Nick Night Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Mesaj Sayısı : 3 Kayıt Tarihi : 22/10/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Nick Night Cuma 22 Ekim 2010, 13:48 | |
| Şu aralar kendime pek fazla vakit ayırmadığımı fark ettim ve rahatlamak amacıyla yürüyüşe çıkmaya karar verdim.Hey tamam bir strigoi olabilirdim ama benimde rahatlamaya ihtiyacım vardı.Eva'yı özlemiştim.Akademide sıkı yönetim vardı ne o dışarı çıkabiliyordu ne de ben oraya girebiliyordum.Yavaş yavaş yürümeye başladım.Ayağımın altında kar çok güzel eziliyordu.Kendimi doğanın güzelliğine ve saflığına kaptırdım.Dışarıda olan şeylere pek dikkat etmiyordum.Bunun benim başıma dert açabileceğini bilseydim asla böyle bir şey yapmazdım.Yolda ilerliyordum dikkatim tamamen dağınıktı.Birden kafamın arkasından bir darbe aldım tam ne olduğuna bakmak için döndüğümde suratıma bir yumruk sonra kendimi savunmak için bir hareket yapmaya çalıştım ama başarısızdım sayıca benden fazlaydılar.Sanırım beş kişi filandılar.Kendimi çok aciz hissediyordum.Yeniliyordum neye uğradığımı dahi tam olarak anlayamııyordum.Kafama çok darbe alıyordum.Nefes alacak gücüm dahi kalmamıştı.Gözlerimi kapattığımda her şeyin benim için bittiğini sanıyordum...
Gözlerimi karanlık bir yerde açtım.Karşımda Josh vardı.Yerde yatıyordum.Her tarafım acıyordu.Çok sinirliydim.Strigoi olmanın en kötü yanı çok çabuk sinirleniyordum.Bana kötü kötü bakıyordu.Seni lanet olasıca pislik!Ne b*k yaptığını sanıyorsun sen??!! diyebildim gücüm anca buna yetiyordu.Nick.Benim sadık olamayan salak savaşçım.Senin görevin öldürmekken sen aşık oldun.Söyle bana kendi cezanı kendin ver.Ben sana görevi bıraktığımı söylemiştim.Buna devam etmek istemediğimi belirtmiştim!Ben istediğim sürece bu göreve devam edeceğini de ben söylemiştim.Şimdi buna katlanacaksın cezanı çekeceksin evlat.Dedi ve yeniden darbeler almaya başladım.Yeniden dayak yiyordum.Birden kendimi bıraktım.Boşluktaydım.Karşımda kaybettiğim herkes duruyordu.Başta büyük babam...Bana bir şeyler söylemek istiyordu ama sanki aramızda görünmez duvarlar vardı ve benim duymamı engelliyordu.Birden her şey bir elektirikli süpürgeyle çekilircesine hemen kayboldu ve ben gözlerimi pis kokan acaip bir odada açtım.Yanımda birisi vardı.Tanıdık bir kokusu vardı.Birden gözlerimi açtım.Yanımda Eva vardı bana bir şeyler söylüyordu.Sesi boğuk geliyordu.Birden görüşüm ve duyma kabiliyetim yerine geldi.Yavaşça doğrulmaya çalıştım.Her yerim acıyordu.Kanayan açık yaralarım vardı.Eva bana endişeli gözlerle bakıyordu.Birden kafama dank etti!Eva burada ne arıyordu??!!S-Senin ne işin var burada?Bende kaçırıldım.Ama senden iyi durumdayım.Bir kaç şey dışında.Onu inceledim.Aklıma kötü şeyler geliyordu.Ve aklıma gelen başıma geldi.Ondan beslenmişti pisliğin teki!!!Birden bütün yaralarımı unuttum ve ayağa kalktım.Kalkar kalkmaz oda etrafımda dönmeye başladı.Buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıydık.Dışarıdan sesler geliyordu.Vücudum pek iyi durumda olmadığı için net olarak duyamıyordum sesleri.Önce bu tarafa doğru geliyordu daha sonra yön değiştirdi ve bizim olduğumuz yerden uzaklaştı.Eva'ya döndüm Neden kaçırdılar seni?Bilmiyorum.Eğer yaralarım iyi olursa birazda olsa şansımız olur.Yani senin kaçmanı sağlayabilirim.Tabi acil kana ihtiyacım var.Süper!Sana nasıl kan bulacağız peki?Bilmiyorum!Birazcık gücüm yerinde olsaydı odaya giren ilk kişinin kanını emerdim!Ama lanet olsun ki çok güçsüzüm.Bir ana duraksadı ve Benden beslen. dedi.Çok şaşırmıştım.İlk önce delicesine istedim ondan beslenmeyi daha sonra mantıklı düşünmeye başladım ve Eva saçmalıyorsun.O lanet olasıca adam senden beslenmiş zaten gücün yok.Aynı zamanda öleceğimi bilsem dahi ki şu an öyle bir durumdayız senden beslenemem.Nick eğer beslenmezsen zayıf düşeceksin.O zaman hiç şansımız kalmayacak!Eva HAYIR!Senden beslenmeyeceğim.Şu yerdeki farenin kanını içerim her ne kadar iğrenç olsa bile ama senin kanını içmem.Bunu kafana sok.Yeniden ayağa kalktım ve odayı incelemeye başladım.Kaçmamızı sağlayacak bir şeyler düşünüyordum ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu.Oda büyüktü.Biraz ortalığa baktım.Bom boştu.Sadece duvarda asılı bir işkence aleti duruyordu.Tanrım buradan kurtulmanın en ufak bir yolu dahi yokmuydu??!!Kapıya doğru yaklaştım.Dışarıdaki sesleri ve kokuları algılamaya çalışıyordum.Beni fena halde dövdükleri için hiç bir şey yapamıyordum.Eğer sağlam olsaydım Josh neler yapabileceğimi biliyordu.Eva'ya döndüm ve birden Buldum!!!Eva gücün var mı?Çok değil.Benimde beslenmeye ihtiyacım var.İçeri giren strigoiyi etkisiz hale getirebilecek kadar yakmanı istiyorum.O kadar gücün var mı?Bilmiyorum.Biraz dinlenmem lazım.Kana ve yemeğe ihtiyacım var.Tamam kendini zorlama.Tek kaçış yöntemimiz buydu.Kendini toplaması gerekiyordu. Biraz sonra içeri bir kadın girdi.KAsıntı bir şeydi.Bizimle abidik gubidik konuştu ve çıkarken “Son gecenizi geçirin! Sabaha ölmüş olacaksın!” diye bağırdı ve defolup gitti. Eva kapıya vurup duruyordu.Sürtük kadın annesi çıknıştı.duygusuz strigoi...:Genelde olan bir şeydi ben ve bir kaç kişi istisnaydık.Bird en kafama bir şey dank etti Buldum!Benim kanımdan emeceksin!Gücün yerine gelecek sonra giren strigoiyi halledeceğiz! Bana boş gözlerle bakıyordu.Anlamaya çalışıyordu.Anladığında önce bana itiraz etti.Nick bunu asla yapmayacağımı biliyorsun!Tamam o zaman ölelim!Nick..Birden [b]bileğimi ısırarak kanattım ve ağzına dayadım!Bu kız laftan anlamıyordu ki!Onu çok seviyordum ve onun için her şeyi yapacaktım!Ona yeteri kadar kan içirdikten sonra kolumu geriye çektim. Delisin sen DELİ!!diyerek kolumu yumrukladı kollarım fena halde acıyordu.Eğer gücüm yerinde olsaydı şimdiye kadar iyileşmiştim.Sessiz ol anlaşılan gücün yerine geldi.Her neyse dışarıyı dinle birisinin yaklaştığını duyarsan bana el işareti yap.Tamam mı? T-Tamam.
sen iyi misin? Sanırım değilim. Tanrım lanet olsun!Benim kanım yüzünden oluyor!! Benim kanım yüzünden zehirlenmişti!İçeri iki strigoi girdi birden.Hiç vakit kaybetmeden bize giriştiler.Yeniden darbeler alıyordum.Bu sefer Eva'yı da dövüyorlardı.Her tarafı kanıyordu onunda.Aslında bir yandan kanaması iyiydi çünkü zehir dışarı akıyordu.Benim zehirim...Bunları düşünürken kafama lanet pislik bir tekme geçirdi ve gerisini hatırlamıyorum.... Gözlerimi yeniden Josh'ın yanında açtım.Eva'nın çığlıkları kulaklarımda yankılanıyordu.Onu koruyamamıştım!Onu canım pahasına korumam gerekirdi ama ben koruyamamıştım!Aksine çok aciz bir duruma düşmüştüm.Josh'ın salak kahkahası kulaklarımda yankılanıyordu.Çok kötüydüm!Her tarafım acıyordu!Lenobia ile iletişime geçmenin bir yolunu bulmam gerekiyordu!!!Sadece o kurtarabilirdi bizi bu aciz durumdan.Tanrım sanırım ciddi anlamda ölüyordum...Acı,acı [b]çok gerçekti,en sığdan en derine inen...Kaybettiklerimi anlamamı sağlayan,özlediğimi hatırlatan.Vücudumdaki darbeler o kadar canımı acıtmıyordu artık.Kaybetmenin verdiği acı öldürüyordu beni...Canımdan çok sevdiğim kişiyi koruyamamanın verdiği acı öldürüyordu beni.Hani hep hayatım gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti derler ya aynen öyleydim şimdi.Yaşadıklarımı düşünüyordum.Ölmeyi kabullenmiştim sanırım.Ben böyle pes edemezdim!Etmemeliydim!Arkamda neler bıraktığımı düşününce...Ben ölürsem ki bu çok büyük bir ihtimal Lenobia mahvolurdu.Eva...Eğer ben ölürsem o da ölürdü.Ele yıkılırdı...Ben ölmemeliydim!onlar için yaşayacaktım!En çokta Eva için!Yaşamak zorundaydım!
Güç toplamam gerekiyordu.Eğer dinlenirsem dünya ile bütün iletişimimi kesmek zorunda kalırdım.Artı yönleri iyileşirdim.Ve gücümü biraz da olsa yerine toplardım.Son kez Eva'ya baktım ve kendimi saldım.Gücümü topladığımı hissediyordum.İyileştiğimide.Öfkem çok büyüktü.Bu öfkeden kurtulamıyordum!Ama güçlenmemi bir şekilde o tetikliyordu.Olan bitenden haberim yoktu ama birazdan Nick geri dönecekti...
Gücümü topladığımı ve iyileştiğimi hissettiğimde.Gözlerimi açtım.Öfkeden kuduruyordum resmen!Kollarımı öyle bir hızla çektim ki duvardan duvarda hafif bir kırılma oldu.Önümde yatan Joshu gördüm Açtım ve biraz daha güce ihtiyacım vardı.Josh'un kanını emmeye başladım.Anlaşılan ben baygınken ona bir şeyler olmuştu ve artık gebermişti.Gücüm şimdi gerçekten yerine geliyordu!Eva bana sanki hortlak görmüş gibi bakıyordu.Aslında bir nevi hortlak görmüştü.KArşısında eski Nick'den eser yoktu.Yaralarım düzelmişti ve çok dinç gözüküyordum.Hemen Gidip Eva'yı çözdüm.Hala çok şaşkındı.]Hiç bir şey söyleme ben sana her şeyi anlatacağım.T-Tamam.Bir şey söylemiyorum.Eva'yı tam ayağa kaldıracaktım ki sürtük Grace içeri girdi.Önce bize sonra yerde yatan Josh'a baktı.Lanet olsun! dedi ve üstüme atıldı.Fazla gücüm yoktu ama çok öfkeliydim.Deli olmak üzereydim.Hani deli gücü derler ya aynen onu yaşıyordum.Graece'yi üstümden fırlattım.Benim bu şekilde güçlü olamam onu çok şaşırtmıştı.Bana öyle yumruklar sallıyordu ki normal bir moroi filan olsam kesin şimdiye kadar beyin kanaması filan geçirmiştim.En sonunda bende kendimi savunmayı bırakıp biraz harekete geçmenin zamanı geldiğini düşündüm ve işte Nick geri döndü!Saçlarından tuttum ve kafasını bel hizama indirdim.Bacakları ile bir şeyler yapmaya çalışıyordu ama beceremiyordu.Karnına tekmeler geçirmeye başladım.Aslında direkt öldürebilirdim ama bana ve Eva'ya çektirdiği acıların hesabını birazda olsa ödemek zorundaydı!Yüzüne yumruklar atmaya başladım.En son olarak kafasını yere vuruyordum.Her tarafım kan olmuştu.Gücümün azaldığının farkındaydım.Joshun kanı çok işime yaramamıştı!Son olarak boynunu kırdım ve önüme cansız beden düştü.Arkamı döndüm.Eva bembeyaz olmuştu.Gitmemiz gerek.Güm fazla yok biraz daha beklersek bizde öleceğiz.Eva [b]dona kalmıştı.Üstümdeki t shirt yırtılıp bir kenara atılmıştı.Bu yüzden üstüm çıplaktı.Bu yüzden de göğüsüm filan kan olmuştu.Pantolonum yırtılmıştı hep o da kan içindeydi.Eva da benim gibiydi kısmen.Eğer buradan ölmeden çıkabilirsek Eva'yı bir daha asla yanlız bırakmayacaktım.Ve sanırım bir daha yürüyüşe çıkmayacaktım...Karşımda baygın bir şekilde duruyordu. bu canımı öyle acıtıyordu ki...Vücudumdaki her yere iğne saplasalar bile bu kadar canım acımazdı.Canımdan çok sevdiğim sevgilim gözlerini öyle kapatmıştı ki sanki sonsuz uykuya dalarmış gibi.Acı çok gerçekti.Tam kalbimin orada hissediyordum canımın acısını...
İçeride yanlızdık.Dışarıda ayak sesleri ve çığlıklar vardı.Bize doğru yaklaşıyordu bir şeyler.EvaYı kucağıma alıp gücümün yettiğince koşmak istiyordum ama Eva'nın yaraları çok derindi.Neresine dokunsam biliyordum ki ona acı verecektim.Acı çektiği her halinden belli oluyordu zaten.Kesik kesik nefesler alıp veriyordu.Lanet olsun canımdan bile çok sevdiğim kişiye yardım edememek beni öldürüyordu!!
İçeriye aynı anda iki strigoi ve bir gardiyan girdi.Duyduğumuz sesler onlardan geliyordu sanırım.Eva'ya bakıyordum.Tanrım onun ölmesine izin veremezdim sessizceNe olur aç gözlerini sevgilim.Gardiyan bir strigoinin işini bitirdi ve içeri bir moroi girdi.Diğer strigoi ile o ilgilendi.Çok zamanını almamıştı.Bize doğru yöneldi.İçimdeki öfke ileriye atıldı ve Eva'yı koruma isteği ile çocuğa saldırdım.Gücüm fazla yoktu.Tıpkı bir balon gibi sönüyordum.Çocuk bana hamleler yapıp duruyordu.Bu halimle bile onu yenebilirdim tabi daha kötüye gitmezsem eğer...Hızlı bir hareketle çocuğun arkasına geçtim ve boynunu sıkmaya başladım.Nefesini kestiğimin farkındaydım.İsteğimde buydu zaten.Onu öldürmek.Eva'yı alıp buradan gitmek.Tabi şans hiçbir zaman benden yana olmadı!Gücüm tükendi ve birden yere yığıldım.Çocuk da ne olduğunu anlayamamıştı.Son Eva'ya baktım.Bu ona son bakışım olabilirdi...
Gözlerim karardı ilk önce.Yere düşüp zemine çarpışımı hissettim.Zemin soğuktu.Bunları hissedebiliyordum.Ama konuşamıyor ve vücudumu hareket ettiremiyordum.Birden bir ışık dalgası ortalığı sardı.Bunun ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.Bir ses duyabiliyordum anca.Ortam okadar parlaktı ki gözlerim kamaşıyordu.Terk etmedi seni!Her şey eskisi gibi olacak.İstediğin gibi olacak!Tek bir hareket onu tetikleyecek!O sana geri dönecek!Bütünlüğünü geri kazanacaksın!!!...Sonra birden gözlerimi açtım.İçimde bir kıpırdanma vardı.Etrafıma bakınmaya başladım iki kişi ayaktaydı.Biri gardiyan biri benim kapıştığım çocuk.Göğüsümde Eva yatıyordu.Bana sıkıca sarılmıştı sanki kollarını gevşetirse ellerinden uçup gidecekmişim gibi bana sarılmıştı.Elimi kaldırdım saçlarını okşamaya başladım.Birden kafasını kaldırdı.Gözlerimi açık görmek onu sevindirmişti.Yüzünden mutluluğu okunuyordu.Beni öldürmek öyle kolay değil aşkım.Bak yine karşındayım.Seni bırakıp hiçbir yere gitmem ben.Seni kaybetmenin düşüncesi bile beni öldürüyor.Seni bu şekilde görmek..Şşş.Geçti her şey bitti.Güvendeyiz artık.Seni Her kötülükten uzak tutacağım.Bir daha böyle bir şey başımıza gelmeyecek.Seni seviyorum!Bende aşkım bende.Şimdi şu iğrenç yerden kurtulalım.Yavaşça yerden kalkrım.Başım biraz dönüyordu.Kafamda okadar çok şey vardı ki...Eva'ya sarıldım ve yavaşşça yürümeye başladık.Arkamızdan diğerleri geliyordu.Bizi kurtaranlar.Birden durup arkamı döndüm ve Imm şey ben özür dilerim ve teşekkür ederim.Aptalca bir savunma iç güdüsüydü.Sorun değil bende olsam bende aynısını yapardım.Yeniden Eva'ya döndüm ve çıkışa doğru yürümeye devam ettik.Dışarı çıktık.Şafak bir kaç saate sökecekti.İleride bir araba vardı.Kurtarıcılarımıza aitti sanırım.Eva'yı götürüp arabaya oturttum.Yanına oturmak isterdim ama şartlar buna izin vermiyordu.Bana özlem dolu gözlerle bakıyordu.Sana söz veriyorum bir dahaki buluşmamız daha romantik olacak.dedim ve dudaklarına bir öpücük kondurdum.Bunun bitmesini istemiyordum ama her güzelliğin bir sonu vardır.Diğerleride arabaya bindiler ve araba akademiye gitmek için yol aldı.Arkasından sadece bakmak kaldı banada.Arkamı döndüm ve ormana doğru koşmaya başladım.Son hızımla koşuyordum.Aynı zamanda gözlerimden kan-yaş-akıyordu...
| |
|
Elizabeth Rose Wayland Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Lakap : Lizbeth Mesaj Sayısı : 2356 Kayıt Tarihi : 11/07/10
Karakter Detayı Statü: Site Kurucusu Uyarı: 0/0
| Konu: Geri: Nick Night Cuma 22 Ekim 2010, 15:03 | |
| Bu bana felaket halde tanıdık geldi Vampir akademisinde yer olan ortak yaptığım rplerden kendine ait olan kısımları.... sanırım aynı kişisin. dimi bana pm atarsan sevinirim. puanını veriyorum... 86* | |
|