Mortal Instruments RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mortal Instruments RPG

Ölümcül Oyuncaklar'a Hoşgeldiniz...Görmediklerinizi Keşfetmeye Hazır mısınız?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Cynthia Aristide
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Cynthia Aristide


Mesaj Sayısı : 695
Yaş : 29
Kayıt Tarihi : 09/12/10

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi Empty
MesajKonu: V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi   V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi Icon_minitimePtsi 09 Mayıs 2011, 16:18

Ders:İksir
Profesör:Katherine Swynford
Dersin Süresi:9 Mayıs-10 Haziran
Konu:Çok Özlü İksir Yapımı

Profesörün Görünümü:




Kızı Mia ufacık yüzünü düşürerek kadının gözlerinin içine bakıyor, gitmemesini, yanında kalmasını beyan ediyordu gözleriyle. Cadı kızının yanında kalmak, çiçeğimsi kokusuyla coşmak istese de yapmakla yükümlü olduğu görevlerini kendisine hatırlatmış, ufaklığı son kez kucağına alıp dolgun yanaklarına öpücük kondurmuştu.
“Mızmızlanmayı bırakmalısın Mia. Ben de yanında kalmak istiyorum lakin anneninde yapması gereken işleri var.” Her ne kadar küçük cadıyı ikna edemese de gülümseyerek odadan çıkmış, okulun en dip, en karanlık bölgesine doğru atmaya başlamıştı adımlarını. Zindana gelir gelmez soğuk esinti karşılamıştı önce kadını. Gaz lambalarının titrek, loş ışıkları, mekanı kendisini daha da çekiyordu. İksir Dersliği’ne geldiğinde uğultuların hepsi kesilmiş, herkes yerlerinde oturuyordu. Hiçbir şey söylemeden öğrencilerin arasında şöyle bir gezinmiş, daha sonra masanın bulunduğu yere gelmişti. “Hogwarts Kitaplığı’nın kısıtlı bölümünde bulunan ‘Fevkalede Müktedir İksirler’ kitabındaki Çok Özlü İksiri yapmayı deneyceksiniz. Sıralarınıza konulan malzemelerin iğrenç ve karmaşık göründüğünün farkındayım. Moralinizi bozmak istemem ama göründüğü gibi yapımı da gayet zor olan iksirde en ufak bir hata görünüşünüzde yanlış sonuçlar doğurabilir.” Sesi sınıfta yankılanarak daha gür çıkmasına neden oluyor, gerginliği artırıyordu sanki. Şimdiye kadar hiçbir dersinde öğrencilerine günaydın demeden bir kez olsun bile girmemişti. Fakat bugün diğer günlerden farklı hissettiriyordu cadıya. Yaşadıklarının, gördüklerinin şokunu, acısını, hayal kırıklığını üzerinden atamamıştı henüz. Kafasındaki kötü düşüncelerini şimdi atması gerektiğini fark etmiş, iksirin yapımında yapılmasıgerekenleri tahtaya yazmıştı hemen hızlıca.



Çok Özlü İksir :



İksirin malzemelerini ve yapımını yazdıktan sonra öğrenciler yapmaya başlarken profesör de onlarla beraber yapmaya başlamıştı kendi iksirini. Değişik hayvanlarla haşır neşir olmayı başlarda pek sevmese de zamanla buna alışmış, iksir vazgeçilmezi haline gelmişti. “Bir iksiri doğru bir şekilde hazırlamanın yolu verilen talimatları moda mod uygulamaktan çok, kendi ön sezilerinizin ve iç güdünüzün sesine kulak vermektir.” İksirini hazırlarken harıl harıl çalışan öğrencilerine şöyle bir göz atmıştı. Kimisi önlerine konulan böceklere tiksinerek bakıyor, dokunmaktan çekiniyor, kimisi ise hiç umursamadan hazırlamaya çoktan koyulmuştu bile.

Kısa süre içinde ön sezileri kadına yine yardım etmiş, iksiri çabuk bitirmesini sağlamıştı. İksiri tüpe koyarak 5 dakika bekletmiş, cam tüpün içindeki siyah iksire dikkatle bakarak tutuyordu iki parmağının arasında. Hiç düşünmeden iksiri fondiplemiş fakat kötü tadının ağzına yayılmasına engel olamamıştı. Çamurumsu tat dişlerinin arasına, diline, ağzının her yerine yavaş yavaş dağılıyor, etkisini de göstermeye başlıyordu. Kısa süre sonra dalgalı saçları düzleşmeye başlamış, masmavi gözleri renk değiştirerek kahverengi olmuş, beyaz teni koyulaşmış, buğday tene sahip olmuştu. Yüz yapısının, vücut hatlarının değiştiğini hissediyor, her tarafı yamulup bükülüyormuş gibi geliyordu. Bütün kasılmaları bittiğinde ve öğrencilerin şaşkın bakışları eşliğinde dönüşümünü gerçekleştirdiğini anlamıştı. Karşılarında Katherine değil Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü Madison bulunuyordu. Dostundan dersi için saç telini rica etmiş, o dan kadını kırmayarak seve seve yerine getirmişti isteğini.
“Çok özlü iksirin etkisi sanıldığı gibi uzun sürmüyor. En fazla bir buçuk saat dönüştüğünüz beden de kalabilirsiniz. “ Ses tonu bile değilmiş, Charlotte’un sesine bürünerek yayılıyordu sessiz sınıfa. KSKS profesörünün bedeninde öğrenciler arasında dolaşıyor, onlara gerekli yerlerde müdahale ederek yardımcı oluyordu.


ÖDEV
V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi 754344Çok Özlü İksir tarihi araştırma yapınız.


NOT
V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi 754344 İksiri yapıp yapamayacağınızı siz değil, rpnizi yadıktan sonra ben belirleyeceğim.
V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi 754344 Yaptığınız iksiri sizler içip deneyeceksiniz.
V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi 754344 Yazdığınız rp'lere göre puan alacak, binalarınızı artı ve ya eksi puan getireceksiniz.
V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi 754344 Rpleriniz en az 10-11 satır olabilir.


En son Katherine Swynford tarafından Paz 29 Mayıs 2011, 13:34 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Calbert R. Tallon
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Calbert R. Tallon


Lakap : Rad, Cal falan.
Nerden : Canımın istediği yer
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 30
Kayıt Tarihi : 05/03/11

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi Empty
MesajKonu: Geri: V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi   V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi Icon_minitimeC.tesi 14 Mayıs 2011, 11:36

Kan... Karşısında gördüğü beden artık yaşamıyordu. Ama o kim olduğunu göremiyordu. Görebildiği tek şey şah damarından akan kandı. Sanki yerde yatan kişinin yüzü buzlanmıştı. Ya da Calbert'in gözlerine sis perdesi inmişti. Etrafa yayılan kan kokusu miğdesini bulandırmakla beraber, kaçıncı kez böyle iğrenç bir duruma geldiğini düşünüyordu. Hiçbirşey uzun zamandır yoluna girmemişti. Ve bu onun içine düştüğü durumdan çıkmasını zorlaştırıyordu. Sindiği köşesinden emekleyerek uzaklaşırken tüm varlığı yerde yatan cansız bedene doğru çekiliyordu. Ama onun yanına varmak kilometrelerce uzağa gitmek gibi geliyordu. Ona doğru gidiyor, gidiyor ancak bir türlü yanına varamıyordu. Güçsüz bacakları da ayağa kalkmasına engeldi zaten. İçinden ''Tanrım bana yardım et. Bu sonsuz işkenceden kurtulmam için bir yardım.'' dedi. Ve ardından söylediği Lütfen kelimesi gözyaşlarıyla birleşip dudaklarından dökülmüştü. Vücudundaki ağırlık atlasın dünyayı sırtında taşıması kadar ağırdı. Bunu ancak duyduğu hikayelerden bu şekilde betimleyebiliyordu susuzluktan kurumuz dudakları. Ama yine de kalkmalıydı ayağa. Bu bebek görüntüsünden kurtulmalıydı. Zira bir bebek gibi günahsız görünmüyordu, ama bir bebek gibi güçsüz göründüğü aşikardı. Son bir kez ayağa kalkmayı denerken yapabilme ihtimalini hiç katmıyordu bile duruma. Ama onu yalancı çıkaran el ve ayakları birden güçlenmiş ve istediği konuma gelmesine sebep olmuşlardı. Bunun sevicini biran yaşadı Calbert. Ve fısıltılı bir şekilde Tanrı'ya teşekkürlerini sundu. Yerde yatan cansız bedene doğru koşarken daha hiçbirşey düşünemeden yanına varmıştı. Ne kadar da hızlı olmuştu herşey. Az öncekinin aksine... Yüzü koyun yatan bedene elini uzatırken parmaklarının soğuk tenle birleşmesi tüylerini diken diken etmişti. Bir hareketle cansız bedenin yüzünü kednine doğru çevirirken acımasız gerçek yüzüne bir kırbaçla inmişti adeta. Gördüğü yüz Annesinindi. Melek olarak nitelendirebileceği muggle annesi şuan gerçekten de melekler diyarına gitmişti. Şuan ağlaması gerekiyordu ama o yapamıyordu. Tüm duyguları vücudundan çekip gitmişti. Sadece kalbi atan birisi olmuştu o. Donuk gözlerle yerde yatan kadının yanına kıvrıldu. Gözlerini kapatırken annesinin gece onun korktuğu zaman yanında yatıp ona masal okumasını hayal etti...

Uyandığında saat 7.30'du. Bugün önceki günlerin aksine sakin uyanmıştı. Ama rüyasında olanların şaşkınlığı vardı üzerinde. Annesine ulaşmalıydı. Banyoya girdi ve yüzünü yıkadı. Ardından da dişlerini fırçaladı. Hareketleri yavaştı. Banyodaki işleri bittiğinde direk masanın başına geçti ve annesine mektup yazmaya başladı. Mektupta gördüğü rüyadan bahsetmeyecekti. Ailesini korkutmak istemezdi. Yazdığı şeyler sıradan özlemden bahseden sözcüklerdi. Calbert'in şuan tek derdi vardı. Mektuba annesinden gelen basit bir cevap. Bu onu dünyalar kadar mutlu edebilirdi. Mektup kağıdını zarfa koyarken hala kendini bitkin hissediyordu. Mektubu kitap ve defterleriyle birlikte çantasına attı. Dersten sona Hogwarts postahanesine verecekti. Dolaptan birkaç birşey giydi. Ve üzerine Gryffindor arması olan pelerinini. Çantasını taktı ve odasından çıkmak için kapıya yöneldi. Kapıyı kapatırken odasına şöyle bir baktı. Sanki son kez çıkar gibiydi...

İksir dersliğine vardığında sınıf dolmuştu. Bugün kimse umurunda olmadığı için en tenha sayılabilecek yere oturdu. Yanından geçen birkaç kişinin selamına boş gözlerle cevap verdi. Sınıf bugün olduğundan fazla gürültülüydü. Ya da Calbert olduğundan sakindi... Kulaklığına ıpod'unu takarken Metallica'nın nothing else matters şarkısını açtı. Bu şarkı en sevdiği şarkılarından birisiydi. Sözlerinde But I know So close no matter how far diyordu. Ama biliyorum Ne kadar uzak olsak da çok yakınız. Bu sözler adeta annesiyle ikisini simgeliyordu. Uzaktılar ama içlerindeki anne-oğul bağı çok farklıydı. Anneside farklıydı çünkü. Profesörün içeri girmesiyle dikkati ona yoğunlaştı. Ama hiçbirşey dememişti her dersin aksine. Aralarında gezinen profesörle Calbert biran göz göze geldi. Kulaklığı çıkarırken aklı sadece profesörün gözlerindeki derinliğe takılmıştı. İçindeki anlama.“Hogwarts Kitaplığı’nın kısıtlı bölümünde bulunan ‘Fevkalede Müktedir İksirler’ kitabındaki Çok Özlü İksiri yapmayı deneyeceksiniz. Sıralarınıza konulan malzemelerin iğrenç ve karmaşık göründüğünün farkındayım. Moralinizi bozmak istemem ama göründüğü gibi yapımı da gayet zor olan iksirde en ufak bir hata görünüşünüzde yanlış sonuçlar doğurabilir.” Günün ilk cümlesi dersle ilgili olmuştu. Ama Profesörün sesindeki tını bugün sadece Calbert'in moralinin bozuk olmadığının göstergesiydi. Tahtaya iksirin araç gereçlerini ve yapını yazarken Calbert'te profesöre uydu. Yazma işlemi bittiğinde profesör tekrar konuşmaya başladı. “Bir iksiri doğru bir şekilde hazırlamanın yolu verilen talimatları moda mod uygulamaktan çok, kendi ön sezilerinizin ve iç güdünüzün sesine kulak vermektir.” İç güdüler... Sanırım profesörün her ders söylediği fakat Calbert'e ilk defa bu kadar anlamlı gelen 2 kelime.

Calbert kazanın başına geçerken Not kağıtlarına şöyle bir göz attı. Kazanın yanında bulunan havan'ın içine zarkanatlı sinekleri atarken bir yandan da daha sonraki aşamada ne yapacağına bakıyordu. Sinek dövme işi bittikten sonra sülük kesicekti. Aman ne güzel! Yeter diye düşündüğü zaman aşamasında sineklerden kalanlar sadece bir avuç sulu tortuydu. Kesme tahtasının üzerine sülükleri koydu ve güzelce kesti. Bu işi de bitirmişti. Bu esnada kaynayan kazana sülükleri attı. Şimdi sıra hardal otunu temizlemekteydi. Bu işi de hızlıca yaptı ve işe yaramaz kısımları çöpe attı. 5 dakika sonra onları da kaynayan kazana ilave ederken kafasındaki olumsuz düşünceleri unuttuğunu farketti. Bu ders ona bugün bir çeşit kurtulma yolu gibi gelmişti. Ve aynı anda dudaklarının yukarı doğru kıvrılışı bugünün en olumlu şeyiydi. Bu arada kazanı karıştırıyordu Calbert ve gördüğü kadarıyla renk kırmızıya dönmeye başlamıştı. Bir eliyle kazanı karıştırırken diğeriyle de kanguru derilerini kesmeye başlamıştı. Rengi değişen kazana önce kanguru derilerini ilave etti. Ardından da zarkanatlı sinek ezmesini. Şimdi tekrar karıştırmaya başlayacaktı. Karıştırdığında suda olan girdap kendi iç dünyasını hatırlattı çocuğa. Ne zamandır dupduru olmadığını düşündü. Ona asırlar gibi uzun geliyordu bu zaman dilimi. Oysa ki sadece birkaç hafta olmuştu. Nasıl durulacağını da gerçekten bilmiyordu. Kazanda oluşan siyah renk Calbert'in üzerinde gezinen kara bulutlar gibiydi. Anlamsız ama siyah... Bu dakikaların sona erdiğine işaretti. Calbert kime dönüşmek istediğini bilmiyordu. Getirmesi gereken malzemeyi unutmuştu. Yan taraftaki kızdan bir tel saç istedi ve kız memnuniyetle kabul etti. Gülümsemeye çalışarak teşekkür eden Calbert saç telini kazana attı. Kazanın ateşini arttırırken son 10 dakikanın içerisine girdiğinin farkındaydı. Son 10 dakika hızla geçerken olan sıvıyı önünde bulunan tüpe koydu. Şimdi 5 dakika beklemesi gerekiyordu. Bu arada profesöre döndü ve yerinde ksks profesörünü gördü. Sanırım ksks profesörüyle ilgili bir malzem katmıştı profesöre Katherine içine. “Çok özlü iksirin etkisi sanıldığı gibi uzun sürmüyor. En fazla bir buçuk saat dönüştüğünüz beden de kalabilirsiniz. “ Cümleler ağızından dökülürken ses tonu bile artık başka birisi olduğunun göstergesiydi. Calbert iyiden iyiye sevinmişti bu durum için. Eğer iksiri başarılı olduysa 1buçuk saat başkası olacaktı. Belki de iç dünyası bile o kızınki gibi şekillenecek rahatlayacaktı. Birden ne kadar umutsuz olduğu gerçeği vurdu yüzüne. Bu onu tekrar boğmuştu. Profesör yanına gelirken aklını tekrar büyüye vermişti. Tüpün tıpasını açarken profesörün gözlerine bir kez baktı ve tüpü kafasına dikti...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cynthia Aristide
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Cynthia Aristide


Mesaj Sayısı : 695
Yaş : 29
Kayıt Tarihi : 09/12/10

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi Empty
MesajKonu: Geri: V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi   V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi Icon_minitimeC.tesi 21 Mayıs 2011, 20:33

Calbert R. Tallon:Yaptığın iksir anında etkisini göstermiş, yüzün, saçların, kısacası sana ait olan herşey birer birer giderek başka birine dönüşmeyi başardın. İksirin oldukça iddialı. Etkisi beklenildiği gibi uzun süreli. Tebrikler Calbert!

Not:95
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
V. ve VI. Sınıflar 2. İksir Dersi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Şifalı Bitkiler ve İksir Dersliği Kayıtları
» V. ve VI. Sınıflar, ilk ders.
» Sınıflar ve Sembolleri
» V. Sınıflar İçin İlk Ders.
» 2. dönemin ilk dersi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mortal Instruments RPG :: Mortal Instruments :: Arşiv-
Buraya geçin: