Aurélien Rhodanthe Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : bells Mesaj Sayısı : 1158 Yaş : 31 Kayıt Tarihi : 11/07/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı: 0/0
| Konu: 2. dönemin ilk dersi Cuma 26 Kas. 2010, 19:18 | |
| Geçer Notlar
Olağan Üstü (O) : 85-100 arası Beklenenin Üstünde (B):70-85 arası Uygun (U) : 55-70 arası
Zayıf Notlar:
Zayıf (Z) : 25-40 arası Felaket (F) : 0 - 24 arası Günün güzel geçip geçmeyeceği her zaman sizin elinizdedir. Ama bazı zamanlar için yapabilceğiniz şeyler gerçekten olmuyor.. Ayaklarımı yataktan sarkıttım ve kendimi kalkmaya -ayaklarımın isyan ederce kasılmasına rağmen- zorladım. Pencereye doğru yürüdüm. Bardaktan boşalırcasına yağan yağmur anlaşılan kimseyi etkilememişti. Çaylaklar bahçede gülüşüp konuşuyorlardı. Odamın köşesinde kalan küçük ama şirin banyoma yürüdüm. Yüzümü yıkadım ve giyindim. Dünden hazırladığım notlarıda alıp odamdan çıktım. Taş duvarlar arasında topuk seslerim yankılanıyordu. Derslerin başlamasına az kalmıştı herkes sınıflarına giriyordu. Yavaşça kapıyı açtım ve herkes susup ayağa kalkmıştı. Sınıf oldukça kalabalıktı. Çaylakların gülümsemeleri beni dahada mutlu etmişti.''Uğurlar olsun çaylaklarım'' otoriter ve rahatlatıcı bir tonda konuşmuştum. Sınıfta aynı şekilde karşılık verdi. Sınıfın içinde yürüdüm ve herkesle göz teması kurmaya çalışarak bir önceki dersin tekrarını yaptım. ''Bu dersimizde Klasik dönem bestecilerinden Beethoven'ı inceleyeceğiz. Beethoven müziğin matematikçisiydi. Beethoven diğerleri gibi dahi değildi eğitmenleride memnun değildi. Ona besteciliği öğreten Albrecthsberger, Beethoven şimdiye kadar birşey öğrenemedi demişti, bundan sonra da öğreneceği yok. Herkez başarılı olamıyacağını düşünürken o inandı, çalıştı ve başardı.'' Konuşurken tüm sınıf pür dikkat beni izliyordu. Beethovenınla ilgili kısmı kitaptan bir çaylağa okutarak dersi işledim. Dersin sonunda ödevleri vererek çaylaklarımı uğurladım ve sınıftan ayrıldım. Çaylağa okuttuğum kısım:- Spoiler:
Herkesin hayranlık duyduğu besteci ve piyanist Beethoven, 1796 yılında ilk sağırlık belirtileri ortaya çıktığı zaman, henüz yirmi altı yaşındaydı. 1819′dan itibaren, bir konuşmayı sürdürmesi imkânsız hale geldi. Artık sadece «konuşma defterleri» aracılığıyla başkalarıyla anlaşabiliyordu; karşısındakiler, ona söylemek istediklerini bu deftere yazıyorlar, Beethoven de karşılığını veriyordu. Sağır olmak, bir müzikçi için, felâketlerin en büyüğü değil midir? Ama Beethoven, sıkıntıları atlatmayı başardı; bir kere intihara kalkıştıktan sonra, en büyük eserlerini besteledi. Ve sessizliğe, yalnızlığa gömülmüş, bestelediği müziği artık ancak kafasının içinde dinleyebilen bu müzikçi, insanlığa ses yoluyla olağanüstü bir kardeşlik ve mutluluk bildirisi aktardı: Schiller’in bir şiiri üzerine bestelediği Neşeye Övgü. Bu onun ünlü 9. Senfoni’siydi. Beş piyano konçertosu, bir keman konçertosu, dokuz senfoni, on yedi yaylı sazlar dörtlüsü, otuz iki piyano sonatı, on keman sonatı birbirini izledi. Beethoven 26 mart 1827′de, Viyana’da elli yedi yaşında öldü. On yıldır, hemen hemen tamamen sağırdı.
Ödev:- Spoiler:
Beethoven'ın yazmış olduğu birkaç eser ve hayatı hakkında kısa bilgi.
| |
|
Arianna Lucy Warren Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : Lucy yada Arianna yok takma ad falan .d Nerden : Kranlık bir yerden * Mesaj Sayısı : 1428 Yaş : 30 Kayıt Tarihi : 19/10/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Geri: 2. dönemin ilk dersi C.tesi 27 Kas. 2010, 20:36 | |
| Yataktan kalkmak bir hayli zor oldu.Bugün mıymışıklığım üzerimdeydi.Ama uyanır uyanmaz Amy'nin çoktan gitmiş olduğunu farkettim ki buda kötüye işaretti.Hemen yataktan atladım ve doğruca banyoya gittim.Duş almaya vaktim yoktu.Yüzümü yıkadım.Dişlerimi fırçaladım ve hemen banyodan çıktım.Üzerime dar paça kot pantolonumu giydim ayağımada topuklu ayakkabılarımı geçirdim.Üzerimde 5.sınıf çaylak arması olan t-shirt'üm vardı.Biraz makyaj ve odadan çıktım.Sınıfa acayip hızlı gittim ve hemen içeri daldım.Ortalık bayağı kalabalıklaşmıştı.Ben daha yerime geçmeden profesör Isabella sınıfa girdi.Kitaplarımı bıraktım ve ben bunu yaparken diğer çaylaklarda ayağa kalktı.Bugün herkesten pozitif bir enerji yayılıyordu.Profesör de bunu algılamış olacakki oda gülümsüyordu. ''Uğurlar olsun çaylaklarım'' Dedi.Sesi rahatlatıcıydı.Bizde aynı şekilde cevap verdik ve yerlerimize oturduk.Profesör yerine elindekileri bıraktı ama oturmadan sınıfta dolaşmaya başladı.Bir önceki dersin tekrarını yapıyordu.Ah tanrıçam!Bir önceki ders bayağı sıkıcıydı.İyiki şuan özetti yoksa bayılabilirdim.Daha sonra bugünkü dersin konusu hakkında konuşmaya başladı. ''Bu dersimizde Klasik dönem bestecilerinden Beethoven'ı inceleyeceğiz. Beethoven müziğin matematikçisiydi. Beethoven diğerleri gibi dahi değildi eğitmenleride memnun değildi. Ona besteciliği öğreten Albrecthsberger, Beethoven şimdiye kadar birşey öğrenemedi demişti, bundan sonra da öğreneceği yok. Herkez başarılı olamıyacağını düşünürken o inandı, çalıştı ve başardı.'' Aman ne güzel!Ben kim Beethoven kim.Ama bu dersten geçmek istiyorsam katlanacaktım.Zaten evdeyken annem hep bu adamı dinlerdi.Az çok bilgim vardı.Etrafıma bakındım.Herkes profesörün etkisi altındaydı.Ben hariç!Profesör anlatmayı bitirdikten sonra kitaptan bir bölümü çaylağa okuttu.Acayip uykum gelmişti. Herkesin hayranlık duyduğu besteci ve piyanist Beethoven, 1796 yılında ilk sağırlık belirtileri ortaya çıktığı zaman, henüz yirmi altı yaşındaydı. 1819′dan itibaren, bir konuşmayı sürdürmesi imkânsız hale geldi. Artık sadece «konuşma defterleri» aracılığıyla başkalarıyla anlaşabiliyordu; karşısındakiler, ona söylemek istediklerini bu deftere yazıyorlar, Beethoven de karşılığını veriyordu.Sağır olmak,bir müzikçi için,felakaetlerin en büyüğü değil midir?Ama Beethoven sıkıntıları atlatmayı başardı;bir kere intihara kalkıştıktan sonra,en büyük eserlerini besteledi.Ve sessizliğe,yanlızlığa gömülmüş,bestelediği müziği artık ancak kafasının içinde dinleyebilen bu müzikçi,insanlığa ses yoluyla olağanüstü bir kardeşlik ve mutluluk bildirisi aktardı;Schiller'in bir şiiri üzerine bestelediği Neşeye övgü.Bu onun ünlü 9.senfoni'siydi.Beş piyano konçertosu,bir keman konçertosu,dokuz senfoni,on yedi yaylı sazlar dörtlüsü,otuz iki piyano sonatı,on keman sonatı birbirini izledi.Beethoven 26 mart 1827'de,Viyana'da 57 yaşında öldü.On yıldır,hemen hemen tamamen sağırdı. Vay be adam sağırmış.Açıkcası çok şaşırmıştım.Son cümle uyanmamı sağlamıştı.Bu konu hakkında soru sormak istiyordum ama sonra sorarım diye bu konuyu bir kenara attım.Çaylağın okuması bittikten sonra profesör ödevleri verdi ve dersi bitirdi.Daha sonrada bize çıkmamız için izin verdi...
| |
|