Mortal Instruments RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mortal Instruments RPG

Ölümcül Oyuncaklar'a Hoşgeldiniz...Görmediklerinizi Keşfetmeye Hazır mısınız?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Adalyn Snow

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Adalyn Xéna Snow
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Adalyn Xéna Snow


Lakap : X, Ad, Adaly
Nerden : Möörsün.
Mesaj Sayısı : 100
Yaş : 28
Kayıt Tarihi : 27/12/10

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

Adalyn Snow Empty
MesajKonu: Adalyn Snow   Adalyn Snow Icon_minitimePerş. 30 Ara. 2010, 15:57

Karakter Adı : Adalyn Xéna Snow
Kişisel Özellikleri : Aslında iyi kalpli biri olsa bile, zaman zaman sinirli ve oldukça tehlikeli görünebilir, zaten o anlarda da her şeyi yapabilir. Sinirlendirmenin zor olduğu gibi sakinleştirmek de zordur onu. Hafif kibirli bir yapısı olmasına rağmen bencil değildir ve yardımlaşmayı sever. Arkadaşlarına değer verir ve ilişkileri için çaba harcar. Ancak birine değer verdiğini açıkça belli etmez ve çabuk güvenmez, tedbirlidir. Yalnızlıktan hiç hoşlanmaz, hırslıdır ve inatçıdır, en önemlisi de inançlıdır. Kendine güvenir, başkalarını yatıştırmayı ve ikna etmeyi de iyi becerir. Cesurdur, korkularını gizlemeye çalışır. Sorumluluklarını yerine getirir, dalga geçmekten hoşlanmaz; ama mümkün olduğu kadar işlerini gizlice yapmaya çalışır. Buna yardım etmek de dahil. Karşısındakinin onurunu kırmak istemez, empati kurmayı da iyi bilir.
Özgeçmiş : Karanlık ve oldukça asil bir vampir ailesinin soyundan geliyorum. Bu şekilde yetiştirildim, annem kötü kalpli bir vampir sayılmazdı ve bana hep şefkatle yaklaşırdı, onun karanlık yolu tercih etmesinin tek nedeni babama olan aşkıydı. Babam ise sadece kin ve kibir beslediği kalbinde ona yer bulamadı, fakat bu, anlaşıldığı gibi zamanla değişti. Babam, değişimini erken tamamladı ve drama profesörü olarak gece evinde bir süre çalıştıktan sonra, mecburen oradan ayrıldı çünkü artık kim olduğu, kim için çalıştığı biliniyordu. Fakat, o zamana kadar iyi bir casustu. Annem, babam değişimini tamamladığında bir beşinci sınıf çaylağıydı, babam gittiğinde ise altı. Bu onu derinden sarstı, kendini kaybetti. Çaylakların bedenleri hassastır. Annem de kendine hiç özen gösterecek halde değildi. Bir kırmızı çaylağa dönüştü. Kırmızı çaylak olarak değişimini tamamladıktan sonra her yerde babamı aradı ve buldu da. Onun için kötü biri olması gerektiğini anlayınca da hiç tereddüt etmedi. Ben, anneme çekmiştim ve ergenlik dönemim zaten oldukça zorlu geçiyordu. Zamanla babamın karakterini sorgulamaya başladım ve tereddüte düştüm. O zamana kadar gayet babamın izinden gidiyormuşum gibi görünse de, işaretlenmeden önce korkuyordum. Orada sonsuza dek kalmaktan ve içinde bir gram sevgi olmayan biri olmaktan. Bu nedenle evden kaçtım. Polislere haber verdiler, her yerde beni aradılar. Yakalandığımı fark ettiğim anda başıma gelen, işaretlenmek oldu. Kaçışımdan yaklaşık bir ay sonra. O süre boyunca bir arkadaşımda saklanmayı başarabilmiştim. İşaretlenmemin ardından buraya geldim ve işte o zaman ailem beni buldu. Yanında kaldığım arkadaşım, olanlardan korkup her şeyi anlatmıştı. Umrumda değildi, artık Nyx benim tanrıçamdı ve onlarla kalmayacaktım. Sinirli olduklarını da biliyordum. Ama beni gördüklerinde önce gözlerinde olan bir gram sevgi bile yok oldu. Oradan kurtulmamı tanrıçama borçluydum. Yoksa, tanıdığımı sandığım annem ve kötülükten gözü dönmüş babam benim ölümüme sebep olabilirdi bile.
Listedeki hangi gücü isterseniz yada daha farklı bir güç : Kısa süreliğine kendini gizleme. - Yalnız eğer uygun görürseniz, bunun kısa süreli olmamasını istiyorum. Karar size kalmış. -
Sizce Nyx size neden bu gücü bağışladı : Çünkü ona bağlı olduğumu ve yeteneğimi iyiye kullanacağımı, savaşında ona yardım edeceğimi ve bu yeteneğe ihtiyacım olabileceğini biliyordu ve bana güveniyordu.
Bu gücün kurgunuza ne etkisi olacak: Eğer geçmiş kurgum düşündüğüm gibi olursa kurgumu süslemiş olur, aynı zamanda gelecekte yapabileceğim kişisel ve genel kurgular için de bana yardımı dokunabilir.
Örnek rp(zorunlu):

Can sıkıcı ayaz, penceremin ardından bana gülümserken, odam sımsıcak olmasına rağmen tir tir titredim. Biliyordum çünkü, biraz sonra o ayazın içine dalacaktım. Korkum bir türlü dinmek bilmiyordu. Yapmam gereken şey, gerçekten çok canımı yakıyordu. Bu aralar o kadar çok olay yaşamıştım ki. İşaretlenmem, bunlara son noktayı koymuş gibiydi ama aslında öyle değildi. Stres içindeydim, gerçekten. Eski evime gidip benim kıymetimi yeni anlayan ve eşyalarımı vermeyi kesinlikle reddeden ailemi - ne kadar ailemdiler artık, bilmiyordum- ikna etmek zorundaydım. Her zamanki kendime güven duygumu yerine getirmek için şöyle bir silkindim, ardından önce odamdan, sonra yatakhaneden dışarıya adım attım. Yüksek rahibemizden izin almıştım. Ama ona böyle hitap etmek bile çok garip geliyordu. Ne olduğunu bir türlü anlayamadığım bir zaman girdabında hapsolmuştum sanki. Yavaşça arabamın olduğu yere doğru ilerledim, kısıtlı bir zamanım olduğunu unutmamalıydım. Gecenin karanlığında ne kadar belli olmasa da lacivert renkte olan arabama bindim. Araba sürmeyi ancak bu yaz öğrenebilmiştim, yine de çok usta olduğum da söylenemezdi. Bu araba da, öğrenmeye başlamadan önce babamdan bana bir hediyeydi. Gözlerimin yaşla dolmak üzere olduğunu aniden fark ettim ve kendi kendime, mırıldanıp durarak yola çıktım. Eve doğru ilerlerken orayı hala unutmamış olduğuma sevinsem mi, üzülsem mi bilemiyordum.

Evin önüne gelmiştim. Arabayı durdurdum ve bir süre öylece bekledim. Lambalar yanıyordu; ama ben bu felakete hazır mıydım bilemiyordum. Aslında saat 1 civarındaydı ve etrafta tek tük insanlar vardı, yine de işaretimi saklmamıştım. Yüksek rahibe bu konuda ısrar etse de, onu ailemin buna alışması gerektiği konusunda ikna etmiştim. Yavaşça arabadan indim ve arabamın kapısını kapatır kapatmaz kapıdan fırlayan annemi görmek, garip hissetmeme yok açtı. Onu kim bilir, ne zamandır görmüyordum. Bir buçuk ay gibi bir süre olsa da, uzun geliyordu ve annemi kesinlikle babamdan daha çok severdim. Bir çığlık attı ve bana doğru koşup sarıldı. Arkasından gelen babam beni görünce resmen tökezledi, sonra olduğu yerde kütük gibi durdu. Konuşmasını içim titreyerek dinledim.

" Bence bizi ziyarete gelmedin, değil mi Xéna? Senin tek derdin şu eşyaların. Babama böyle bir saygısızlığı, hiç yapmamıştım. Ama sen, bizim seni ne kadar merak ettiğimizi aklının ucundan bile geçirmedin. Polisleri bile savuşturdun. Gerçekten, haber verebirdin ama bizden, benden ne kadar nefret ettiğini göstermek işine geldi, değil mi? "

Babam o kadar zamanın sinirini üstünden atıyormuş gibi sinirliydi. Annem boynumdan çekildi ve birkaç adım geri gitti. Onunla ilerledim. Evet, derdim bu olabilirdi; ama her şeyi öylesine çabuk kestirip atıyordu ki. Yeniden bir aile olabileceğimiz umuduyla da gelmiştim. Ama bunları söylemem, babamın hiç yapmadığı, "saygısızlık" olurdu, değil mi? Babam kapının önünden çekildiğinde, içeri girmemi istediğini anladım. Belki biraz sakinleşir umuduyla antremize girdim. Ne aptallık! Annem beni salona doğru gitmeye zorladığında, bir terslik olduğunu adım gibi biliyordum. Ama devam ettim. Bir şekilde buradan kurtulurdum, hem ne de olsa onlar benim ailemdi ve bana bir şey yapmazlardı. İyice paranoyak olmaya başlamıştım. Sonra annem babamın konuşmasına devam etti. Biraz daha yumuşak konuşuyordu, en azından.

" Seni o kadar çok özledik, merak ettik ki... Gece evine elinde sonunda gideceğini hissediyorduk ve bu yüzden aramaları hafiften aldık. Ama Xéna, neden? Neyi eksik yaptık? Eşyalarının gitmemesini ben istemiştim, en azından hala bu evde yaşıyormuşsun gibiydi. Ama şimdi anlıyorum ki bir önemi yok, bir daha geldiklerinde onlara engel olmayacağım. "

Bunu duymak beni rahatlatsa da, sitemleri gerçekten çok üzüyordu. Bir açıklama yapmadan gitmek istemiyordum. Bana tamamen düşman olmalarını istemiyordum; ama haatalarını hala görememeleri çok garipti doğrusu.

" Hiç anlamıyor musunuz? Beni tamamen bir nefret ortamında yetiştirdiniz. Anne, sana çektiğim için iyi kalpliydim; ama senin kadar aciz olup da aşık olduğum kişi yüzünden kötü kılığına girmek istemiyorum. Sizin kızınız olduğum için de. Buradaki tüm iyi şeyler Nyx sayesinde oluyor ve ne kadar bir melek kadar iyi olmasam ve senin kanını taşısam da -babamı gösteriyordum- onun, arkamda olacağına inancım tam. "

Gözlerimdeki yaşların görüşümü bulandırmasına rağmen, annemin yüzünden bir burukluk geçtiğini fark ettim. Ama çok kötüydüm, adeta yanıyordum ve orada daha fazla kalabileceğimden de hiç emin değildim. Ama bu evden çıkmama izin vermeyeceklerini biliyordum. Babamın gözündeki öfkeden anlıyordum bunu. Daha önce hiç böyle şeyler söylememiştim ve Nyx'e hizmet etmeme izin vermeyeceklerdi. Lavaboya doğru ilerlediğimde peşimden geldiler, Babam hızlı bir hareketle kapıyı kilitledi. İşte şimdi gerçekten yanmıştım. Ne yapacağımı düşünüp duruyordum ve içimden Nyx'e yakarıyordum. Buradan çıkmama yardım et, lütfen... Babam kapıdan, bana dönüp konuştu:

" Kafayı yemiş olmalısın küçük Snow. Benim soyumdan birinin bana ihanet etmesine izin veremem. O küçük cesur kalbin bile benim ve annen sayende olmuş olsa da, hata yaptığın anda gözünün yaşına bakmayacağımı bilmeliydin. "

Ne yalan uyduracağımı, nasıl buradan kurtulacağımı düşünüp duruyordum, soğuk terler döküyordum ve inanılmaz derecede korkuyordum, hem de kendi ailemden. Titreyerek, yavaşça bir şeyler söyledim ve söylediklerimin ne kadar utandırıcı olduğu umrumda bile değildi, bir güç beni bunları söylemeye zorlamıştı sanki.

" Lavaboya gitmem gerekiyor. En azından buna izin verin yoksa lanetolasıca evinizi korkudan batırabilirim. "

Tiksinti içinde başlarını sallayınca, nedenini bilmediğim bir rahatlama hissedip lavaboya girdim. Hala kapının önündelerdi ve dışarı çıkabileceğim büyüklükte bir pencere kesinlikle yoktu. Burda olmam hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Kendimi sakin olmaya zorlasam da, bir süre sonra annem ve babam seslenmeye ve kapıya vurmaya başladılar, içeri gireceklerine şüphe yoktu. İşte o an tüm inancımla Nyx'e yakardım. Lütfen buradan kurtulmamı sağla, yok olayım, ya da bir şekilde beni görmesinler. Lütfen tanrıçam... Ve içeri girdiler. Bense garip bir şekilde kendimi hafif hissetmeye başlamıştım. Telaş içinde haykıran babam, yanımdan geçip banyoya doğru gitti. Oldukça şaşkın olsam da, bedenime bakıp hiçbir şey göremediğimde Nyx'e binlerce kez teşekkür ettim ve açık kapıdan fırladım. Anahtarı üzerinde olan çıkış kapısını hızla ve olabildiğince sessiz bir şekilde açtım ve dışarı fırladım... Kurtulmuştum!"

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Rose Wayland
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Elizabeth Rose Wayland


Lakap : Lizbeth
Mesaj Sayısı : 2356
Kayıt Tarihi : 11/07/10

Karakter Detayı
Statü: Site Kurucusu
Uyarı: 0/0

Adalyn Snow Empty
MesajKonu: Geri: Adalyn Snow   Adalyn Snow Icon_minitimePerş. 30 Ara. 2010, 16:19

Onaylandı. Yeteneğinizi rplerde kullanmama durumunda geri alınabilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mortalinstruments.forum.st/
 
Adalyn Snow
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Adalyn Xéna Snow
» Xéna Snow
» Adalyn.
» Adalyn Xéna#
» Adalyn Xéna#

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mortal Instruments RPG :: Mortal Instruments :: Arşiv-
Buraya geçin: