Mortal Instruments RPG Ölümcül Oyuncaklar'a Hoşgeldiniz...Görmediklerinizi Keşfetmeye Hazır mısınız? |
|
| İlk ders-müziğe giriş-(bu ders toplu olarak yapılmaktadır. bütün çaylakların girmesi zorunludur) | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Aurélien Rhodanthe Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : bells Mesaj Sayısı : 1158 Yaş : 31 Kayıt Tarihi : 11/07/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı: 0/0
| Konu: İlk ders-müziğe giriş-(bu ders toplu olarak yapılmaktadır. bütün çaylakların girmesi zorunludur) Cuma 20 Ağus. 2010, 16:41 | |
| Geçer Notlar
Olağan Üstü (O) : 85-100 arası Beklenenin Üstünde (B):70-85 arası Uygun (U) : 55-70 arası
Zayıf Notlar:
Zayıf (Z) : 25-40 arası Felaket (F) : 0 - 24 arası
Fiziksel betimleme:Saçları kumral ve dalgalıdır. Gözleri ela rengindedir. Uzun boyludur. Beyaz tenlidir. Hilali diğer vampirlere göre daha parlak ve göz alıcıdır. Anlından boynuna doğru inen safir, ve sarmaşık şekilde inen dövmeleri vardır. Çok güçlü ve cesur görünür. Kişisel özellikleri:Ciddi gözükür ama sıcak ve içtendir. Yaptığı her işte disiplinlidir. Derslere çok önem verir ve çaylaklarınında ilgili olmasını ister. Önem verdiği kişiler için yapamıycağı şey yoktur. Çaylaklarını korur ve kırmızı çaylaklar arasında ayrım yapmaz. Koruyucu özelliği çok ağı basar. Tanrıçasına çok bağlıdır ve tanrıçası için yapamıyacağı şey yoktur. Not:Derslerde bana 'profösör lively' yada 'Isabella' olarak seslenebilirsiniz. giydiği kıyafet: - Spoiler:
[color=red] Ders kurgusu:
Isabella giyeceği kıyafetleri önceden ayarladığı için memnun olmuştu. Bugün saçlarını diğer günlerden farklı yaparak hafif toplamıştı. Bu İsabella'nın ilk dersiydi ve biraz heycanlıydı. Odasından çıktı ve koridorda yürümeye başladı yüzü ışıl ışıldı ve gülümsüyordu. Çaylaklar kalın giyinmişlerdi. Ama kaloriferler sürekli yanıyordu. Isabella dersliğin kapısının önünde durdu ve içeri baktı. Çaylaklar kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Isabella kapıyı açtı ve içeri girdi. Tüm çaylakların gözü ondaydı ve ayağa kalktılar. Isabella sınıfın ortasına doğru yürüdü ve çaylaklarına bakarak Uğurlar olsun, çaylaklarım. diyerek sınıfı selamladı. Karşılık olarak çaylaklarda hep bir ağızdan Uğurlar olsun. dediler. Derste kırmızı çaylakların olması biraz ortamı gerginleştiriyordu. Ve topraktan kalonanın çıkışı çaylakları ikiye ayırmıştı. Isabella sesini otoriter ve güçlü olması dileğiyle konuşmaya başladı. Ben Isabella Serena Lively. Artık müziğe giriş dersinize ben gireceğim. Sıraların arasında dolaşıyordu ve çaylakları inceliyordu. Müzik insanın ruhunu dinlendirir. Sizi tüm sıkıntılarınızdan alıp götürür. Müzik herşeydir. Müzik hem sanattır, hem bilim. Dolayısıyla hem duygusal olarak algılanabilmeli, hem de akıl ile kavranabilmelidir. Herhangi bir sanat ya da bilim dalındaki gibi müzikte de, bilgiye ya da ustalığa giden yolda "kestirmeler" yoktur. Müzik dinlemekten hoşlanan ama müziğin dilinden anlamayan bir müziksever, tatilini geçirmek için gittiği bir ülkenin doğal güzelliklerini gören, o ülke halkının davranış biçimlerine tanık olan, konuşmalarını dinleyen ama söylenenlerin tek bir sözcüğünü bile anlayamayan bir turiste benzer. Duymasına duyar; ama anlayamaz.
Isabella masasına ilerleyerek kitabı aldı ve incelemeye koyuldu. Ve anlatmaya başladı. Anlatttığım konu: - Spoiler:
Müzik "Insanlarin kelimeler ile anlatamadigi duygu, düsünce ve hislerini melodik seslerle anlatma sanatidir". Müzigin diger bir tanimi ise "insanlarin kendi yapilarina uygun, yasadgi ortama göre sesleri kullanma sanatidir" seklindedir. Sanat Sanat, İnsanın doğayla ve insanla ilişkilerinin insana özgü özelliklerden hareketle, dönüştürülüp değiştirilerek yorumlanması ve anlatılmasıdır. SES Bir cismin titresiminden meydana gelen dalgalarin hava yolu ile kulagimiza ulasmasina denir. Nota Müzik seslerini göstermeye yarayan isaretlere nota denir. Temel olarak müzik ' te 7 adet nota bulunmaktadir. Solfej ''Okuma'' demektir. Notaları, adlarıyla-sesleriyle-süreleriyle okumaya denir
Tahtaya notaları yazdı ve birkaç solfej örneği gösterdi notaların okunuşları ile ilgili. Örnekler bittikten sonra Isabella konuşmaya başladı. Çaylaklarım bugün kuramsal bilgilere deyinmek zorundaydım. Tekrarlıyacağınızı umuyorum. Müzikle uğraşmak kolay değildir. Ama müzikle ilgilenmek çok güzeldir. Vemüziğin hayatınızın heryerinde olmasına izin verin. Bir dahaki derse kadar Kutsanmaya.Kutsanmaya diye karşılık verdi çaylaklar.Isabella ödevi alıp odasına doğru yürümeye başladı. ÖDEV - Spoiler:
Mozart , Beethoven, Handell, Johann Sebastian Bach gibi ünlü bestecilerimiz hayatları ve eserleri hakkında kısa bilgi.
*Ders süresi 7 gündür. * *Ödevinizi rp'nizin altına yazınız.*
En son Isabella Serena Lively tarafından Perş. 28 Ekim 2010, 11:13 tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi | |
| | | Alessandra Aristide Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : Alessa Nerden : Ankara Mesaj Sayısı : 861 Yaş : 27 Kayıt Tarihi : 19/08/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Geri: İlk ders-müziğe giriş-(bu ders toplu olarak yapılmaktadır. bütün çaylakların girmesi zorunludur) Salı 24 Ağus. 2010, 18:53 | |
| Her şeyin özünde müzik vardı. Bir perinin saçında, yapraktaki kırağıda, su damlasında, Gece’nin hafif soluğunda… --B.
Alessandra’nın gözleri pencerenin dışındaki geceye dalmıştı. Gece parlak ve tatlıydı. Zayıf bir miyavlamayla kendine geldi. Sırasının yanındaki beyaz tüylü şeyi gördüğünde hafif bir panik yaşadı. Minik kedi kucağına zıpladı ve tekrar miyavladı. İlgi istiyordu ama ne doğru zamanda ne de doğru yerdeydi. “Lee! Burada ne arıyorsun?” dedi Aless sessizce. Kedi inatla patilerini kızın masasına koydu ve çıkıp bütün kâğıtları dağıttı. Alessandra kızarak kediyi uzaklaştırmaya çalıştı ama kedi her zamanki gibi umursamaz bir şekilde kızın omzuna oradan da başına çıktı. Kızın saçlarının arasına iyice yerleştiğinde Aless delirmek üzereydi. Bütün sınıfın dikkati oraya yönelmişti. Kedi sonunda Aless’in kafasından aşağı atladı ve açık kapıdan dışarı çıktı. Aless sinirle yere dağılan ve uçuşan kâğıtları toplamaya koyuldu. Sonra saçında kalan beyaza tüyleri topladı. Bu sırada ders devam ediyordu ve dersi kaçırması da ayrı bir felaketti. Kedisine lanet okuyup sırasına geçti. Şimdi de sınıfa maskara olmuştu iyi mi? Kendine söylenmeyi bırakmasını söyleyerek derse konsantre oldu. Müzikle hep ilgilenmişti. Sesi de eğitimsiz birine göre iyiydi. Eğitmeninin de müzik profesörü olması iyi rastlamıştı. Şimdi bu dersi daha çok seviyordu. Hızla notlar ve püf noktaları yazmaya koyuldu. Bu derste gerçekten iyi olmak istiyordu. Az önceki birkaç dakikayı unutmuştu, iyi ki. Okul normal seyrinde olsa da bir şeylerin ters gittiğinin herkes biliyordu. Saldırı altındaydılar ve bu yeterince kötü değilmiş gibi Alessandra ve diğer birkaç öğrenci tamamen boşluktaydılar. Saldırı olayında kararsızdı Alessandra. Kendini hep ortada düşünmüştü. Ne iyiydi ne kötü. Bir taraf karanlığın dipsiz kuyusu diğer taraf aydınlığın keskin ışığı... Gözleri kamaşıyordu iyilikten ama karanlık da ona doğru gelmiyordu. Tamamen kararsızlıkla ortada kalmıştı. Beyaz boğa ve siyah boğa onu çekiştiriyordu aradan çekilsin diye. Ama arada durmaktan başka çaresi yoktu ki. Biraz daha arada kalacak olursa bu kararsızlıkta yitip gidecekti. Bir zamanlar kötülükle birleşmişti, bazen de iyilikle. İkisinde de kendini iyi hissetmemişti. Sanki bir şeyler eksikti sürekli. Bu yeni Gece Evi’nde daha keskindi bıçakların ucu. Sonu gelmez çekiştirme iyice kuvvetlenmişti. Alessandra oturup bunları düşünürken kendini yapayalnız hissetti. O kadar tükenmişti ki karşı koymaktan. O kadar yorulmuştu ki olduğu yerde durmaktan, sayıklamaktan. Bu iç konuşmanın sonunu getirmek için derin bir nefes aldı. Eğitmenine baktı. Ne kadar iyiydi oysa o. Her tarafı Nyx’in kutsal ışığıyla donanmıştı. Onun iyiliğine, güzelliğine, kararlılığına imrendi. O asla böyle kararlı atamayacaktı adımlarını. Bu kadar güven saçmayacaktı etrafına. Onun yanında kimse huzur bulmayacaktı. O eğitmeni gibi güçlü olamayacaktı işte… Onun içi nefret ve kinle doluydu, bunu söylemek bazı şeyleri açıkladı sanki. Ders bitecekti ve o yine iç çatışmasına sürüklenecekti. Bundan korkuyordu; ne kötülükten ne karanlıktan. O kendinden korkuyordu. Tahtadaki örnekleri teker teker özenle kâğıda geçirdi. Yeni bir sayfa çıkardı. Sayfanı temizliğine, dokusuna baktı. Onun hayat sayfası karalanmıştı, buna hiç benzemiyordu. Hiç bu kadar temiz olmamıştı. “Olayı dramatize ediyorsun.” Diye mırıldandı kendine. Kendi sesi zihninin boş duvarlarında yankılandı. Ve birden zil çaldı. Aless geçen dersin ödevini özenle hazırlamış olduğu dosyasını aldı ve öğretmen masasına yürüdü.
“Kutsanmaya Aless!”
“Kutsanmaya!”
Her ne kadar kutsanmamış olsa da…
Ödevi:
--MOZART—
27 Ocak 1756’da doğan Mozart hayatının çoğunu gezerek geçirmiştir. Klasik Batı Müziği'nin, en üretken ve en etkili bestekârlarından biridir. Çoğu kişi tarafından bilinir ve klasik müzik severlerin arşivinde çok rastlanan bir müzisyendir. Yapıtları, senfonileri, konçertoları, oda orkestralarını, piyanoyu, operayı ve korolu müzikleri etkilemiştir. 36 yıllık müzik yaşamına 626 eser sığdırmıştır. Vampir olmadığı için kısa sürmüş olan müzik hayatına göre bayağı faaliyette bulunmuştur. Vampir olmaması büyük bir kayıptır. Eğer vampir olsaydı en büyük şair olacağı yönünde görüşler vardır. Mozart Avrupalı bestekârların en popülerlerindendir ve birçok eseri standart konser repertuarlarında kullanılır. Günümüzde müzik tarihinin en büyük dehalarından biri olarak kabul görmüştür. 5 Aralık 1791’de Viyana’da hayata gözlerini yummuştur. Saygıyla anıyoruz. En önemli eserleri: 52 senfoni; 27 piyano konçertosu; birkaç opera ve bu arada Saraydan Kız Kaçırma ile Cosi Fan Tutte; 18 missa; sonatlar, dörtlüler, serenatlar v.b.
İlk derse girdiğiniz için teşekkürler. Rpg uzunluğu : 25 Hayal gücü :27 Ödev:25 Derse girme:10 ................ Toplam: 87 puan Notunuzun karşılığı Olağan üstü (O) Tebrikler ilk dersten çok yüksek not aldınız. Müziğe olan ilginizi farkettim. Birdahaki derste daha verimli olucağınızı düşünüyorum. İyi dersler dilerim. Profesör lively
| |
| | | Julié Helen Darcia Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : İsmim çok mu uzun ? o.O Nerden : Porto Riko *-* Mesaj Sayısı : 246 Yaş : 29 Kayıt Tarihi : 15/08/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Geri: İlk ders-müziğe giriş-(bu ders toplu olarak yapılmaktadır. bütün çaylakların girmesi zorunludur) Salı 24 Ağus. 2010, 19:54 | |
| Isabel koşarak koridorları geçti. Derse geç kalmıştı . Lanet olsun ! Bundan nefret ediyordu. Saatin çaldığını duymamıştı. Kalktığında çok geç kalmıştı. Üstüne eline ilk gelen şeyleri geçirip odadan çıkmıştı.
Koridordan geçen çaylaklara çarpıyor, bağırıyordu. Sonunda müzik sınıfının önüne geldi. Derin bir nefes aldı ve kapıyı tıklattı. Kapıyı özenle açtı. Ah , harika. Şimdi bütün çaylaklar gözlerini Isabel'e dikmişti. Toplum önünde olmaktan nefret ederdi. Isabella adaşı olan çaylağı süzdü. Isabel gülümsedi ve şirin görünmeye çalışarak
'' Geç kaldığım için üzgünüm Profesör Lively . '' dedi.
Isabella gülümsemesine karşılık vermedi. Isabel'de beklemiyordu zaten. Hangi profesör geç kalana gülümserdi ? .
Isabel bekleyip sıralara doğru yürüdü. Ah, harika bugün tanıdığı kimse sınıfta değildi. En arkalarda ki sıraya geçip oturdu. profesör'ün gözü hala onsdaymış gibi hissediyordu. Defterini çıkarıp kendi kendine fısıldadı
'' Ders, ders... Odaklan Isabel ''
Bu kendi kendine konuşma yöntemini genelde elinde olmadan yapardı. Gözlerini devirdi ve profesörü dinlemeye odaklandı.
Profesör'ün söylediklerini dinliyor , tahtaya çizdiklerini defterine geçiriyordu. Bir ara Isabella 'nın sesini duyar gibi oldu.
'' Isabel . Bize ödevini okumaya ne dersin ? '' dedi.
İşte şimdi harika oldu diye düşündü Isabel . Zaten toplum önünde olmayı sevmezdi , birde profesörlerin ona kafayı takma düşüncesi midesini bulandırıyordu. Herkesin ona baktığını hatırlayıp profesöre gülümsedi ve çantasını karıştırdı. Sonunda tüm gün özenle hazırladığı ödevi bulup ayağa kalktı.
Profesörün yanına gelince gülümsedi ve boğazını temizledi. ' Dik dur Isabel . Kendini ezdirme. ' Ödevini okumaya başladı.
Okumayı bitirdiğinde kendi kendine gülümsedi. Durmaksızın okumuştu. Profesör Isabel 'e gülümsedi. Isabel ödevini masaya bırakıp sırasına döndü..- Ödev ~Johann Sebastian Bach.:
.Hayatı.Johann Sebastian Bach, 1685 yılında Eisenach, Almanya'da doğdu. Kendini müzisyen bir ailenin içinde bulan Sebastian, ister istemez müziğe ilgi duymaya başladı. Çok küçük yaşta annesini kaybeden Bach, 9 yaşında da babasının ölümüyle sarsıldı. (Çocukların baba mesleğine devam ettiği bir çağda yaşadığı düşünülerek, Bach’ın da henüz 9 yaşında bir çok enstrumanı çalabildiği tahmin ediliyor.) Anne ve babasının ölümünün ardından Ohrdruf’ta çalgıcılık yapan ağabeyi ile yaşamaya başladı. Bütün vaktini ağabeyinin org'u ile geçiren Bach, bu dönemde kendini oldukça geliştirdi. İyice müziğe merak saran Bach, gençliği ve okul hayatı boyunca Alman müzisyenleri araştırdı. Georg Böhm, Dietrich Buxtehude ve Johann Adam gibi müzisyenleri dinlemek için uzun seyahatlere çıktı. 1703 yılında Latin Okulunu bitirdi ve Bach ailesinde okulunu bitirebilen ilk O oldu. Okulun bitmesinin ardından, para kazanmak için Armstad'ta org çalmaya başladı. Daha ciddi, daha fazla kazanabileceği, daha profosyonel bir iş arzulayan Bach, aradığını Mühlhausen’de buldu. Bugün mevcut olan eserlerinden birkaçını bu dönemde yapmasına karşın, burada yaptığı bestelerin büyük bir çoğunluğu kayboldu. 1707'de küçük bir mirasa konduktan sonra kuzeni Maria Barbara Bach ile evlendi. Bu evlilikten 7 çocuğu oldu. Ancak çocuklarının 3’ü çok küçük yaşta hayatını kaybetti. Bach evliliklerinin 13. yılında dul kaldı. Yaklaşık bir yıl sonra, 11 Aralık 1721’de, genç soprano Anna Magdalena Wilcke ile evlendi. Evlendiklerinde Wilke, henüz 17 yaşındaydı. Aradaki yaş farkına rağmen oldukça mutlu bir beraberlik yaşadılar. Bu evlilikten de 13 çocukları oldu. Bütün çocuklarının müzikle ilgilenmesi Bach’ı mutlu ediyordu. Kadınların evin dışına çıkamadığı bir çağda, kızlarının müzikten ekmek kazanmasından gurur duyuyordu. Bach, hayatı boyunca 1000'in üzerinde beste yaptı. Ancak Günümüze ulaşan eserleri, ikinci evliliğinden olan Carl Phillip Emanuel’in arşivine aldıklarıyla sınırlı kaldı. Eserleriyle tüm dünyaya nam salan, 20 çocuk babası Johann Sebastian Bach, 28 Haziran 1750'de, Leipzig'de öldü. .Bazı Eserleri. - Altı Brandenburg Konçertosu- Noel Oratoryosu - Paskalya Oratoryosu- Johannes Passion - Matthaus Passion - vs. *** İlk derse girdiğiniz için teşekkürler. Rp uzunluğu :22 Puan Hayal gücü: 25 Puan Ödev: 30 Puan derse girme : -10 puan ........................................ Toplam:67 Puan Notunuzun karşılığı Uygun (U) Isabel derse geç kalmana birşey demedim ama diğer derslerde böyle olmıyacağını düşünüyorum ve geç kaldığın için notunda düşmeye sebep oldu. Ama ödevini Çok başarılı buldum. Müziğe ilgini farkettim ama diğer derslerde daha iyi olacağını umuyorum.
İyi dersler . Profesör Lively
| |
| | | Anna Marié Cartér Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : Gerek var mı? Nerden : Manhattan Mesaj Sayısı : 94 Yaş : 29 Kayıt Tarihi : 18/08/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Geri: İlk ders-müziğe giriş-(bu ders toplu olarak yapılmaktadır. bütün çaylakların girmesi zorunludur) Perş. 26 Ağus. 2010, 23:52 | |
| Elisha sihirler ve ritüeller dersinden çıktıktan sonra hızlı adımlarla müzik sınıfına doğru ilerlemeye başladı. Bu sene ki ilk müzik dersiydi. İlk dersten geç kalmak istemediği için adımlarını hızlandırdı. Kolidor da yürürken sınıfın kapısının açık olduğunu ve profesörün daha derse girmediğini fark etti. Sevinerek derin bir nefes verdi ve aynı hızla sınıfa doğru ilerledi. Kapının önüne geldiğinde durdu ve sınıfa baktı. Kimin bu derste olup olmadığı hakkında bir bilgisi yoktu. Elisha sınıfa bir göz gezdirdikten sonra Tess' in de sınıfta olduğunu gördü. Gülümsedi ve yanına doğru ilerledi. Tess ile çoğu dersleri aynıydı ve bu yüzden sınıfta zorluk çekmiyordu. Tess'in yanına vardığında elindeki defter ve kalemi sıraya koyup " Selam Tess. " dedi. Tess de gülümsedi ve " Selam. " dedi. Tess'in selam demesiyle sınıftakiler ayağı kalktı ve profesör içeri girdi. Elisha profesörün kim olduğunu bilmiyordu. Yüzünü profesöre döndüğünde karşısında eğitmeni Isabella'yı görünce hem şaşırdı, hem de mutlu oldu.
Isabella "Uğurlar olsun çaylaklarım." demesiyle bütün sınıf aynı anda "Uğurlar olsun." diyerek karşılık verdi. Herkes yerine oturduktan sonra Isabella derse kendini tanıtarak başladı. Elisha gözlerini profesörün üzerinden ayırmamıştı. Profesör Isabella ve Elisha çok iyi anlaşıyorlardı. Isabella kendini tanıttıktan ve müzik hakkındaki düşüncelerini söyledikten sonra masasına doğru ilerledi. Elisha müzik dersini çok seviyordu ve dersi sevmesi derste eğlenmesini de sağlıyordu. Elisha her gün müzik dinlerdi ve müziksiz yapamazdı. Bu onun en büyük alışkanlıklarından biriydi. Ardından profesör konuşmaya başlayınca Elisha düşüncelerinden sıyrıldı ve dersi dinlemeye devam etti. Kitaptaki anlattığı konuyu iyi biliyordu. Ama yine de profesörün tahtaya yazdığı gerekli notları defterine geçirdi.
Elisha notları defterine yazsa da bugün derslere doğru düzgün odaklanamıyordu. Sürekli aklındaki soruları düşünüyordu. Okul tehlike altındaydı ve bunun için elinden gelen pek bir şey yoktu. Bunun için düşünmekten ve bir şeyler bulmaya çalışmaktan başka hiç bir şey yapamıyordu. Elisha birden bazı kişilerin kendi aralarında konuştuğunu fark etti. Kafasını defterinden kaldırıp sınıfa baktı ancak konuşan hiç kimse görmüyordu. Ama sesleri duyabiliyordu. Etrafına iyice baktıktan sonra Tess'e döndü ve Tess'in ona baktığını fark etti. Tess "Ne oldu Elisha ?" dedi sessizce. Elisha biraz daha etrafa bakındıktan sonra "Sınıfta konuşan birileri mi var ? Konuşulanları sende duyabiliyor musun ?" dedi. Tess Elisha'ya garip bir şekilde bakıp " Neden bahsediyorsun hiç bir şey anlamadım Ell ama sınıfta bizden başka konuşan yok. " dedi. Elisha ardından "Konuşan benim cama bak." denildiğini duyunca içinden "Sende kimsin?" dedi. Ardından camın önündeki bir ağaçla konuştuğunu fark edip delirdiğini düşündü. Ardından her neyse diye içinden geçirerek derse dönmeye karar verdi. Bu sırada Tess'in kendisine garip bir şekilde baktığını fark edip "Yok bir şey sonra anlatırım. Hadi derse dönelim. " dedi ve tahta da yazılması gereken yerleri de defterine geçirdi. Derse odaklanmaya çalışarak önemli yerleri tekrar içinden okudu.
Ardından profesör yazmayı bıraktı ve yapılmasını istediği ödevi verdi. Elisha profesörü dinledikten sonra ödevi yapmak için önüne temiz bir kağıt aldı ve yazmaya başladı.
Ödev
Beethoven 1770 yılında Almanya'da doğdu. Beethoven'in babası Johann da saray müzisyeniydi. İlk piyano derslerini henüz dört yaşındayken babasından aldı. İlk müzik eğitimini babasından aldıktan sonra, 1779’da Christian Gottlob Neefe’yle çalışmaya başladı. 1783’te ilk bestesi olan Dressler’in Marşı Üzerine Çeşitlemeler Neefe’nin yardımıyla yayımlandı. 1786’da Viyana’ya yaptığı ziyaretin ardından, annesinin olumu üzerine Bonn’a geri döndü ve Kont Walstein’ın hizmetine girdi. 4 yıl boyunca kontun orkestrasında viyola çaldı.
Annesinin ölümünden sonra Beethoven Viyana'ya geri döndü ve hayatının sonuna dek orada yaşadı.1794'e dek Viyana aristokrasisi içindeki müzik aşıklarına saraylarda ve özel toplantılarda çaldı. 1795 yılına kadar halka açılmamıştı. Başlangıçta bir besteci olarak değil, bir piyanist ve öğretmen olarak adını duyurdu ve kısa zamanda üne kavuştu.
1798 yılında Beethoven işitme problemleri yaşamaya başladı. Bu tarihten itibaren 21 yıl boyunca hiç kimseyle iletişim kurmadı. Ancak 1819 yılına gelindiğinde yazarak insanlarla diyalog kurmaya başladı. 21 yıl boyunca çekilen yalnızlık çok derin acılar yaşamasına neden oldu.
1826’ da kardeşi Karl ile Gneixendorf’ ta yaptığı tatilin ardından Viyana’ ya dönüşünde, siroz hastalığı iyice ilerlemiş, yataktan kalkamaz olmuştu. 26 Mart 1827’ de hava iyice bozmuş, durmadan yağmur yağıyordu. O sırada çakan büyük bir şimşekle Beethoven’ in odası aydınlandı. Aynı anda, yumruğunu havaya kaldıran Beethoven’ in gözleri birkaç saniyeliğine hayata meydan okurcasına açıldı ve ardından bir daha açılmamak üzere kapandı.
Bazı eserleri :
Opera 1: 3 Piano Trios (E-flat Major, G Major, c Minor) Opera 2: 3 Piano Sonatas No.1-3 (f Minor, A Major, C Major) Opera 3: String Trio (E-flat Major) Opera 4: String Quintet (E-flat Major) Opera 5: 2 Sonatas for Piano and Violoncello (F Major, g Minor) Opera 6: Sonata for Piano, 4 Hands (D Major)
Elisha ödevini bitirip, kontrol ettikten sonra Tess'e baktı ve onunda bitirdiğini gördü. Zilin çalmasıyla beraber ödevini profesör Isabella'nın masasına bıraktı ve Tess ile beraber sınıftan ayrıldı.
İlk derse girdiğiniz için teşekkür ederim. Rpg uzunluğu: 25 Hayal gücü : 25 Ödev : 25 Derse girme : 10 ................................ Toplam : 85 puan Notunuzun karşılığı Olağan Üstü (O) Tebrikler ilk ders çok iyiydi. Dersi sevdiğiniz belli ancak biraz dikkat sorununuz var. Ama diğer derslerde toplıyacağınıza eminim çaylağım. İyi dersler. Profesör Lively
| |
| | | Aurélien Rhodanthe Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : bells Mesaj Sayısı : 1158 Yaş : 31 Kayıt Tarihi : 11/07/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı: 0/0
| Konu: Geri: İlk ders-müziğe giriş-(bu ders toplu olarak yapılmaktadır. bütün çaylakların girmesi zorunludur) Salı 31 Ağus. 2010, 13:36 | |
| Ders bitmiştir. Notlar duyurulara asılacaktır. | |
| | | | İlk ders-müziğe giriş-(bu ders toplu olarak yapılmaktadır. bütün çaylakların girmesi zorunludur) | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|