolayca elde edilmiş sanıyorsan beni eğer,
Çatayım kaşlarımı, naz yapıp ''Hayır,'' diyeyim sana,
Ta ki sen kapanasın ayaklarıma.
Yoksa dünyada yapmam öyle bir şey.
Doğrusunu istersen güzel Montague,
Çılgınca seviyorum seni; belki de bu yüzden
Hoppaca buluyorsundur benim hareketlerimi;
Ama inan sevgilim, daha bağlı olacağım sana
Daha kurnaz olup da çekingen duranlardan.
İtiraf etmeliyim ki, daha çekingen davranmalıydım,
Ama farkına varmadan ben, seni sevdiğimi
Ağzımdan işitmişsin. N'olur bağışla beni,
Hafifliğe yorma sakın,
Karanlık gecenin açığa vurduğu çaresizliğimi."
Sözlerini bitirdiğinde herkesi selamladı ve kendinden emin bir tavırla sahneden indi.Profesör Wayland "Shakespeare'ın Juliet'i ve güzel sözleri.Bu sözleri bizimle paylaştığın için teşekkürler Eva." diyerek Eva'yı tebrik ederken bir yandanda gülümsüyordu.Genç çaylak yerine geçerken yüzündeki büyük gülümseme hala yerli yerindeydi.Sonunda herkes tiradını sergilediğinde Profesör Wayland sahneye çıkarak onlara ödevlerini verdi ve yüzünde bir gülümsemeyle "Ödevleri yarına kadar odama getirin. Uğurlar olsun çaylaklarım"diyerek derslikten çıktı.Eva'da ödevlerini not defterine geçirdi ve kitaplarını çantasına tıkıştırdı.Çantasını koluna alarak ondan önce tiradını sunmuş olan kızın peşine takıldı ve derslikten ayrıldı...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampirdiyari.vampire-legend.com/forum.htm
Elizabeth Rose Wayland
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Elizabeth Rose Wayland


Lakap : Lizbeth
Mesaj Sayısı : 2356
Kayıt Tarihi : 11/07/10

Karakter Detayı
Statü: Site Kurucusu
Uyarı: 0/0

1. Dönemin Son dersi Empty
MesajKonu: Geri: 1. Dönemin Son dersi   1. Dönemin Son dersi Icon_minitimePtsi 25 Ekim 2010, 15:10

Hatasız bir rp.. Renklendirme, yazım ve özellikle hayal gücü çok iyi. Kendi karakterini çok güzel yansıtmışsın... uuzunluk tam istediğim öllçüde..

50 üzerinde : 50 Tebrikler. Tam puan * * * *

E. Rose Wayland
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mortalinstruments.forum.st/
Elizabeth Rose Wayland
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Elizabeth Rose Wayland


Lakap : Lizbeth
Mesaj Sayısı : 2356
Kayıt Tarihi : 11/07/10

Karakter Detayı
Statü: Site Kurucusu
Uyarı: 0/0

1. Dönemin Son dersi Empty
MesajKonu: Geri: 1. Dönemin Son dersi   1. Dönemin Son dersi Icon_minitimePtsi 25 Ekim 2010, 15:13

Ders Sona ermiştir. Ders girmeyen çaylaklar sadece 27. ekime kadar sadece ödevlerini pm atabilir. 27. ekimde öderler ve toplam notlar duyuru panosunda olacaktır.

Yeni sömestr da görüşmek üzere
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mortalinstruments.forum.st/
 
1. Dönemin Son dersi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Dönemin İlk Dersi
» 2. Dönemin İlk Dersi
» 2. Dönemin 1. Dersi
» 2. Dönemin 2. Dersi
» 2. dönemin ilk dersi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mortal Instruments RPG :: Mortal Instruments :: Arşiv-
Buraya geçin: