# Karakter Adı : Tessa Osbourne.
# Karakter özellikleri : İnatçı, cesur, kafasına eseni yapan, umursamaz, güvenilir fakat zor güvenen birdir. Genellikle sinirlidir. Bu özel gücünün bir etkisidir. Sadece değer verdiklerinin yanında neşeli olur. Pratiktir. Beyni çok hızlı işler ve en zor anlarda hemen bir şeyler üretir.
# Geçmiş : Tessa 18 Kasım 1992'de Minneapolis, Minesota'da doğdu. Ailesi ile arası çok iyiydi fakat okulda hiç arkadaşı yoktu. Onun tek arkadaşı annesi ve kardeşiydi. Okulda hiç arkadaşı olmadığı için sadece etrafı gözlemler ve insanların karakterleri hakkında tahliller yapardı. Dine çok bağlı değildi ama annesiyle her pazar kiliseye giderdi. Burada da Tanrıyla kendi üslubuyla dua ederdi. Dualarını bitirdikten sonra etrafındaki insanların yakarış şekillerini izlerdi. Bu bazen onu eğlendirirdi ama bu gözlemlerinin tek amacı ilerideki mesleği için bilgiler toplamaktı. Tess ailesi dışındaki herkesi kobay olarak görürdü.
Tess, bir gün okula gitmek için servisi beklerken iz sürücünün onu işaretlemesiyle psikolog olma hayalleri de toz olup uçmuştu. Tess çevresinde işaretlenen insanlara nasıl davranıldığını çok iyi biliyordu bu yüzden kahkülleriyle alnını kapatmaya çalışıp direk evine koşmuştu. Annesi bunu anlayışla karşılamıştı fakat babası kabullenememişti. Babası Tess'e eşyalarını hazırlamasını söylemiş ve Tulsa'ya teyzesi Tanya'nın yanına getirmişti. Bu olayın Minneapolis'te duyulmasını istemiyordu. Bu yüzden Tess'i Tulsa Gece Evi'ne gönderdi. Soran herkese "Artık eğitimine teyzesinin yanında Tulsa'da devam edecek." diyordu. Annesi Kate onu Gece Evi'ne bırakırken her uygun olduğunda görmeye geleceğini söylemişti ama babası bir şey söylememiş sadece ona son bir kez sarılıp arabaya binmişti.
# Neden bu guruba üye olmalısınız: Tess özel gücü olan bir çaylak. Nyx'e bağlı ve okulun en seçkin grubu olan Karanlık Kızlar grubuna girmeyi hak ediyor. O cesur, samimi, güvenilir, bilgili ve sadıktır. İçindeki karanlığı tam anlamıyla yenmek için daha Nyx'e daha yakın olması gerektiğini düşünüyor. Nyx'in seçilmişlerinin yanında olursa içindeki karanlığı daha çabuk yenecektir.
# Örnek Rp: Tess hızlı adımlarla odasından çıktı. Üzerindeki siyah uzun elbisenin yırtılmamasına özen göstererek merdivenlerden indi. Dolunay ritüelinden sonra odasına çıkmakla büyük hata yaptığını yeni yeni anlıyordu. İlk Karanlık Kızlar Ritüeline geç kalacaktı. En son gelen çaylak olmak herkesin ona iğneleyici bakışlarla bakmasına neden olurdu. Onun en istemediği şey ilgi çekmekti. Herkesin gözlerini ona dikip bakmasından nefret ederdi. Tess önüne bakmadan elbisenin eteğini tutmuş koşuyordu. Önünden geçen birkaç çaylağa çarptı ama bunu önemsemedi nasıl olsa onları tanımıyordu. Tek önemli olan şey ritüele yetişmekti. Tapınağın merdivenlerinden çıkarken çok güçlü bir duygu onu kendine çekmeye başladı. Nereden geldiğini bilmiyordu ama çok yoğundu. Tess duyguya karşı koymayı bıraktı ve duyguların sahibine doğru yürümeye başladı. Gözleri bir şey görmüyor ve nereye gittiğini bilmiyordu. Bu kişi kimse fazlasıyla üzgündü. Tess neredeyse ilk kez bu kadar yoğun bir üzüntü duygusuyla karşılaşıyordu. İşareti bu duygu yoğunluğu karşısında sızlamaya başlasa da aldırış etmemeye çalıştı. Kendini kontrol etmeye ve duyguya yönelmeyi bırakmayı denedi ama bunu başaramadı. Bir süre sonra aniden kendine geldi. Gözleri karanlıktan kurtulmuştu artık görebiliyordu. Burayı hemen tanıdı. Koruluktaydı. İleride bir bankta oturan çaylaktan ağlama sesleri yükseliyordu. Tess bir an bile düşünmedi ve kızın yanına gitti. Hiçbir şey söylemedi. Sadece kıza ve duygularına yoğunlaştı. Onu tanımıyordu. Kız onu fark edene kadar öylece dikildi. Kız bir süre sonra kafasını kaldırdı ve daha net görmek için gözlerindeki yaşları elinin tersiyle kuruladı.
"Hey sende kimsin?" kızın sesi boğuk ve çatallıydı. Tess düz bir şekilde kıza bakmaya başladı. Gözüne ilk çarpan arması olmuştu. Daha 3. sınıftı. Tess kızın üzüntü duygusuna yoğunlaştı. Her ne olmuşsa bu kızı çok fazla yıpratmış ve suçlu hissetmesini sağlamıştı. Tess kızın sorusuna cevap verdi.
" Ben bir bakıma buranın psikoloğuyum. Neden bu kadar üzgünsün?" dedi. Sesi bıkkın ve soğuktu.
Kız bir ağlama krizini bastırdı ve konuştu.
" Sende onlar gibisin. Hepiniz böyle misiniz? Siz 3. sınıf çaylak olmadınız mı?" dedi sesinde bir sitem vardı. Tess kafasını yana eğdi ve gözlerini kıstı.
" Ne yani sen şimdi bu okulda dışlandığın için mi ağlıyorsun? Burası böyledir. Büyük sınıflar yeni gelenlere sert davranır. Ama ben öyle değilim. Ben herkese sert davranırım. Şu anda senin yüzünden önemli bir ritüeli kaçırıyorum." dedi. Kızın gözlerinin içi parlamıştı. Akan burnunu t-shirt'üne sildi.
" Ritüel mi? Sen bir Karanlık Kız mısın?" dedi ve sustu. İçinden bir üzüntü dalgası daha geçti. Tess ters bir sesle cevap verdi.
" Eğer daha fazla geç kalırsam artık bir Karanlık Kız olamayacağım." dedi. Kız hiçbir şey söylemedi. Sadece Tess'e bakmayı sürdürdü. Tessa da bu kısa duraksamadan yararlanıp kızın duygularına süzüldü. Üzüntü çok yoğundu ama yerleşmiş değildi. Olumlu düşünceler de vardı. Tess onları yüzeye çıkarmaya çalıştı ama bir türlü beceremiyordu. En sonunda duyguyu değiştirmeye çalıştı. Gözlerini kapattı ve içinden kızdaki üzüntünün geçtiğini düşündü. Yüzünün güldüğü bir şekilde canlandırdı kızı beyninde. Zordu. Ne kadar uğraşsa da bitkin düşüyordu. Kendisinden verecek olumlu bir duygusu yoktu. Tess insan olduğu zamanları ve ailesiyle geçirdiği zamanları düşündü. İçine ince bir sızı bıraksa da bu görüntüler Tess'in ihtiyacı olduğu mutluluğu sağlamıştı. Bu mutluluğu kıza aktardı. Otomatik olarak Tess de boşalan mutlu duygunun yerini kızın üzüntü duygusu aldı. Tess gözlerini açtığında bitkindi, üzgündü. Kendinden ailesiyle ilgili olan bir parça mutluluğu kaybetmişti. İçindeki ince sızı bir şellale gibi çağlıyodu. Tess şu anda yere çöküp ağlayabilirdi ama bunu yapmadı. Saçlarını düzeltti ve düz bakışlarını kıza yöneltti. Kızın yüzü gülümsüyordu, mutluydu fakat aklında bir soru işareti vardı. Bir şeyi anlamamıştı. Tes aklındaki soruyu çok iyi biliyordu ama yine de kızın sormasına izin verdi.
" Hey, sen ne yaptın?" kız şaşkındı. Tess sesini üzüntüden arındırdı ve düz bir sesle konuştu.
" Duygularını değiştirdim. Benim için hiç de kolay değildi." dedi. Kızın şaşkınlığı ve merakı artmıştı. Yarım yamalak bir teşekkür etti.
" Teşekküre gerek yok. Bu Nyx'in benden istediği bir şey. Bu benim görevim. Her neyse, artık ritüele gitmeliyim. Kendine dikkat et ve olabildiğince yoğun bir duygu yaşama." dedi. Kız bunu tehdit olarak algılamıştı ve biraz korkmuştu. Tess bunu hissedince yarım bir şekilde gülümsedi ve uzun eteğini savurarak arkasını döndü. Ağır ağır tapınağa doğru yürümeye başladı. Duygularına hüzün hakim olsa da derinde bir yerlerde Nyx'in isteğini yerine getirmenin memnuniyeti vardı. Tarıçası'nın ona verdiği bu özel yeteneği doğru bir şekilde kullanmıştı. Tess bunları düşünürken tapınağa gelmişti bile. Tahta ağır kapıyı ittirdi. Kapı bir gıcırtıyla açıldı. Memnuniyetsiz ve iğneleyici bakışlar onu buldu. Tess bundan nefret etse de başını dik tuttu ve sadece karşısına bakarak ilerledi. Ona bakan kimseye aldırmadı. O Tanrıçası'nın ondan istediğini yapmıştı. Şu anda önem verdiği şey buydu...
Konu: Geri: Tessa 
Cuma 01 Ekim 2010, 20:15
