Órelindë Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : Bella/Bell/Bells/B/M/Darcia Nerden : Elf Diyarı Mesaj Sayısı : 312 Yaş : 29 Kayıt Tarihi : 28/10/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: 2. Dönemin 2. Dersi Çarş. 29 Ara. 2010, 12:10 | |
| Dersin Adı:Vampir TarihiDersin Profesörü:Bellatrix Margeaux DarciaDersin Başlama ve Bitiş Tarihi:25.12.2010-10.01.2011Dersin Konusu: Vampirler ve İnsanlar Arasındaki İlk Savaş( Tampere Savaşı)Bellatrix’in Görünümü:- Spoiler:
İşlenişi:Bugün hiç olmadığım kadar mutluydum. Hayatımıza bir çok olumsuzluk girdiği gibi gitmişti bir anda... Poseidon ile aramdaki bütün buzlar erimiş, ve en önemlisi de Lizz geri dönmüştü. Yani aslında Poseidon ile aram halen daha kötüydü lakin eskisi kadar kötü bir hal kalmamıştı artık. Kafam bu iki düşünce arasında gelip giderken kedim huysuz huysuz, sanki derse geç kalmamam için kurulu bir saat gibi mırıltılar çıkarıyordu. Onu daha fazla sinirlendirmemek ve çaylaklarımı da bekletmemek adına hemen yatağımdan kalkıp darmadağın olmuş saçlarımı taradım. Tanrıçam, ne kadar çok karışmışlardı böyle! Gardırobumu açınca ne giyeceğime karar verememiştim aslında. Önümdeki o kadar çok seçenek vardı ki... Sonunda geçen hafta Justin'in bana aldığı krem rengi elbiseyi giymeye karar verdim. Kedimin gittikçe daha da huysuzlaşan mırıltılarından vakitin gittikçe daraldığını anlıyordum. Eğer Cymric beni seçmeseydi, her yere geç kalan sorumsuz bir Rahibe olurdum herhalde... Dersliğe doğru adımlarımı sıklaştırırken bana gülümseyen çaylakların duyguların da ve en önemlisi gözlerinden hiç eksik olmayan o duyguyu hissedebilmek beni hiç olmadığım kadar mesut hissediriyordu... Hepsi de yaşanan bunca sıkıntıya rağmen herşeyin iyi bir şekilde vuku bulmasından kaynaklanan bir rahatlama vardı. Gece Evi yaralarını çabuk iyileştiriyordu.Sınıfa girdiğim zaman ilk günkü heyecanımın biraz yatıştığını fark etmiştim. Artık çaylakların yanında rahattım. Onlara gülümsedikten sonra ders notlarıma bir kez daha bakıp anlatacağım konuyu şöyle bir kısaca tekrar etmiştim içimden.“Uğurlar olsun Çaylaklarım… Bugünkü konumuz hepimizin çok iyi bildiği Vampirler ve İnsanlar Arasındaki ilk Savaş olan Tampere Savaşı. Bu savaşa Tampere denmesinin sebebi ise Finlandiya’nın Näsijärvi ile Phyäjärvi gölleri arasında bulunan Tampere şehrinde olması… “Göllerin isimleri gerçekten garipti... Zaten söylemesi de zor kelimelerdendi. Çoğu çaylak bunu çok iyi bildiği gibi bazıları da karıştırıyordu bunları. Zaten karıştırılmayacak gibi değildi ki..."Savaş M.Ö 600'lü yıllarda başlamış. Daha önceki derste Nyx'in ilk Yüksek Rahibesini ve onun savaşçısını işlemiştik... İşte bu insanlarla yaptığımız ilk savaşta o zamanlara dayanıyor. İlk Yüksek Rahibe olan Ahellona'nın güzelliği dillere destandı. Ona gönlünü kaptıran çoktu. Ve bunlardan bir tanesi de insan ırkından olan Vasostu. Vasos, Ahellona'nın vampir olduğunu biliyor ve onunla damgalanmak için elinden geleni yapmasına rağmen olmuyordu... Ahellona da onu seviyordu ama onunla damgalanmakta istemiyordu. " Sözümü burada kesip hikayeyi kesmem ne kadar doğruydu bilmiyordum ama kitapta daha şiirsel bir anlatım mevcuttu... Ve bu çaylakların ilgisini daha çok çekebilirdi derse. “Görüyorum ki bu şekilde anlatmamdan çoğunuz sıkıldı. O zaman şöyle yapalım Vampir Tarihi 101 kitabı sayfa 145’te bu konu daha teferruatlı bir şekilde anlatılmış. Hem de şiirsel bir dil kullanılmış. Bir arkadaşınız bu bölümü okusun belki bu şekilde daha çok dikkatinizi çeker ne dersiniz?”Çaylakların çoğu bu görüşe katılmışlardı. Zaten ben de oldum olası Tarih dersinde öğretmenin geçipte öylece anlatmasını her zaman sıkıcı bulmuşumdur. Sonuçta bu bir roman değil ki düz yazı gibi okuyup geçesin...Bir tane çaylak kitapta yazılanları okuduktan sonra çoğu çaylağın derse olan ilgisi geri gelmişti. Bu hoşuma gitmişti. Kişi kendi tarihini bilmeli geleceği emin adımlarla yürüsün... Derse girip çıkmam aynı anda olmuştu sanki. Dersin bu kadar çabuk geçmesine şaşırmıştım. Vampir Tarihi 101 Sayfa 145- Spoiler:
| |
|
Camilla Vieux Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Mesaj Sayısı : 306 Yaş : 28 Kayıt Tarihi : 26/12/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Geri: 2. Dönemin 2. Dersi Çarş. 29 Ara. 2010, 16:55 | |
| Sabah uyandığımda ilk defa hazırlanmak için yeterli vaktim vardı. Bunun için beni uyandıran kabusa-ne kadar berbat olsa da- teşekkür borçluyum.Rahat bir şekilde hazırlanıp sınıfa doğru yürümeye başladım. İlk dersim Vampir Tarihiydi. Sanırım bugünüm güzel geçecekti. Ben dersliğe ulaştıkta birkaç dakika sonra Profesör Darcia sınıfa girdi. Tanrım! kadın gerçekten çok mükemmeldi. Mükemmel bir fiziği ve harika moda zevki vardı. Gerçekten güel giyiniyordu. Bugün giydiği krem rengi elbiseyse her zaman giydiklerinden daha fazla yakışmıştı. Derse girer girmez bize gülümsedi. Yüksek Rahibe olduğunu dışardan bakan herkes rahatlıkla anlayabilirdi. Görevini hakkıyla yapıyordu. Bugün vampirler ve insanlar arasındaki ilk savaşı işleyecektik. Bu savaş ahkkında pek bilgim yoktu aslında ama bana çok doğal geliyordu. Sonuçta insanlar vampirlerden hiç hoşlanmazlar.Ben bunları düşünürken Profesör Darcia konuyu anlatmaya başladı:"Savaş M.Ö 600'lü yıllarda başlamış. Daha önceki derste Nyx'in ilk Yüksek Rahibesini ve onun savaşçısını işlemiştik... İşte bu insanlarla yaptığımız ilk savaşta o zamanlara dayanıyor. İlk Yüksek Rahibe olan Ahellona'nın güzelliği dillere destandı. Ona gönlünü kaptıran çoktu. Ve bunlardan bir tanesi de insan ırkından olan Vasostu. Vasos, Ahellona'nın vampir olduğunu biliyor ve onunla damgalanmak için elinden geleni yapmasına rağmen olmuyordu... Ahellona da onu seviyordu ama onunla damgalanmakta istemiyordu. " Ders çok sıkıcı geçiyordu. Normalde çok ilgili olan ben bile çok sıkılmıştım. Profesörde bunu farketmiş olacak ki anlatmayı yarıda kesti ve normal bir sohbet edasında:“Görüyorum ki bu şekilde anlatmamdan çoğunuz sıkıldı. O zaman şöyle yapalım Vampir Tarihi 101 kitabı sayfa 145’te bu konu daha teferruatlı bir şekilde anlatılmış. Hem de şiirsel bir dil kullanılmış. Bir arkadaşınız bu bölümü okusun belki bu şekilde daha çok dikkatinizi çeker ne dersiniz,"dedi. Bu kadın dikkati nasıl çekebileceğini biliyordu. Ben dahil herkes onaylar anlamda başını salladı.Bunu görünce Profesörün yüzünde bir gülümseme oluştu.bunun üzerine ben el kaldırıp söz aldım ve metni okumaya başladım:
Spoiler: | |
Tampere Savaşı
O zaman başlamıştı insanoğlu ile Nyx'în seçilmişlerinin savaşı. Herşey o zaman vuku bulmuştu. Nyx'in seçilmiş Yüksek Rahibesi Ahellona'nın güzeliği dillere destandı. Bütün varlıklar bilirdi onun güzelliğini... Onu görenler kendini aşk içinde bulurlardı sanki. Bunlardan bir tanesi insan ırkından gelen Vasos idi. O da gördüğü anda vurulmuştu Rahibeye. Vampir olduğunu öğrendiğinden beri Ahellona'nın dua eder oldu Gece'nin Kızına vampir olması için. Lakin vampirlik istenince olunmuyordu işte. Duaları karşılık bulmayınca Vasos'un çaresizce dolaştı etrafta. Nyx'ten nefret etti önrü boyunca.
Ahellona'nın da gönlü vardı Vasos'ta. Vasos'u gördüğü anda unutuvermişti damlandığı savaşçısını. Irkları farklı olsa da bunu umursamıyordu Güzel Rahibe. Savaşçı Hemorus hissediyordu içinde Rahibesisnin hislerini. Kendisine karşı hiç bir şey hissetmediğini, insan ırkından Vasos'a aşık olduğunu biliyordu Ahellona'nın. İçi acısa da yapacak birşeyi yoktu Yüksek Rahibesi mutlu oldukça.
Adem oğulları ve Nyx'in seçilmişleri arasındaki damgalanma o zaman oluvermişti işte. Rahibe Ahellona ile Vasos'un aşkları damgalanma ile birleşmişti artık. Yalnız bir şeyi unutuvermişti Ahellona... Daha önce savaşçısı ile damgalanarak eş durumuna düşen Rahibe şimdi artık Vasos ile damgalanmış, Savaşçısının fizikende acı çekmesine neden olmuştu. Savaşçı Hemoros artık Ahellona ve Vasos'tan nefret ederken buluvermişti kendini. Saptağını düşünüyordu Nyx'in yolundan Ahellona'nın.
İnsanoğulları ve Vampirler arasındaki antlaşmayı hiç uğrayana sayarak Hemorus, hiç acımadan öldürüvermişti genç Vasos'u. Böylece Göller ülkesinde cereyan etti ilk savaş. Ne kazanan oldu ne kaybeden bu savaşta. İşte o günden beridir devam eder aramızdaki antlaşmazlık.
| Ben metni bitirdiğimde herkes ilgiyle bakıyordu. Bu sırada zil çaldı ve ben mutlu bir şekilde dersten ayrılıp diğer dersliğe doğru yürüdüm.
| |
|