Mortal Instruments RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mortal Instruments RPG

Ölümcül Oyuncaklar'a Hoşgeldiniz...Görmediklerinizi Keşfetmeye Hazır mısınız?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 David Eric Moon*

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
David Eric Moon
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
David Eric Moon


Lakap : EriL Melek *
Nerden : Tulsa Gece Evi
Mesaj Sayısı : 56
Yaş : 31
Kayıt Tarihi : 12/12/10

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

David Eric Moon* Empty
MesajKonu: David Eric Moon*   David Eric Moon* Icon_minitimePaz 12 Ara. 2010, 21:33

Uyandığında karnında garip bir ağrı vardı. Kendininde sıfatlandıramadığı çok garip bir ağrı. Buda nesiydi? Yatakdan kalkmak isterceğine yelteniyor ama bir türlü başaramıyordu. Çığlık atıyordu. Avazı çıktığı kadar bağrıyordu. " Anneeeeeeeee.....!".
"Huh! Rüyaymış" dedi David içinden. Ama karnı ağrıyordu. Yoksa, yoksa rüyası gerçek mi oluyordu. Yatakdan kalkmak için kendini zorladı. Hayır! Hayır! Hayır! Kalkamıyordu. Karnı hiç bu kadar ağırmamıştı. "Anneeeeeeeeeeee...!" diye bağırdı. Ama annesi gelmiyordu. "Lanet Olsun!" dedi içinden. Çok korkuyordu. Kendini ölücekmiş gibi his ediyordu. Eliyle telefona ulaştı. "Ambulans, lanet olsun. Ambulansın numarası kaçtı?" dedi. Uzun süre düşündükten sonra 9-9-9 u tuşladı.
- Günaydın! Acil Durum Hattı. Size nasıl yardımcı olabilirim?
- Ben çok kötüyüm. Evime bir ambulans yollayabilir misiniz?
- Adresinizi öğrenebilir miyim bayım?
Dıt! Dıt! Dıt!...
David gücüne yenik düşmüştü ve kendini sere serpe yatağa bırakdı.
...
"Daw. dikkat et! Dawww...."
Dawn kayak yaparken dengesini kaybetmiş ve büyük ağacın dalı karnına saplanmıştı. Büyük bir kan kaybı yaşıyordu. Ölebilirdi. David bişeyler yapmalıydı.
David ter içinde uyandı. "Yeni bir kabus daha mı?" dedi içinden fısıldayarak. En son ambulansı aramıştı. Aklı iyice allak bullak olmuştu. Etrafına göz gezdirdi. Annesi karşısında dergi kurcalıyor. Babası penceren dışarıyı izliyordu. Elini karnına getirdi. Bir kesik his etti. "Tanrım! Bu da ne?" diye bağırdı yüksek sesle. Annesi, David'in sesini duyunca, kafasını hızlıca kaldırdı ve yüzünde oluşan tebessüm görülmeye değecek cinsdendi.
- David! Tatlım bizi çok korkuttun.
- Lanet olsun anne! Karnıma ne oldu?
- Apantisin patlamış. Ameliyat ile aldılar. Biraz daha gecikseydin. Ölmüş olucakdım tat...
Sözünü bitiremeden, David'in şımarık kuzeni Daw içeri girdi. "Selam. David tatlım iyi misin?" dedi. David evet dercesine kafasını salladı. Daw, yeni bir lafa girmeden. David bir soru yöneltti.
- Senin Londra'da ailenin yanında olman gerekmez mi kuzen?
- İstiyorsan çekip giderim seni ahmak.
- Off.. Daw! Sana bişey sordum.?
- Burdan arkadaşlarımla kayak yapmaya gidicem. Tabi ki sende geliceksin.
- Ne? kayak mı? Hayır gidemezsin!
- Aa... Sana noluyo be?
David, yaşadığı şoku üstünde atamaya çalışıyordu.Ya bu rüyasıda gerçek olur ve kuzenini ölürse? David esen rüzgarı adeta içinde his ediyordu. Midesi düğümlenmişdi. Annesinin, David'ı çağırmasıyla, David kendine geldi. "Anne, bizi sevgili kuzenimle baş başa bırakır mısınız? onunla bişey konuşmalıyım" dedi. Annesi ve babası odadan ayrıldılar.
- Bak kuzen. Seninle bişey konuşucam. Beni dinlemek zorundasın.
- Söyle ahmak.
- Öncelikle bana ahmak demeyi kes!
- Tamam! David Devam et.
- Of Canın Cehenneme!
- Devam et seni ahmak!
- Tamam kes sesini! Biliyorum bana inanmıcaksın ama, bir kaç gündür gördüğüm rüyalar gerçek oluyor. Ve senin kayak yaparken ölüceğini gördüm.
- David! Ahmak olduğunu her yerde belli etmek zorunda mısın?
- Kuzen. Lütfen! Bana inanmak zorundasın.. Lütfen..
- Kuzen. Saçmalamayı kes artık. İkimizde 3 gün sonra kayak yapmaya gidiyoruz. Eğer bana bişey olmasını istemiyorsan sende gelirsin. Tamam mı?
- Canın Cehenneme sürtük!
- Ben New York'un tadını çıkartmaya gidiyorum. Akşam evde görüşürüz.
- Defol git!

3 Gün Sonra...



"Daw. dikkat et! Dawww...."
Dawn kayak yaparken dengesini kaybetmiş ve büyük ağacın dalı karnına saplanmıştı. Büyük bir kan kaybı yaşıyordu. Ölebilirdi. David bişeyler yapmalıydı.

"Kuzennn.. Hadi kalk kayak keyfi bizi bekliyor.." diye bir çığlıkla uyandı David." Olamaz yine mi bu rüya. 3 gecedir. Aynı rüyayı görmekden bıktım. Tıpkı Lost'un 1.bölümünü 40 kere izlemek gibi." diye içinden söylendi David. Kalkıp toparlandı ve hızla dışarı fırlattı. Arabanın anahtarını aldı ve direksiyon başına oturdu. Daw, söylenmeye başladı. "Sonunda gelebildin seni ahmak assolist." David, lafları duymuyormuş gibi yapıp. Cd çalara Avril'ın son albümünü yerleştirdi. Sesini oldukça yükseltti. Yaklaşık 5 saat sonra kayak merkezine varmışlardı bile. David, Daw'ın tam 3 valizini taşımak için oldukça güç sarfettikten sonra, odasına yerleşmişti. Yastığına kafasını koymasıyla kapısının çalması bir oldu. "Oda servisi.." dedi görevli. "Lanet olası oda servisi" diye söylenerek kapıyı açdı. Bişey istemediğini belirterek kapıyı tekrar kapattı. Ve ardından 5 dakika geçmeden kapı tekrar çaldı. "Kuzenn.. Hadi hazırlan kaymaya gidiyoruz." dedi. David hazırlanmaya başladı. Bir yandan da düşünüyordu. "Rüyam, belki bir kere gerçek oldu. Her seferinde gerçek olucak değil" dedi. içinden ve bir derin nefes aldı. İçinin rahatladığını his etsede hala belirtemediği bir burukluk vardı. Hazırdı ve kapıyı kapatıp odasını kilitledi.
Kayma pistine ilk David geçti. Ve kendini beyaz karların üstüne bıraktı. Kaydıkça uçuyor gibi his ediyordu. Rüzgar yüzünü okşuyor. Kalbi pır pır atıyordu. Ve birdene irkildi. Daw'ın karnının yaralanacağı yer, o büyük dal orda duruyordu. Hemen kendini durdurdu ve olası bir tehlileye karşı dalın hemen yanında duruyordu.
Sevgili kuzeni büyük bir hızla aşağıya doğru ilerliyordu. Ayağını burkmasıyla dengesini kaybetmesi bir oldu. Ve yuvarlanarak aşağıya doğru uçuyordu. David içinden "Lanet Olsun!" dedi. Yapıcak bişey arıyordu. Daw hızla aşağıya doğru ilerliyordu. Ve birden havaya sıçradı. David, derin bir nefes aldı. Çünkü; Daw, David'in kucağındaydı. David, içinden dua etmeye başladı. " Tanrım! Tanrım sana şükürler olsun!" dedi. Ve Daw'ı hızlıca revire getirdi. Bir kaç saat geçtikten sonra Daw kendine geldi ve kuzenine fısıldadı. "Bundan sonra seni hep dinlicem kuzen!" dedi. David, sıcak bir gülümseme patlattı.

3 Gün Sonra...

David, annesiyle alışverişe çıkmıştı. Güneş hiç olmadığı kadar parlak gülüyordu bugün. Bulutlar güneşle sevişiyordu adeta. Güzel bir gün olduğunu düşünüyorduki olan oldu. "Anneeeeeeee.." diye bir feryatla bağırdı David. Annesinin kafasına yukarıdan bir saksı düşmüştü. Annesinin kanlı bedeni yerde yatıyordu ve David'in elinden sadece 999 'u arayıp ambulans çağırmak geliyordu.
David, terler içinde uyandı. "Hayır! Yeniden mi?" dedi içinden. Sanırım bu bir başlangıçdı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Rose Wayland
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Elizabeth Rose Wayland


Lakap : Lizbeth
Mesaj Sayısı : 2356
Kayıt Tarihi : 11/07/10

Karakter Detayı
Statü: Site Kurucusu
Uyarı: 0/0

David Eric Moon* Empty
MesajKonu: Geri: David Eric Moon*   David Eric Moon* Icon_minitimePaz 12 Ara. 2010, 21:53

86* Tebrikler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mortalinstruments.forum.st/
 
David Eric Moon*
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» David Eric Moon*
» David Eric Moon*
» Eric <3
» Eric*
» Ares Cassandra Moon

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mortal Instruments RPG :: Mortal Instruments :: Arşiv-
Buraya geçin: