Mortal Instruments RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mortal Instruments RPG

Ölümcül Oyuncaklar'a Hoşgeldiniz...Görmediklerinizi Keşfetmeye Hazır mısınız?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Aderyn L. Clémence

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Aderyn L. Clémence
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!



Mesaj Sayısı : 2
Kayıt Tarihi : 02/11/11

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

Aderyn L. Clémence Empty
MesajKonu: Aderyn L. Clémence   Aderyn L. Clémence Icon_minitimeSalı 07 Şub. 2012, 08:23

Saatler ilerledikçe ortak salondaki öğrenciler birer birer yatakhanelerine çekiliyordu. Ariel, yeşil ve gümüşün eşsiz uyumuyla asaletini ortaya koyan salonda yalnız kalacağı anı bekliyordu merakla. Şöminenin yanı başındaki küçük koltuğa yerleşmiş, gözlerini hala ders çalışmak konusunda ısrar ederek huzurunu kaçıran birinci sınıf öğrencisine dikmişti. Sabah kahvaltısında babasından gelen mektubu okumak için bir türlü vakit bulamamıştı ve şimdi de meraktan çıldırmak üzereydi. Küçücük bedeniyle cüppesinin içinde kaybolan sarışın kız kaslarını gevşetmek için hafifçe kımıldanırken Ariel ile göz göze gelme hatasında bulundu. Şöminenin başında otururken simsiyah perçemlerinin ardından sert bakışlarını ona diken kızı görünce aniden çalışma hevesi kaçmıştı sarışın kızın. Çabucak parşömenlerini ve tüy kalemlerini çantasına tıkmış Ariel ile göz göze gelmemeye çalışarak yatakhanesine yönelmişti. Sonunda yalnız kalabilen genç kız derin bir soluk alarak perçemlerini gözünün önünden çekti ve cebindeki mektubu çıkardı.

Genç kız kaşlarını çatmış sağ eliyle gevşekçe tuttuğu parşömene bakıyordu. Babasının eğik el yazısıyla yazdığı her bir kelimeyi okudukça canı daha da sıkılıyor, tutuşu sertleşiyordu. Son kelimeyi de okuduktan sonra sinirle parşömeni ufak parçalara bölüp şöminede çıtırdayan ateşe attı. Parşömenin yanışını izlerken “Aptal kadın!” diye fısıldamıştı kinle. Elleriyle saçlarını geriye iterken bir yandan da zihninden hızla sinir dolu düşünceler geçiyordu. “ Kim olduğunu sanıyor bu kadın? Nasıl bana ders vermeyi ret edebilir? Aptal cadı.” Gözlerini ateşlere dikmiş kadından nasıl intikam alacağını düşünüyordu Ariel. Onu doğduğuna pişman etmeliydi ve tabii bunu yaparken yakalanmamalıydı. Ev cinlerinden birini onun peşin takması gerekecekti. Her ne kadar sinirli olsa da plan yapmak onu keyiflendirmişti. Önceden düşünmek, takip etmek ve saldırmak için en uygun anı beklemek ona müthiş bir haz veriyordu. Düşüncelerinde adım adım planını şekillendirirken birinin ona seslendiğini duydu. Buz gibi bir kız sesi “Selam Nevoan.” demişti.

Bir başkası onu yalnızken böyle rahatsız etse hayatı ona zindan ederdi fakat bu kız bir başkaydı. Nadja ile uzun zamandır birlikteydiler. İniş çıkışları olan tuhaf bir ilişkileri olsa da birbirlerine gerçekten değer veriyordular. İşte bu yüzden Ariel onun sesindeki soğukluğa ve soyadıyla seslenmesine son derece şaşırmıştı. Nadja’nın yüzünü görebilmek için başını kaldırdığında şaşkınca “Nevoan?” dedi. Neler olduğunu anlamaya çalışırken bir süreliğine durakladı fakat genç kızın yüzünden hiçbir şey anlaşılmıyordu. “Ne zamandan beri bana Neveon diye sesleniyorsun sen?” diye sormaktan kendini alamamıştı Ariel. Meraklı bakışlarını esmer genç kızın yüzüne dikmiş öylece alacağı cevabı bekliyordu. Nadja izlendiğinin farkında umursamaz bir tavırla karşısına oturmuştu. Ona eziyet etmekten zevk aldığı gözlerinden açıkça görülebiliyordu. Ariel “Yine neyin peşinde acaba. Günlerdir konuşmak bir yana yüzüme bile bakmamışken şimdi gelmiş karşıma sinir bozucu tavrıyla oturuyor. Üstelik yine bir buz dağından farksız. Bir şey söyle seni mükemmel aptal, yoksa sana ne kadar değer verdiğimi unutacağım.” diye düşünürken sessizce Nadja’yı izliyordu. Sessizlik uzayıp giderken Ariel hissettiklerini belli etmemek için kendini zor tutuyordu. Bir eli saçlarının ucunda bakışları karşısındaki güzel kızda ondan gelecek tek bir kelimeyi bekliyordu. Sonunda konuşmaya karar veren Nadja’nın tek söylediği “Çok ilginç bir şey söylediğimi zannetmiyorum.” olmuştu. Bir açıklama alamayacağını anlayan Ariel, sitemkar bir sesle “Benle konuşmadığını zannediyordum.” dedi.

Onun için uğraşmaktan sıkılmıştı genç kız. Bıkkın bir şekilde gözlerini şömineye dikmiş ateşin çıtırtılarını dinliyordu. Nadja’nın gülüşünü duyduğunda dönüp yüzüne bakmaya tenezzül bile etmedi. Elde edebileceği onca insan varken onun peşinden koşmaya niyeti yoktu. Zaten ilgi gösterdikçe Nadja uzaklaşıyordu. Hiçbir zaman aşırı duygusal ve cıvık bir ilişkileri olmamıştı. Kendine has sınırları olan özel bir ilişkiydi onlarınki. Fakat artık yorulmuştu genç kız. Tek bir kişi için bu kadar çabalayacak bir insan değildi. Nadja, Ariel’in tavırlarındaki değişimi fark etmiş aklından geçenleri ona anlatmaya çalışıyordu. “Senle konuşmam için nasıl bir sebep olabilir ki? Son günlerde bazı şeylerden dolayı birbirimize karşı soğuk davranmamız hissettiklerimi değiştirmeye yetmiyor.” diyordu genç kız. Ariel her ne kadar ona inanmak istese de genç kızın her zamanki donuk tavırları bu sözlerin içten olmadığını düşünmesine neden oluyordu. Ona güvenmekte bu kadar zorlanmamalıydı ama yapamıyordu. Ariel’in tepkisizliği karşısında gerilen Nadja “Hadi ama Ariel, senin de farklı olmadığını biliyorum.” demişti sabırsızca. Ne tepki vereceğine karar veremeyen Ariel huzursuzca kımıldandı ve saatlerdir oynadığı saçını geriye attı. Ona karşı dürüst olmak istiyordu fakat zayıf görünmek istemiyordu. Aklındakileri en iyi nasıl söyleyebileceğini düşünürken bir yandan da ortak salonda kimsenin olmamasına şükrediyordu. Onu böyle kararsız görmelerine asla izin veremezdi. Nadja hariç hiç kimsenin onun zayıf yanlarını görmesini istemiyordu. Kendini korumak istese de bu kızın yanında içinden geldiği gibi davranmak dünyanın en doğal şeyi gibi geliyordu.

Sonunda aklından geçenleri ona açıkça söyleyebileceğine karar verdi. Derin bir nefes alarak konuşmaya başladı. “Sana yalan söyleyemeyeceğimi biliyorsun Nadja. Bizim aramızdaki şey çok farklı ve güçlü bunu inkar edemem. Fakat bir şeyler değişiyor. Dürüst olmam gerekirse artık içten olduğundan emin olamıyorum.” Sözlerini sürdürürken gözlerini esmer güzelin gözlerine dikmişti. En küçük tepkisini bile kaçırmak istemiyordu. Bıkkın bir şekilde başını salladıktan sonra sözlerine devam etti. “Benim için bu dünyadaki en özel insanlardansın. Yanında kendim olabildiğim en değer verdiğim kişisin. Senden asla hislerimi gizlemedim. Benim için ne ifade ettiğini her zaman açıkça dile getirdim. Senin tavırlarındaysa hep bir belirsizlik var. Eğer daha fazla birlikte olmak istemiyorsan bunu bana açıkça söyleyebilirsin. Sana karşı düşmansı tavırlar sergilemeyeceğim korkma. Sadece benim sana karşı olduğum gibi senin de bana karşı dürüst olmanı istiyorum senden.” Sözlerini bitiren Ariel merak ve belki bir parça da umutla beklemeye başladı. Nadja’nın yüzünden yine hislerine dair hiçbir şey okunmuyordu. Ariel tek kaşını kaldırıp ona bakınca “Bitirdin mi?” diye sordu Nadja.

“Harika yine oyun oynuyoruz.” diye düşünen Ariel bıkkınca başını sallayarak arkasına yaslandı. Yüzünden memnuniyetsizliği açıkça okunuyordu. Bir süre öylece birbirlerine baktılar. Sona geldiklerini düşünmeye başlayan Ariel kaşlarını çatmış bekliyordu. Yüzünde halinden memnun bir gülümseme beliren Nadja öne eğildi. Gözlerinde farklı bir pırıltı vardı. Onun bakışlarına kilitlenen Ariel de istemsizce öne eğildi, yüzlerinin arasında sadece birkaç santim kalmıştı. Nadja çekici sesiyle konuşmaya başladığında Ariel onun dudaklarına ve yüzüne çarpan nefesine değil sözlerine odaklanmak için kendini zorlamak zorunda kaldı. “Beni tanıyorsun tatlım. Asla hissettiklerini açıkça ortaya koyan biri olmadım ve olmayacağım da. Aptalca romantik sözler duymayı bekleme benden, söylemem. Fakat bu senden ayrılmak istediğim anlamına gelmiyor. Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinle, bir kez daha tekrarlamayacağım.” dedikten sonra kısa bir süre durakladı genç kız. Duygularını böyle açıkça ortaya dökmekten huzursuz olduğu belliydi. Sözlerine devam etmeden önce emin olmak istercesine Ariel’in gözlerine baktı. Yutkunarak başını sallayan Ariel gözleriyle ona gülümsüyordu. Derin bir nefes alan Nadja ilişkilerinin boyutunu değiştirecek olan sözleri söylemek için ağzını açtı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Joelle Austeja
New York Baş İblis Efendisi
New York Baş İblis Efendisi
Joelle Austeja


Mesaj Sayısı : 121
Yaş : 56
Kayıt Tarihi : 26/07/11

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

Aderyn L. Clémence Empty
MesajKonu: Geri: Aderyn L. Clémence   Aderyn L. Clémence Icon_minitimeSalı 07 Şub. 2012, 19:18

    A N L A T I M [50 Puan]
    [ Kurgu ] : 20/25 puan
    [ Betimleme ] : 8/15 puan
    [ Akıcılık ] : 10/15 puan

    Y A Z I M [45 Puan]
    [ Noktalama Kuralları ] : 8/10 puan
    [ İmla Kuralları ] : 15/15 puan
    [ Paragraf Düzeni ] : 10/10 puan
    [ Renklendirme ] : 2/5 puan

    E K L E R [5 Puan]
    [ - ] : 5/5 puan

    T O P L A M [100 puan]
    [ RP Puanı ] : 78/100 puan
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Aderyn L. Clémence
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Aderyn L. Clémence

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mortal Instruments RPG :: Mortal Instruments :: Arşiv-
Buraya geçin: