Anna Marié Cartér

Karakter Adı : Anna Marié Cartér
Kişisel Özellikleri : Biraz havalı ve dışarıdaki insanlara karşı soğuk olmasına rağmen dostlarına karşı sıcak ve içten. Güzel, sevimli, asi ve hırçın. Kimsenin sözü altında kalmaz. Kendisine doğru gelen her şey ona göre doğrudur. Yanlışsa bile ispatlanana kadar inanmaz. Kolay kolay arkadaşlarına değer vermez. Buna rağmen bir kaç dostu vardır ve onlara çok güvenir.
Sevdikleri: Dostları, ailesi, odası, orman, su..
Özgeçmiş : Manhattan'da doğdu ve vampir olduğunu öğrenince oradaki gece evine başladı. Ancak 4.sınıfa geçtiği sırada okuldan atıldı ve buraya geldi. Atılasının sebebi arkadaşlarının ROse'ye laf atmasıydı. Rose'a laf atılmasına dayanamayan Anna her seferinde karşılık verdi ve ezdirmedi kendisini. Bir süre sonra Claire Annayı okuldan attırmaya çalışıp ROse'yi gruplarına almayı denedi. Ama Rose Anna okulda diye gruplarına gitmeyince Claire Anna'ya iftira atarak onu okuldan uzaklaştırdı. Şimdiyse Anna'nın tek üzüldüğü şey Rose'yi göremeyecek olmasıydı. Şu an sadece elinden geleni yapıyor ve Rose'nin mutlu olması için dua edip onu çok özlüyordu.

Listedeki hangi gücü isterseniz yada daha farklı bir güç : Sesiyle karşısındakini kısa süreliğine etkisi altına alabilme
Sizce Nyx size neden bu gücü bağışladı : Çünkü Nyx hep onun yanında olduğumu biliyor ve bana güveniyor. Ona her zaman destek olup yardım edeceğimden emin.
Bu gücün kurgunuza ne etkisi olacak: Kurgumun gelişmesine yardımcı olacak. Düşmanları ve gerektiğinde karşısındaki çaylakları etkisi altına alabilecek ve etraftaki karışıklıkları elinden geldiğince gidericek.
Örnek rp(zorunlu):

Sessizce okulun kapısının önüne doğru yürüdüm. Burası artık benim yeni evimdi ama ben buraya hiç alışamayacakmışım gibi hissediyordum. Rose her zaman aklımın bir köşesinde olacaktı. Yine de burada daha az olay çıkacağını düşünüyordum. Ne de olsa burada kimseye karşı gelmek zorunda kalmayacaktım. Sessizce gecenin karanlığında temiz havayı içime çektim ve okulun bahçesine ilk adımmı attım.

OKul gerçekten çok büyük ve güzel görünüyordu. Dışarıdan bu kadar güzelse içerisini hiç düşünemiyordum. Bahçede yavaş yavaş ilerleyip etrafı öğrenmeye çalışıyordum. Ne de olsa buraları öğrenmek zorundaydım ki kaybolmamalıydım. Yakında alışacağımı düşünerek gülümsemeyi denedim ve ana binaya doğru adımlarımı hızlandırdım. O sırada karşımda kavga eden iki çaylak gördüm. Aslında tam göremiyordum çünkü etrafı alkış yapan çaylaklarla doluydu. Merakıma yenik düşerek kavganın olduğu yere doğru ilerledim. Kavga edenler iki kızdı ve çok hırpalanmışlardı. Zaman geçtikçe kavga hızlanıyor ve daha çok birbirlerini yaralıyorlardı. Buna dayanamayarak biraz yüksek sesle "Durun! Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?" diye bağırdım. Aslında bu bana düşmezdi ama yine de onları durdurmak istemiştim. Herkesin kafası bana dönmüş, sesler kesilmişti. Buna ne kadar şaşırsam da bozuntuya vermeyerek devam ettim. "Şimdi buradaki bütün çaylaklar hepiniz yatakhanelerinize!" diyince herkes yavaş yavaş dağılmaya başladı ve kavga ortamı bozuldu. Etraf yine sakinleşti ve huzur buldu.

Bunun nasıl olduğunu düşündüğümde hepsinin etkilenmiş bir hali vardı. Bir süre düşündükten sonra benim bunu bir kaç kere daha yaptığım aklıma geldi ve sakince iç çektim. Artık anlamıştım. Buraya gelmemin nedeni sadece ettiğimiz tartışmalar değil, herkesin sesimden etkilenip sözümü dinlemesiydi..

Onaylandı. Yeteneğinizi rplerde kullanmama durumunda geri alınabilir.