Mortal Instruments RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mortal Instruments RPG

Ölümcül Oyuncaklar'a Hoşgeldiniz...Görmediklerinizi Keşfetmeye Hazır mısınız?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 2. Dönemin İlk dersi

Aşağa gitmek 
+4
Eámanë
Nathalie Fondness
Arianna Lucy Warren
Elizabeth Rose Wayland
8 posters
YazarMesaj
Elizabeth Rose Wayland
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Elizabeth Rose Wayland


Lakap : Lizbeth
Mesaj Sayısı : 2356
Kayıt Tarihi : 11/07/10

Karakter Detayı
Statü: Site Kurucusu
Uyarı: 0/0

2. Dönemin İlk dersi Empty
MesajKonu: 2. Dönemin İlk dersi   2. Dönemin İlk dersi Icon_minitimePtsi 22 Kas. 2010, 23:38

İlk Olarak Kuralları okumalısınız Link: https://mortalinstruments.forum.st/drama-snf-f50/ders-kurallar-ve-mufredat-t914.htm#7283
Dersin Adı: 2. Dönemin ilk dersi
Dersin Profesörü: Elizabeth. Rose Wayland
Dersin Tarihi : 23. Kasım - 30 Kasım arası (Kurguya göre şubat ayının sonunda olduğunuzu unutmayın)Belirtilen tarihten girenler geç kalmış sayılacaktır.
Dersin Konusu: Trajediler

Türler ve Trajedi :
Spoiler:
Elizabeth'in görünüşü
Spoiler:

İşlenişi: Vampirler Yüksek rahibesi dönemin ilk dersine yanında yeni asistanı olan Eva Jenny Olivia ile geldi. Dışarıda hiç durmadan yağan yağmur çaylakları etkilememiş gibiydi. Profesör onu asistanı olarak seçmişti ve bütün dönem boyunca onu bu görevde tutacaktı. Eva elindeki kutuyu masaya bıraktı. içinde rol dağılımları sonucunda çaylaklara dağıtılacak oyun metinleri vardı. Sahnenin kösesinde bulunan masasına yönelen yüksek rahibe çaylaklarını selamladı. Ardından " Biliyorsunuz ki bu ders trajedileri işleyeceğiz. İngiliz olarak elbette William Shakespeare'n eserini seçtim. Bu dönem sergileyeceğimiz oyun Romeo ve Juliet. Ders sonunda rol dağılımları olacak. Dersler dışında bol bol provalar yapacağımızıda unutmayalım. Şimdi geçelim dersimize."Elizabeth trajediyi ve örneklerini anlatırken tüm sınıf onu izliyordu. Her çaylağa farklı trajedilerden küçük sahneler okutarak dersi işledi. Rol dağımları için notlar aldı. Ders sonunda Elizabeth çaylaklarına ödevlerini ve yaptığı rol dağılımlarını söylerek sınıftan ayrıldı. Çevresine yaydığı güç onunla birlikte sınıftan uzaklamış oldu.

Dersin Ödevi-:
1: Trajedilerin temel mantığı nedir.. (Anlattığı nedir)..
2: Romeo ve Julietin temeli nedir. Anlatılmak istenen sizce nedir.
3: Başlıca rollerin eşleşmisini yazın. ( alttaki listede kim kimdir onu anlatmanızı istiyorum. Örneğin. Juliet > Romeonun karsı - aşkı gibi)

Rp out: Ödevleri bana pm ile 1 hafta içinde atmalısınız. Rollerinizi ders rpnizi puanlarken vereceğim. o yüzden rplerinizden aldığınız rolden dikkatlice bahsedin. sonuç ortaya çıktıkton sonra o kısmı düzenlemek size kalmıştır.


En son Elizabeth Rose Wayland tarafından Ptsi 22 Kas. 2010, 23:55 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mortalinstruments.forum.st/
Elizabeth Rose Wayland
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Elizabeth Rose Wayland


Lakap : Lizbeth
Mesaj Sayısı : 2356
Kayıt Tarihi : 11/07/10

Karakter Detayı
Statü: Site Kurucusu
Uyarı: 0/0

2. Dönemin İlk dersi Empty
MesajKonu: Geri: 2. Dönemin İlk dersi   2. Dönemin İlk dersi Icon_minitimePtsi 22 Kas. 2010, 23:51

Romeo ve Juliet'in temel dağılımları

  • ~ Romeo Montague
  • ~ Juliet Capulet
  • ~ Tybalt Capulet
  • ~ Mercuito
  • ~ Rahip Laurance
  • ~ Dadı
  • ~ Dave Paris
  • ~ Fulgencio Capulet
  • ~ Ted Montague
  • ~ Gloria Capulet
  • ~ Benvolio Montague
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mortalinstruments.forum.st/
Arianna Lucy Warren
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Arianna Lucy Warren


Lakap : Lucy yada Arianna yok takma ad falan .d
Nerden : Kranlık bir yerden *
Mesaj Sayısı : 1428
Yaş : 30
Kayıt Tarihi : 19/10/10

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

2. Dönemin İlk dersi Empty
MesajKonu: Geri: 2. Dönemin İlk dersi   2. Dönemin İlk dersi Icon_minitimeSalı 23 Kas. 2010, 15:14

Acilen drama dersine yetişmem gerekiyordu.Yatağımdan kalktım ve hızla hazırlandım.Kalkarkende bir yandan Amy'e uyanması için bağırıyordum.Ah bu kız!.Amy'le uğraşamayacağımı anladım ve odamın kapısını vurarak odadan çıktım.Odam acayip dağılmıştı.Dersler bittikten sonra hemen toplamam gerektiğini kafamda bir yere not ettim.Koşa koşa drama sınıfının olduğu kata gittim.Umarım geç kalmamışımdır diye kendi kendime söyleniyordum.Çünkü profesör Elizabeth çok disiplinli bir hocaydı ve kesinlikle geç kalınmasından hoşlanmazdı.Bir iki kere olsa birşey demezdi biliyordum ama ben bir ve ikinci hakkımı doldurmuştum.Sınıfa vardığımda kapı kapanmıştı.Korkarak kapıyı tıklattım ve yavaşça kapıyı açtım.İçerdeki çaylaklar bana tuhaf tuhaf bakıyorlardı.Oh be!Geç kalmamıştım.Hemen yerime yerleştim ve profesörü beklemeye başladım.Çok geçmeden profesör yanında Eva'yla birlikte sınıfa geldi.Eva'yı gördüğüme çok sevinmiştim.Tahminime göre Eva profesörün asistanı olacaktı.Bu da daha sevindirici bir haberdi.Profesör masasına yönelirken bütün çaylaklar ayağa kalktı.Profesör Elizabeth gri elbisesinin içinde her zamanki gibi çok güzel görünüyordu.Masaya vardığında bizi selamladı ve yerlerimize oturmamız için izin verdi.Çok geçmeden de konuşmaya başladı.
" Biliyorsunuz ki bu ders trajedileri işleyeceğiz. İngiliz olarak elbette William Shakespeare'n eserini seçtim. Bu dönem sergileyeceğimiz oyun Romeo ve Juliet. Ders sonunda rol dağılımları olacak. Dersler dışında bol bol provalar yapacağımızıda unutmayalım. Şimdi geçelim dersimize."
Vay be!Romeo ve Juliet ha?İşte benim alanım.Gece evine gelmeden önce çıktığım çocukla birlikte Romeo ve Juliet seçmelerine katılmış ardından da seçilmiştik.Tiyatro günü gelene kadar o kadar çok çalışmıştık ki erkek arkadaşımla birbirimizi görünce repliklerle sesleniyorduk.Juliet benden başkası olmamalıydı.Çünkü tiyatro oyunundan sonra oyuncu olmam yönünde pek çok tepki almıştım.Ben bu düşüncelerle savaşırken profesör Elizabeth ders geçmişti bile.Dersin konusu Türler ve Trajedi'ydi.İşte bir zevkli drama dersi daha.Açıkcası bu dersten asla sıkılmazdım.İlk olarak profesör bize;tiyatro türlerinin neler olduğunu ve ilk işleyeceğimiz tiyatro türü olan Trajedi'yi tanımladı.Bende bu arada kitap'a bakmaya karar verdim.Kitapta;Trajedi,kişilere korku,heyecan ve acındırma telkinleriyle ders vermek amacı güden en eski tiyatro çeşididir.yazıyordu.Açıkcası bunu biliyordum ama tekrar edilmesi iyi olmuştu.Ne de olsa arada sırada bilgileri tazelemek gerekliydi.Devam ettim.
Şiirsel olarak yazılması ve değişmez kurallara bağlı olması sebebiyle öbür tiyatro çeşitlerinden kolayca ayrılır.Trajedilerde parlak söylevleri andıran yüksek asil bir üslup kullanılır.Kaba,çirkin ve niteliği düşük sözler bulunmaz.
Romeo ve Juliet'in yanında pek çok tiyatro eseri okumuştum ve hepsi de çok nazik ve niteliği yüksek eserlerdi.Ben bunları düşünürken profesör ders anlatmaya devam ediyordu.
Trajedi şairleri mısralarının derin manalı ve bilgelik dolu olmasına önem vermişlerdi.
Okuduğum satır sonunda bu konu hakkındaki bilgilerimi profesörün de bilgileriyle iyice doygunlaştırdım.Dersi anlatırken ben kitaba gömüldüğüm için profesörün çaylaklara trajedilerden küçük örnekler okuttuğunu farketmemiştim.Sıra bana geldiğinde Romeo ve Juliet'ten ezbere bir replik okumak istediğimi açıkladım.Tabiki bu replik Juliet'in repliğiydi.Profesör gülümseyerek başını salladı.Bende repliği okumaya başladım:
Bana Romeomu ver; sonra öldüğünde
Al da küçük yıldızlara böl onu;
Onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki,
Bütün dünya gönül verip geceye,
Tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe.
Sanırım o bu replikleri o kadar duygulu söylemiştimki herkes bana bakakalmıştı.Bu işi başaracağımı biliyordum.Umarım Juliet karakteri benim olur diye dua ettim.Profesör başıyla beni onayladıktan sonra yerime oturdum.Kalan çaylaklar da birer trajedi örneği okudular.Des bitiminde profesör ödevleri verdi ve tüm ışıltısıyla sınıftan çıktı.Bende hemen eşyalarımı topladım ve sıradaki dersime doğru harekete geçtim...

Başarılı olmuş. Uzunluğu yerinde, Ancak düzeni pek beğenmedim.Okurken zorlandım. Ders performansınız ve ilk katılan olmanızla size önemli bir rol verdim Romeo ve Juliet trajedisinde ROMEO Rolü sizindir. Ancak unutmayın provalara katılmazsanız rolünüzü kaybedersiniz. Erkek karakteri başarıyla canlandıracağınıza eminim.
Ders bitimiinde panoda toplam puanını bulabileceksin. 50 üzerinde : 44 Tebrikler. E. Rose Wayland


En son Arianna Lucy Warren tarafından Salı 23 Kas. 2010, 19:07 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nathalie Fondness
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Nathalie Fondness


Lakap : yok zaten çok var
Nerden : Rusya Perm ^^
Mesaj Sayısı : 95
Yaş : 28
Kayıt Tarihi : 26/09/10

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

2. Dönemin İlk dersi Empty
MesajKonu: Geri: 2. Dönemin İlk dersi   2. Dönemin İlk dersi Icon_minitimeSalı 23 Kas. 2010, 18:22

Bu gün her zamankinden güzeldi çünkü bu gün Drama dersivardı.Bu gece evindeki ilk Drama dersim olacaktı.Eski rahibe ve şimdi tümvampir ve çaylakların yüksek rahibesi Profesör Wayland’ı daha iyi tanıma vedinlemeye vakit bulacaktım.Profesöre her zaman olduğu gibi iyi görünmekistiyordum çünkü onunda beni tanıması benim için iyi bir avantaj olacaktıayrıca Tulsa gece evine de daha kolay alışmamı sağlayacaktı.2.dönemin ilk dersiiçin hazırlanırken biraz da heyecanlıydım.Rol dağılımı yapılıcaktı.Gördüğüm o kadar tiyatro dersleri boşuna olmıyacaktı.Ama tiyatro derslerine ben onlardan aldığım tutku için gidiyordum.Hemen içeri girdim.Profesör daha gelmemişti.Biraz bekledim kitaplarımı açıp daha bellli olmamış rollerim için çalıştım hepsinin repliği vardı aslında eski öğretmenim vermişti.Drama dersini gece evlerinden çok farklı yerlerdede gördüm ben.Orada Juliet rolünü üstlenmiştim ama her an her şey değişirdi.Orada ben aslında kendim gibiydim.Çünkü bende her zaman kendimi bilmiş ve bir kişi için acı çekmiştim.Bayan Wayland Jenny ile içeri girdi.O artık yeni yardımcıydı.Bende olmak isterdim çünkü ben her zaman sorumluluk gerektiren işlerden sorumluluklarımla çıkardım ve bu işe karşı bir sorumluluğum da olmalı ama aslında vardı.Bu sorumluluk tiyatroya değer vermem ve onun nasıl bir sanat olduğunu düşünüp hayranlık duymam.Ona saygı duymam.Jenny elindeki kutuyu masanın üzerine bıraktı.Ne vardı acaba içinde?Bayan Wayland kısaca konuya geçmişti.Tabiki bizi selamlayıp uygulayacağımız oyunları anlattıktan sonra.Hayran kalmıştım resmen tiyatronun oyununa.Romeo ve Julietin üstümdeki önemi farklıdır.Bana aşkı anlatan şeylerden biridir.

Daha uzun ve hayal gücüne daha çok yer vermenizi isterdim. Sanki yarım kalmış gibi geldi. Romeo ve Juliet trajedisinde Juliet'in annesini canlandıracaksınız. unutmayın provalara katılmazsanız rolünüzü kaybedersiniz.
Ders bitimiinde panoda toplam puanını bulabileceksin. 50 üzerinde : 32 Tebrikler. E. Rose Wayland
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eámanë
Nefilim | Gölge Avcısı
Nefilim | Gölge Avcısı
Eámanë


Lakap : Cellat.
Nerden : İdris.
Mesaj Sayısı : 728
Yaş : 31
Kayıt Tarihi : 20/08/10

Karakter Detayı
Statü: Yönetici
Uyarı:

2. Dönemin İlk dersi Empty
MesajKonu: Geri: 2. Dönemin İlk dersi   2. Dönemin İlk dersi Icon_minitimeCuma 26 Kas. 2010, 19:44

Yine kabuslarla dolu bir uykudan uyanmıştım. Aslında ne rüya görüyordum ne de kabus. Tam olarak tanımlayamıyordum bile. Tek bildiğim korktuğum ve saklandığım. Uyanmadan önce kabusumda bir ses şöyle dedi.

'Sen ki bize itaat ettiğinde gece yükselecek ve Tanrıçan düşecek. Dünya seninle beraber yok olacak. Seçim şansın yok. Kaderinin ipleri senin elinde değil.'


Gözlerimi aniden açtım. Etrafıma görmeyen gözlerle baktım. Sadece bir rüya dedim ve gözlerim karanlığa alışana kadar bekledim. Daha sonra bir duş alıp havluya sarınıp öylece yatağımda oturdum. Makyajım gözlerimden akmış, sular tenimde damla damla duruyordu. Ne kadar yatakta öyle oturdum bilmiyorum. Otururken ne düşündüğümü, neye baktığımı, ne hissettiğim bilmiyordum. Sanki o anlığına beynimin şarteli indirilmişti. Toparlanmak istercesine başımı iki yana salladım ve aynanıp karşısına geçip makyajımı iyice temizledim. Saçlarımı da yolarak taradıktan sonra giyinmeye karar verdim. Bugün Drama dersim vardı. En sevdiğim derslerden biri olmasına karşın gitmek istemiyordum. İçimde her şeye karşı bir isteksizlik vardı. Ben boş boş oturmak istiyordum. Ama bu Gece Evi'nde mümkün değildi. Daha fazla düşünmek istemedim ve siyah streç pantolonumu giydim, üzerime mor uzun tişörtümü ve siyah deri ceketimi giydim. Tabii ki sınıf armamı tişörtüme iliştirmeyi unutmadım. Son olarakta siyah topuklu ayakkabılarımı giydim ve saçlarımı topuz yaptım. Hafif mor bir göz kalemi ve siyah rimel sürüp odadan çıktım. Profesör Wayland dersliğe girmeden derslikte yerimi almıştım. Elizabeth yine muhteşem görünüyordu. Grili beyazlı bir etek ve üzerine açık gri bir tişört giymişti. Üzerinde siyah, şık uzun bir ceket vardı. Saçlarını arkada yarım bir şekilde toplamıştı. Makyajı abartısız ve doğaldı. Bunun yanı sıra Elizabeth dersliğe girer girmez yaydığı güç bizi sarmıştı. Bu kadını dinlememek elimizde değildi. Zaten Elizabeth'i çok seviyordum bu yüzden onun yaydığı güç olmadan da derse konsantre olabilirdim. Elizabeth bugün mutluydu. İçinde güven ve rahatlama duygusu neredeyse eş değerdi. Elizabeth'in peşi sıra Eva içeri girdi. O da muhteşem görünüyordu. Siyah onun rengiydi kesinlikle.

Eva elindeki kutuyu masanın üzerine koydu. Ardından Elizabeth masanın oraya geldi ve bizi selamladıktan sonra derse başladı.
" Biliyorsunuz ki bu ders trajedileri işleyeceğiz. İngiliz olarak elbette William Shakespeare'n eserini seçtim. Bu dönem sergileyeceğimiz oyun Romeo ve Juliet. Ders sonunda rol dağılımları olacak. Dersler dışında bol bol provalar yapacağımızıda unutmayalım. Şimdi geçelim dersimize."
dedi Elizabeth. Ardından kitaptan takip ettiğim trajediyi anlatmaya başladı.
Arada bir kendi yorumunu katıyordu.

'Trajedi: kişilere korku, heyecan ve acindirma telkinleriyle ders vermek amaci güden en eski tiyatro çeşididir. Şiirsel olarak yazilmasi ve degişmez kurallara bagli olmasi sebebiyle öbür tiyatro çeşitlerinden kolayca ayrilir.
' diye yazıyordu kitapta. Elizabeth bu arada bir ayrıntı ekliyordu bu yüzden kulağımı ona verdim.

"Trajediler genellikle beş perdelik oyunlardir. Eski Yunan’da, çok oynanan bu eserler 3 veya 6 perdelik de olabilirdi. O zaman ki tiyatrolarda dekor bulunmaz, ancak sahnenin bir köşesinde olaylarin sebep ve sonuçlarini anlatan bir koro yer alirdi. Kahramanlar; kral, kraliçe, prenses, Eski Yunan’ın tanrı ve yarı tanrıları gibi en üst tabaka kişilerden seçilmiştir. Orta tabaka ve basit halk adamlarına rastlanmaz. Kahramanları arasında geçen olaylar insanların zayıflıklarını, ihtiraslarını, iradeye bağlı yüce davranışlarla çarpıştırır. Trajedilerde; olay,zaman ve çevrede birlik demek olan ”üç birlik kuralı” benimsenmiştir. Trajedilerde iç içe girmiş karışık olaylar bulunmaz. Ayrıntıya girmeden tek bir olay gösterilir. Olayın ön ve son tarafları, sebepleri ve sonuçları gerektikçe konunun ağzından halka duyurulur. Buna “olay birliği” denir. Trajedi olayının bir günde olup bitmiş gibi gösterilmesine “zaman birliği”, tek bir şehrin belli bir köşesinde başlayan olayin yine orada bitmesine de “mekan birligi” denir." dedi ve derslikte dolanmaya başladı.

Bundan sonra söyledikleri kitapta da yazıyordu.
'Trajedilerde parlak nutukları andıran yüksek ve asil bir üslup kullanılır. Kaba, çirkin ve niteliği düşük sözler bulunmaz. Trajedi şairleri mısralarının derin manalı ve hikmet dolu olmasına önem vermişlerdir.'

Tanımlar bittikten sonra Elizabeth herkese bir trajediden bölümler okutmaya başladı. Bu sefer hazırlıklıydım. Sıra bana gelmeden ne okuyacağımı biliyordum. Shakespeare'den Bir Yaz Gecesi Rüyası'ndan bir bölüm okuyacaktım. Sıra bana geldiğinde Elizabeth bana güven verici bir şekilde gülümsedi. Ondan aldığım cesaretle kalktım ve bölümü ezberimden okumaya başladım.

"Aç aslan kükrüyor şimdi,
Kurt aya karşı uluyor.
Yorgun çiftçi evine dönmüş,
Yatağına serilmiş horluyor.
Sönmüş duygular şimdi kızarıyor;
Baykuş çığlık çığlığa,
Döşeğinde yatan bahtsız zavallıya
Kefeni hatırlatıyor.
Şimdi vakitlerden gece vakti;
Mezarlar ağzını ardına dek açtı;
Her biri kendi hortlağını salıyor,
Kilise yolları hortlak kaynıyor.
Güneşin önünden kaçan,
Bir rüyayı arar gibi
Karanlığın peşinden koşan
Biz periler
Şimdi yine çocuk.
Fare bile giremez
Bu kutsal eve artık.
Elimde süpürge , önden geldim ben,
Toz varsa kapının ardında,
Alayım diye hemen. "
başımı hafif bir şekilde eğdim ve yerime oturdum.

Gözlerim Elizabeth'teydi. Bana güven verici bir şekilde gülümsedi. Ardından diğer çaylakların yanına gitti. Duygularını değerlendirirken Elizabeth'in kararsız olduğu izlenimine kapıldım. Bunun nedeni belliydi. Dersin sonunda oynanacak olan tragedya için rolleri dağıtacaktı ve o kimseyi kırmak istemiyordu. Dersin sonlarına doğru bir rahatlama oldu duygularında demek ki kararını vermişti. Saatime baktım ve dersin bitimine 10 dk kaldığını gördüm. Saniyeler ilerledikçe geriliyordum. Tamam, kabul. Dramada çok yetenekli bir çaylak değildim ama bu dersi seviyordum. Romeo ve Juliet en sevdiğim tragedyaların başında geliyordu. Peki benim Juliet rolünü alma olasılığım neydi? %20'nin altında geziyordu. Sonuçta benden daha iyi olan çaylaklar vardı. Ama bu rol için her şeyi yapabilirdim. Ama Juliet olamasam bile bu tragedyada olmak istiyordum.

Elizabeth tekrar masasının oraya geçti ve bir kağıda bir şeyler yazdı. Ne yazdığını merak ediyordum. Acaba tragedyayla mı ilgiliydi. Juliet kim olmuştu? Ben neredeydim? Tradgedya da rol almış mıydım? Hangi rol benimdi? Tabii ki bu soruların hiçbirinin cevabını alamayacaktım. Elizabeth ödevleri bize söyledikten sonra dersi bitirdi ve bizi selamladı. O derslikten çıkar çıkmaz gücün de kaybolduğunu hissettim. Beynime yapılan hoş baskı kaybolmuştu. Onun gücüne o kadar alışmıştım ki bir an kendimi boşlukta gibi hissettim. Otomatik bir şekilde sıramdakileri topladım ve kolumun altına sıkıştırıp kapıya doğru ilerledim. Aklımda binbir soru vardı. Hepsi de birbirine karışıyor, içinden çıkılmaz bir hal alıyordu. Ama aklımda hepsinden ayrı bir soru vardı. Bugün gördüğüm kabus ne anlama geliyordu?


Çok başarılı olmuş. Uzunluğu ve konuşmalar çok yerinde. Geçen dersten daha iyi bir puan aldınız. Ayrıca dersteki performansınız yüzünden Romeo ve Juliet trajedisinde Juliet Rolü sizindir. Ancak unutmayın provalara katılmazsanız rolünüzü kaybedersiniz. . Çok iyi..
Ders bitimiinde panoda toplam puanını bulabileceksin. 50 üzerinde : 48 Tebrikler. E. Rose Wayland
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Traviata Volante
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Traviata Volante


Lakap : Güly, Güldi (mustafa asdfg) *
Nerden : Roma
Mesaj Sayısı : 247
Yaş : 28
Kayıt Tarihi : 12/11/10

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

2. Dönemin İlk dersi Empty
MesajKonu: Geri: 2. Dönemin İlk dersi   2. Dönemin İlk dersi Icon_minitimePaz 28 Kas. 2010, 09:46

Nezamandir erken kalkmiyordum, o yüzden bu sabah (yani gece) uyanmak zor gelmisti. Saate baktim ve dersin baslamasina 45 dakika kalmisti. Hemen yatagimdan firladim, sac maşamın kablosunu fişe taktim ve o isinirken üstümü giyimeye karar verdim, sonra banyoma girdim yüzümü yikadim disimi fircaladim ve kremimi sürdüm, ciplak tenimede parfüm sıktım. Banyodan ciktim ve dolabimi actim yatmadan önce kafamdan giyceklerimi gecirmisitim. Siyah dar pantolonumu aldim ve bacaklarimdan kalcama kadar cektim. Ardindan gri beyaz badimi kafamdan gecirdim. Sac maşami elime aldim ve zaten düzgün ve dalgali olan saclarimin daha da düzgün olmasi icin dişa dogru büyük büyük bukleler yaptim. Gercektende güzel gözüküyordum. Makyaj yapmama gerek yoktu ilk dersimde sade gözükmek istiyordum. Bu yüzden sadece parlatici sürdüm. Odadan cikarken gözüm tkvime takildi, naisl unturum yakinda dogum günüm var. 28 şubatta dogmustum, birtek ben unutmamistimki, dogumgünümü kimse hatirlamayacakti.

Spoiler:

Kosa kosa odadan ciktim ve drama sinifina kosar adimlarla gittim.
Sinifa girdigimde pek kimse yoktu ve orta siralardan birine oturdum. Benim oturmamla yemek salonunda benimle alay etmeye calisanda telasla sinifa girdi ve gecip biryere oturdu. Birkac caylak daha gelidikten sonra profesör Elizabeth Rose Wayland'da geldi. Bu kadin gercekten güzeldi, insani büyülüyordu. Kiyafet secimi mükemmeldi hele o siyah ceketine bayilmistim. Ilk dersimdi ve konusmasina bayilmistim, insani incitmeden konusuyordu, sanki bir kelebegi avcunda tutarda ona dokunmazmis gibiydi ses tonu, cok hafif.
" Biliyorsunuz ki bu ders trajedileri işleyeceğiz. İngiliz olarak elbette William Shakespeare'n eserini seçtim. Bu dönem sergileyeceğimiz oyun Romeo ve Juliet. Ders sonunda rol dağılımları olacak. Dersler dışında bol bol provalar yapacağımızıda unutmayalım. Şimdi geçelim dersimize.", dedi ve herkesten farklı trajedilerden küçük sahneler okuttu.
Bir kac caylak repliklerini okuduktan sonra Arianna ayaga kalkti ve okumaya basladi
Bana Romeomu ver; sonra öldüğünde
Al da küçük yıldızlara böl onu;
Onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki,
Bütün dünya gönül verip geceye,
Tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe.

Gercekten iyidi, biran gözgöze geldik ve bana gülümsedi, bende ona.Biliyorum normalde benim Julietin repliklerinden okumam beklenirdi ama ben Romeo'nun bu kisa repligine bayilyiordum. Ve okumaya basladim. Ilk dersim olmasinindanda kaynaklanan bir heyecan vardi ama basladigimda bütün heyecan ucup gitti.
"Asaletim sadece aşkının tapınağına girdiğimde olacak içimde. Bir gün yıkılırsa bedenin başka ülkelerin çamurlu evlerinde: Bil ki bütün denizleri ayaklarına dökeceğim."



Bitirdigimde Elizabeth bana gülümsedi, bende ona cevap olarak utangac bir gülümseme yolladim.
Repliklerini son okuyan caylak bendim, daha sonra bana eliyle oturmami isaret etti ve bende yerime gectim.
Ders bitiminde bize ödevlerimizi verdi ve asilce siniftan ayrildi.

Biraz daha hayal gücünüz olsaydı puanınız daha yüksek olabilirdi. Ders öncesini anlatman hoşuma gitti. Bir dahaki ders daha iyi olacağınıza eminim. Uzunluğu ve betimlemeleri yerinde kullanılmış. Romeo ve Juliet trajedisinde Mercuito Rolü sizindir. Ancak unutmayın provalara katılmazsanız rolünüzü kaybedersiniz. Erkek karakteri iyi canlandıracağınızı düşünüyorum. Ders bitimiinde panoda toplam puanını bulabileceksin. 50 üzerinde : 40 Tebrikler. E. Rose Wayland


En son Ares Cassandra Moon tarafından Ptsi 29 Kas. 2010, 18:53 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
K. Lady Walsh
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
K. Lady Walsh


Mesaj Sayısı : 184
Yaş : 28
Kayıt Tarihi : 30/09/10

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

2. Dönemin İlk dersi Empty
MesajKonu: Geri: 2. Dönemin İlk dersi   2. Dönemin İlk dersi Icon_minitimePaz 28 Kas. 2010, 12:54

Yağan yağmur bende dahil olmak üzere kimseyi etkilememişti. Bizim için sıradan bir gün gibiydi. İlk dersim Vampir Sosyolojisi dersiydi. Yağmurdan nefret etsemde en sevdiğim derse girecek olmam beni mutlu ediyordu. Usulca dersliğe girip sırama geçtim. Herkes oturmuş, Elizabeth'i bekliyordu. Birden Elizabeth her zamanki güzelliğiyle sınıfa girdi. Yanında Eva'da vardı. Eva Elizabeth'in yeni asistanıydı. Bugünkü ders trajediydi. Elizabeth asaletiyle sınıfın ortasında durdu.
" Biliyorsunuz ki bu ders trajedileri işleyeceğiz. İngiliz olarak elbette William Shakespeare'n eserini seçtim. Bu dönem sergileyeceğimiz oyun Romeo ve Juliet. Ders sonunda rol dağılımları olacak. Dersler dışında bol bol provalar yapacağımızıda unutmayalım. Şimdi geçelim dersimize." dedi. Demekki bugün Romeo ve Juliet'i işleyecektik. Her ne kadar Romeo ve Juliet'e aşık biri olsamda şimdiki ruh halimle hiçbirşey hissetmiyordum. Aşka inancım kalmamıştı sanki. Ama yinede bu durumumun dersin akışını bozmasına izin vermemeliydim.
Elizabeth dersi işledikten sonra bizden değişik trajediler okumamızı istedi. Sırayla tüm arkadaşlarım kalktı. Beni en çok etkileyense Tessa'nın okuduğu Bir Yaz Gecesi Rüyası olmuştu. Bende ne okuyacağıma karar vermiştim. Ve Macbeth'ten bir bölüm okumaya başladım.
"Yapmakla olup bitseydi bu iş,
Hemen yapardım, olup biterdi.
Döktüğüm kanla akıp gitse her şey,
Bir vuruşta sonuna varılsa işin,
Bir anda bu dünyayı olsun kazanıversen,
Zaman denizinin bir kumsalı olan bu dünyayı
Öbür dünyayı gözden çıkarır insan.
Ama bu işlerin daha burada görülüyor hesabı.
Verdiğimiz kanlı dersi alan
Gelip bize veriyor aldığı dersi.
Doğruluğun şaşmaz eli bize sunuyor
İçine zehir döktüğümüz kupayı.
Adam burada, iki katlı güvenlikte:
Bir kere akrabası ve adamıyım:
Ona kötülük etmemem için iki zorlu sebep.
Sonra misafirim; Değil kendim bıçaklamak,
El bıçağına karşı korumam gerek onu.
Üstelik bu Duncan, ne iyi yürekli bir insan,
Ve ne bulunmaz bir kral.
Her değeri ayrı bir İsrafil borusu olur
Lanet okumak için onu öldürene!
Acımak yeni doğmuş bir çocuk olur, çırılçıplak,
Kasırganın yelesine sarılmış,
Ya da bir melek, görülmez atlarına binmiş göklerin,
Ve gider dört bir yana haber verir
Bu yürekler acısı cinayeti,
Göz yaşı savrulur esen yellerde.
Sebep yok onu öldürmem için,
Beni mahmuzlayan tek şey, kendi yükselme hırsım;
O da bir atlayış atlıyor ki atın üstüne
Öbür tarafa düşüyor, eğerde duracak yerde."

Okumam bittiğinde çoğunun gözü benim üzerimdeydi. Çok iyi okumamıştım ama yinede Elizabeth büyüleyici gülümsemesiyle bana bakıyordu. Ders bitmiş ve herkes etrafa dağılmaya başlamıştı.

İyi olmuş. Ancak hayal gücünüze daha yer vermenizi tercih ederdim. Renklendirme düzeni beğendim Ayrıca dersteki performansınız yüzünden Romeo ve Juliet trajedisinde Dadı'nın rolü sizindir. Ancak unutmayın provalara katılmazsanız rolünüzü kaybedersiniz.
Ders bitimiinde panoda toplam puanını bulabileceksin. 50 üzerinde : 38 Tebrikler. E. Rose Wayland
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lorelei Aurel
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lorelei Aurel


Mesaj Sayısı : 513
Kayıt Tarihi : 27/07/10

Karakter Detayı
Statü: Üye
Uyarı: 0/0

2. Dönemin İlk dersi Empty
MesajKonu: Geri: 2. Dönemin İlk dersi   2. Dönemin İlk dersi Icon_minitimeSalı 30 Kas. 2010, 17:25

Kapı zili çaldı.Yılbaşıydı. 7 yaşındaydım. Heyecanla kapıya koştum. Ya Noel Baba geldiyse...Kapıyı açtım. Babam yavaş adımlarla arkamdan geliyordu. Kapıyı açtığımda annembütün güzelliği ile karımda duruyordu."Anne..." küçücük yüreğim büyük bir acıyla bürküldü. Annemburada ne arıyordu? Kadıramayacağım acılarla savaşmak zorunda mıydım? Babamelini omzuma koyduğunda irkildim. Annemin parlayan, istek dolu gözlerinedalmışken babamın bunu yapması hiç hoş değildi. "Senburada ne arıyorsun?" Sesindeki öfke beni korkutmuştu. Annemingözlerinden süzülen yaşlar sanki küçücük hayal dünyamda oluşan depreminnedeniydi. Babam annemi dinlemeden bir hışımla içeri daldı elinde bir bıçaklageri döndüğünde bir saniyede herşey olmuştu. Annemin çığlığı ile yerimdensıçradım. Yanındaki bebek arabasına bıçaktan damlayan kanlar ne demek oluyordu?Korkak ama yavaş adımlarla annemin yanına doğru yöneldim. "Bu oro*bu çocuklarını uraya neden getirdin? Senip*ç!" Aslında o zaman çözememiştim. Ama babamın cümlelerini dahaiyi anlıyorum şimdi. Babam bıçağı anneme doğru hızla saplayıp çekti. Annem yereyığıldı. Babam bebek arabasına öneldiğinde ne yaptığını anladım. Hemen koştumve o küçücük masum kalbin durmaması için babamın önüne geçtim. Babam birhışımla koluma doğru salladı. İşte o an acıyla bağırdım.

Gözlerimi açtığımda ruhumdaki acı dayanılmaz olmuştu. Neden hep bu rüyayı görüyordum ki?Neden ben, neden? Kızarmış gözlerimiellerimle ovuşturdum. Saçlarımı geriye attım. İstem dışı olarak saate bakmıştımki drama dersine geç kalmak üzere olduğumu fark ettim. Yataktan çıkarakdolabıma yöneldim. Dar paça siyah bir pantolon ile üzerinde değişik bir biçimde‘Star’ yazan tişörtümü geçirdim. Saçlarımı umursamaz bir edayla tarıyordum kigözlerimden süzülen yaşa engel olamadım. Annemin gözleri… Aynaya baktığımdaannemi istek dolu gözlerini gördüm. Gözlerim ona benziyordu. Anlamsızüzüntülere kapılıyordum. Tarağı yatağa fırlattım denilebilecek bir şekildekoydum. Kendimi koridorda bulduğumda birkaç çaylağın gülüşmeleri benim üzüntülübulutlarıma çarpıp geri dönüyor. Bir türlü üzüntülerimin arasına neşegiremiyordu. Yavaş adımlarla dramasınıfına yöneldim. Geç kalmak üzere olduğumun farkındaydım ama bir türlüadımlarım hızlanmıyordu. Ne kadar istesem de sanırım kalbim bu derse girmemiistemiyordu. Drama sınıfına ulaştığımı yeni fark etmiştim ki bir adım sonraneler olacağını bilmemek gerçekten çok kötü ir duyguydu. Arkamdan ince bir sesduyduğumda çekildim. Kapıda beklemiştim fark etmeden. Tanrıçam… Bu içimdeki sıkıntıda neyin nesiydi, böyle? Sırama oturdum. Kalemimle oynamayabaşladım. Profesörün geldiğini anlamamıştım ki büyüleyici sesini duyduğumda onaodaklandım. Çok güzel olmuştu. "Biliyorsunuz ki bu derstrajedileri işleyeceğiz. İngiliz olarak elbette William Shakespeare'n eseriniseçtim. Bu dönem sergileyeceğimiz oyun Romeo ve Juliet. Ders sonunda roldağılımları olacak. Dersler dışında bol bol provalar yapacağımızı daunutmayalım. Şimdi geçelim dersimize." Neden buraya gelmemem gerektiğini farkettiğimde çok geçti. Romeo ve Juliet… Babamın anneme evlenme teklifi ettiğiakşamda bunu oynamışlardı. Anılar canlanmaya başladığında elimdeki kalem yeredüştüğünde çıkan ses beni o anılardan sıyırdı. Ama tekrar bu üzücü dalgaya yakalnmama engelolamadı. Annem bana o geceyi öyle bir anlatmıştı ki resmen tanıklık etmiş gibiolmuştum. Annemin hayaliyle birlikte anlattığı oyunda canlanıyordu. Ah, annecimnasılda heyecanla anlatıyordu.

Annemin yanına gittim.Merak ettiğim bir soru vardı. Yaklaşık 5 yaşındaydım. “Anneciğimbabam sana nasıl evlenme teklifi etti?” Annemin komedi izlerkenkahkahalar ile gülen yüzü bu soruyla daha bir aydınlandı. Bana döndü.Televizyonu kapattı. Saçlarımı okşadı. “Biz babanlaüniversitede bir yardım derneği için Romeo ve Juliet’i oynamak içinseçilmiştik. Bilirsin şu meşhur aşk hikâyesi… O gün çok heyecanlıydım. Oyunbittiğinde oyunculara konuşma yaptırdıklarında etmişti. Ben o kadar çoksevinmiştim ki koşarak sarıldım ve evet diye bir çığıl attım sayılır.” Birkahkaha ile sözlerine devam etti. “Şu mısraları herzaman tekrar eder evlenme yıldönümlerimizde, bebeğim.”Sesinitemizledi. Yüzündeki ışıltı hiçbitmeyecekmiş gibiydi. “Kölen olmuşum senin, elden başka negelir, Gece gündüz el pençe divanım buyruğuna; Geçirdiğim saatler baştanbaşa bir hiçtir Sen buyurmuş değilsen çabalarım boşuna. Senin için, sultanım, saatleri gözlerken Ben kimim ki küseyim sonu gelmez günlere, Kara kara düşünmem, acı çekmem özlerken Uğurlar olsun dersen kölene sen bir kere Ben kimim ki kıskanıp kuşkulanıp sorayım Kimle içli dışlısın, nedir yaptığın işler; Derdim günüm put gibi düşünmeden durayım, Mutlu kıldıklarını bilmek içime işler. Öylekörkütük sadık bir köledir ki sevda, Seni kötü göremez bin kötülük yapsan da.” O kadar çok etkilenmiştim ki annem bitirdiğinde ağzımaçık ona bakıyordum. Çok güzeldi yüzündeki ışıltı.


“Hippoltye!”
sesiyle irkildim. Artık anıda değildim. Bu üzücüdalgadan ayırdığı için Profesör Elizabeth’e dua edebilirdim. Sıra bendeydianlaşılan. Ama ne yapıyorduk? Dersi dinlemeyi düşünsem hiç fena olmazdı! Tanrıçamhiçbir şeyin farkında değildim. Profesör Elizabeth “Romeo veJuliet’ten farklı bir replik dinleyeceğiz. “ Benim beklemem sınıfta biruğultu dalgasının yükselmesini sağlamıştı. İyi ki bu oyunun çoğunu biliyordum. Tahtaya çıktım.Sınıfa baktım. Annemi aradım bir an. Annem umarım sende bir gün bu oyunuoynarsın dediğinde pek takmamıştım. Son mısraları söylemek için gözlerimi kapattım. Annemin ışıltılı yüzü eşliğinde başladım.


“Elveda! Tanrıbilir ne zaman görüşürüz bir daha.
Hayat sıcaklığını hemen hemen donduran
Hafif, soğuk bir korku ürpertiyor damarlarımı,
Beni yatıştırsınlar, geri çağırayım da onları:
Dadı! Ama onun ne işi var burada?
Tek başıma oynamalıyım bu acıklı sahneyi.
Gel şişe! Ya bu karışımın olmazsa hiçbir etkisi?
O zaman evlenecek miyim yarın sabah?
Hayır, hayır! Bu önler onu. Sen dur şurada.
( Hançeri koyar.)
Ya bu zehirse! Olur a, rahip beni daha önce
Evlendirdi diye Romeo'yla
Bu evlenme işinde rezil olmaktan korkuyorsa!
Kurnazca hazırladıysa bunu, beni öldürmek için!
Korkarım öyle; ama yinede olamaz herhalde,
Çünkü yıllar yılı herkesçe kutsallığı bilinen bir kişidir o.
Atmalıyım kafamdan böyle kötü bir düşünceyi.
Ya beni mezara koyduklarında, olur a,
Uyanırsam, Romeo beni kurtarmaya gelmeden?
Ne korkunç bir olasılık! İçine temiz hava girmeyen
Ölüler mahzeninde tıkanıp kalmaz mıyım,
Boğulup ölmez miyim Romeo gelmeden?
Sağ kalsam bile, ölümün ve gecenin korkunç hayalleri görünmez mi?
Ya bütün atalarımın yüzyıllar boyunca
Yığın yığın kemiklerini saklayan o mahzenin dehşeti?
Ya mezarına yeni konmuş, kefeninde çürüyen
Tybalt'ın kanlı cesedi? Derler ki,
Gecenin belli saatlerinde ruhlar gezinirmiş orada
Olamaz mı, bütün bunlar olamaz mı?
Vaktinden önce uyanırsam, iğrenç kokuları ne yapmalı?
Ya duyarsam topraktan sökülen adamotlarının çığlıklarını?
Çıldırmış bu çığlıkları duyan ölümlüler
Bütün bu korkularla çevrilince çepeçevre
Aklımı oynatmaz mıyım ben uyandığımda?
Atalarımın kemikleriyle deliler gibi oynayıp
Kanlar içinde ki Tybalt'ı kefeninden çıkarmaz mıyım?
Ya bu ciddiyet durumunda,
Akrabamdan birinin kemiğini sopa gibi kullanıp
Dağıtmaz mıyım umutsuz beynimi?
Ah işte! Kuzenimin hayali görünüyor,
Kılıcının ucuyla vücudunu şişleyen Romeo'yu arıyor.
Dur Tybalt, dur! Geliyorum!
Bunu şerefine içiyorum!”


Repliği bitirdiğimdegülümsedim. Profesöre ve sınıfa ayrı ayrı başımı hafifçe eğdim. Okurkengözlerimden akan yaşlar kadar saçma bir şeyyoktu sanırım. Sırama ilerlerken gözlerimisildim fark ettirmeden. Ağlarken her ne kadar fark etseler de. Dersinsonuna doğru yüzümde oluşan tebessüm beni çok mutlu etmişti. Ödevleri aldıktansonra Profesör Elizabeth’in büyüleyici havasını yakalamak için onun ardındansınıftan ayrıldım.


Çok başarılı olmuş. Daha önceden derslerime katılmanın verdiği deneyimi çok net görüyorum.. Uzunluğu ve hayal gücü yerinde. Farklı bir ders rpsi ama güzel..Romeo ve Juliet trajedisinde Tybalt Capulet Rolü sizindir. Ancak unutmayın provalara katılmazsanız rolünüzü kaybedersiniz. Erkek karakteri başarıyla canlandıracağınıza eminim. Romeo ve Julietten sonra çok önemli bir roldür unutmayın.
Ders bitimiinde panoda toplam puanını bulabileceksin. 50 üzerinde : 47 Tebrikler. E. Rose Wayland
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Amy Clare
Nefilim | Gölge Avcısı
Nefilim | Gölge Avcısı
Amy Clare


Lakap : Cellat.
Nerden : Manhattan
Mesaj Sayısı : 254
Yaş : 29
Kayıt Tarihi : 23/08/10

Karakter Detayı
Statü: Moderatör
Uyarı:

2. Dönemin İlk dersi Empty
MesajKonu: Geri: 2. Dönemin İlk dersi   2. Dönemin İlk dersi Icon_minitimeC.tesi 04 Ara. 2010, 17:12

Uyanıktım veya uyanmaya başlıyordum .Ama sıcacık ve konforlu yatağımı bırakıp kalkmak hiç mi hiç içimden gelmiyordu.Neden mi ?Çünkü yorucu geçen uzun bir zaman üstüne ilk defa bu kadar güzel ve deliksiz bir uyku çekmiştim.Şimdi ise gönlüm bu güzel ortamı bırakıp yeni ve kasvetli güne başlamak istemiyordu.Kafamı gömülü olan yastığımdan kaldırmadan “Lucyyy!! Uyandın mı ?Derse geç kalıcaz” demiştim.Yastık sayesinde boğulan sesimden sölediklerimi ben bile anlamamıştım.

Ama odadan da herhangi bir karşılık veya tepki gelmemişti.Daha doğrusu odada kendi nefes alışımdan başka bir ses bile yoktu.Saçlarımı yüzümden çekip aniden yataktan kalktım ve odaya göz gezdirdim.Gerçeğin fakrına varmam birkaç saniyemi almıştı.Çünkü odada benden ve kirli çamaşırlardan başka kimse yoktu.Otomatik olarak saate bakmıştım ve saattin 19:43 olduğunu gördüm.”Ahh!!Lanet olsun.Geç kaldım” Yataktan hışımla kalkıp koşarak banyoya girdim.Ani kalkmamla başım dönmüştü ama bunu takıcak vaktim yoktu.

Aynada kendime baktığımda geceden kalma bir ifadem olduğunu görmüştüm.Göz altlarım aşırı uykudan şişmiş ,yanağımda yastık izi çıkmıştı.Üstüne üstlükte saçlarım hiç açılmayacakmış gibi birbirine dolanmış gözüküyordu.”İşte bunlar güzel bir gün geçireceğinin alametleri.Hadi bakalım mükemmel görüntünü izle de keyif al” diye kendi kendimi iğnelemiştim.Hızlı bir şekilde elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalamış ve koşarak içeriye gitmiştim.Odaya aldığımız mini buzdolabından en sevdiğin gofretlerden birini alıp yemeye başladım ve giysi dolabıma koştum.

Ne giyeceğim hakkında her zamanki gibi sancılı bir karar dönemi yaşayamıcaktım .Çünkü ZAMANIM yoktu.Elime ilk geçen giyilmesi kolay fildişi renginde diz üstü bir elbise olmuştu.Ayağıma ise elbisenin sadeliğine uygun babet giymiştim.Aynanın karşısına geçtiğimde yüzümün halinin iyileştiğini gördüm ve makyaj yamamaya karar verdim.Saçlarımı gergin bir şekilde at kuyruğu yaptım ve altın rengi küpelerimi taktıktan sonra odadan koşar adım çıktım.



Drama sınıfına geldiğimde saat 20:05’ti ve ben nefes nefese bir haldeydim.İçimden Lucy’i beni kaldırmadığı için baya bir anıyordum.Kapıyı çaldım ve içeri girdim. Sınıfn bakışları üzerime dönmüştü.” Geç kaldığım için üzgünüm profesör.” Dedim ve vereceği cevabı bekledim.O ise eliyle sırama geçmemi işaret etmişti.İşte bu kadını bu yüzden seviyordum.Ayrıntılara fazla takılmayan biriydi.Eğer onun yerinde başka birisi olsa bana burada 2 saat açıklama yaptırır ve zaten bozulmaya her an hazır olan sinirlerimin harekete geçmesini sağlardı.Teşekkür ettiğimi belirten bir gülümsemeyle yerime geçmek için harekete geçmiştim.Sırama doğru giderken Lucy’e ters bir bakış attım.O ise kısık bir sesle “ Hey uyandırmaya çalıştım” demişti ama onu dinlemeden yerime geçmiştim.Büyük ihtimalle bunu denemişti ve bende ölü gibi uyuduğum için uyanamamıştım.Tamam kabul suç bende.

Kendimi Elizabeth’in konuşmasına vermeye çalıştım." Biliyorsunuz ki bu ders trajedileri işleyeceğiz. İngiliz olarak elbette William Shakespeare'n eserini seçtim. Bu dönem sergileyeceğimiz oyun Romeo ve Juliet. Ders sonunda rol dağılımları olacak. Dersler dışında bol bol provalar yapacağımızı da unutmayalım. Şimdi geçelim dersimize." Hımm. Açıkcası drama da trajedi türünü nedenini kendime açıklayamasam da pek sevmem.Ama tiyatroda rol almayı sevdiğim içinde Romeo ve Juliet’in oyununda rol almak istiyordum.

Elimdeki notlara göz attım.” 1. Trajedi : Trajedi, kişilere korku, heyecan ve acındırma telkinleriyle ders vermek amacı güden en eski tiyatro çeşididir. Şiirsel olarak yazılması ve değişmez kurallara bağlı olması sebebiyle öbür tiyatro çeşitlerinden kolayca ayrılır. Trajedilerde parlak söylevleri andıran yüksek ve asil bir üslup kullanılır. Kaba, çirkin ve niteliği düşük sözler bulunmaz. Trajedi şairleri mısralarının derin manalı ve bilgelik dolu olmasına önem vermişlerdir” Belki de trajedi de insanların kendini istediği gibi ifade edemediği için pek sevmiyordum.Çünkü katı kuralları vardı ve genelde asil kesime hitap eden bir türdü.Ben notlarıma göz gezdirirken Lucy Julietin ‘in bir repliğini okumaya başlamıştı.Duygusunu gerçekten veriyordu ve sanki Juliet’i ruhunda yaşıyordu.Açıkçası onun bu kadar yetenekli olduğunu düşünmüyordum.Ardından birkaç çaylak daha örnekler okumaya başlamışlardı ve çoğunu yetenekli bulmuştum bu konu da.Birden içimde William Sheskpear’in Hamlet oyunundan Ophelia’nın bir bölümünü okumak istemiştim.

“Nasıl ayırt ederim bir bakışta
Seveni sevmeyenden?
Külahından, tozlu çarıklarından,
Elindeki değnekten.
Öldü, güzel sultanım çoktan öldü.
Öldü, gömüldü bile.
Başında yemyeşil otlar büyüdü,
Taşı dikildi bile.
Ne olur dinleyin!
Ak kefenler giyindi kardan beyaz,
Sarıldı çiçeklere.
Arar arar sevdiğini bulamaz,
Ağlayanlar içinde.
Fırıncının kızı baykuş olmuş diyorlar. Allah korusun. İnsan ne olduğunu bilir, ama ne olacağını bilemez. Tanrı bereketini eksik etmesin sofranızdan. Kendiniz hiçbir söz söylemeyin sakın bunun üstüne, ama ne demek olduğunu soran olursa şöyle dersiniz:
Yarın bayram, Saint Valentine bayramı,
Erken uyanır herkes.
Ben bir kızım, gelirim pencerene,
Eşim ol derim sana.
Delikanlı kalktı, hemen giyindi,
Açtı kıza kapısını.
Kız girdi içeri, kız girdi ama,
Kız çıkmadı dışarı.
Ayıp, ne ayıp şey bu!
Fırsat bulan her genç yapıyor bunu
Yüzü kızarmaksızın.
Kız dedi: Bu işi yapmazdan önce
Evleniriz demiştin?
Delikanlı şöyle karşılık verdi:
Evlenirdim sabah sabah gelip de
Koynuma girmeseydin.
Elbet bir gün düzelir her şey. İnsan sabırlı olmalı; evet ama ağlamamak elimde değil düşündükçe soğuk topraklara gömüldüğünü. Geceniz hayrolsun, bayanlar, iyi geceler, güzel bayanlar, iyi geceler, iyi geceler!”



İşte bu kadardı.Elizabeth’in gülümsemesiyle yerime oturmuştum.Nedense ilk başlarda kimseye karşı hissetmediğim bir sempati hissediyordum bu kadına karşı.Rahibe benden sonra birka çaylağa daha söz hakkı verdi ve masasına doğru ilerledi.Kağıda birkaç not almaya başlamıştı.Bu haliyle bile çok asil duruyordu.Kafasını kaldırdığında hepimize ışık saçan bir gülümsemeyle bakıp ödevlerimizi söyledi ve rol dağılımını yaptıktan sonra salondan bizim bile hissettiğimiz güç dalgasıyla çıktı.
Başarılı olmuş. Uzunluğu ve konuşmalar çokyerinde.Beni iyi betimlemişsin. Ayrıca derstekiperformansınız yüzünden Romeo ve Juliet trajedisinde Dave Paris rolü sizindir. Ancak unutmayın provalara katılmazsanız rolünüzü kaybedersiniz.
Ders bitimiinde panoda toplam puanını bulabileceksin. 50 üzerinde : 46 Tebrikler. E. Rose Wayland
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Rose Wayland
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Elizabeth Rose Wayland


Lakap : Lizbeth
Mesaj Sayısı : 2356
Kayıt Tarihi : 11/07/10

Karakter Detayı
Statü: Site Kurucusu
Uyarı: 0/0

2. Dönemin İlk dersi Empty
MesajKonu: Geri: 2. Dönemin İlk dersi   2. Dönemin İlk dersi Icon_minitimeC.tesi 11 Ara. 2010, 11:16

Ders Sona Ermiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mortalinstruments.forum.st/
 
2. Dönemin İlk dersi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 2. Dönemin 2. Dersi
» 2. dönemin ilk dersi
» 1. Dönemin Son dersi
» Dönemin İlk Dersi
» 2. Dönemin İlk Dersi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mortal Instruments RPG :: Mortal Instruments :: Arşiv-
Buraya geçin: