Roxanne D'arcy Amerika Ladysi | Âmes Casino Sahibesi
Lakap : Rox, Ann. Nerden : Fransa. Mesaj Sayısı : 216 Yaş : 31 Kayıt Tarihi : 12/10/10
Karakter Detayı Statü: Yönetici Uyarı:
| Konu: # Marquesa Ruth D'angelo. Çarş. 13 Ekim 2010, 19:58 | |
| # Karakter Adı : Marquesa Ruth D'angelo # Kişisel Özellikleri : Marquesa İtalyan bir ailenin tek çocuğu bu yüzden fazlasıyla şımartılmış, her şeyin kendi etrafında döndüğünü düşünür. İnsanlara pek değer vermez. Onun için nasıl davrandığınız önemlidir. Umursamazdır, ona söylenen hiçbir sözü takmaz. Gereksiz konuşmayı sevmez. İtalya'da özel bir konumu vardı. Ailesi çok zengin ve saygın bir aile. Marquesa hiçbir zaman parasıyla övünmemiştir, övünenlerden de nefret eder. Liderlik ruhuna sahip, bu yüzden kimseden emir almayı sevmez. Emir buyuran o olmalıdır. Asosyal bir tip. Hiç dostu yok ama etrafında yalaka çoktur. Bu insanlardan hiç hoşlanmasa da istediği her şeyi yaptıkları için onları yanında tutar.# Özgeçmiş : Marquesa İtalyan bir ailenin tek çocuğudur. D'angelo ailesi İtalya'da saygın ve önemli bir ailedir. İtalya'da L'Aquila şehirinde yaşıyorlardı. Marquesa'nın annesi çok sert ve acımasız biriydi. O'nu da kendisi gibi asil biri yapmak istiyordu. Küçük yaştan beri birçok eğitim görmüştü. Bunlar ona sıkıcı gelse de o hep eğlenceli bir yanını bulurdu. Marquesa'nın zengin olması etrafında çok fazla yalaka olduğu anlamına geliyordu. Gittiği özel okullarda hep farklı bir muamele görmüştü. Çünkü o bir D'angelo'ydu. Çevresindeki herkes ona yaranmak için Marquesa'nın her istediğini yapıyordu. Marquesa onlardan nefret etsede istediklerini yapmaları işine geliyordu. Hiçbir ödevini kendisi yapmamış etrafındaki yalakalara yaptırmıştı. Marquesa okul ve ev arasında mekik dokuyordu. Hiçbir yere gitmesine izin verilmiyordu. Bu durum onun asi olmasına yol açmıştı. Kısıtlamalar onu bunaltmıştı. Evden kaçmayı her denediğinde yakalanıyordu. Annesi bu olanlara dayanamamış ve Marquesa'yı özel okuldan almıştı. Eve özel öğretmenler geliyor ve Marquesa'ya ders veriyorlardı. Bir gün ailesiyle saygın bir ailenin davetine gitmişlerdi. Bu aile D'angelo'lar kadar zengin olmasa da zenginlerdi. Annesi davetten hoşnut değildi ama iyi bir oyuncuydu. Marquesa içerdeki resmiyetten sıkılmış ve büyük bahçeye çıkmıştı. Ağaçlar arasında ilerlerken parlak gümüşi ışıklar saçan dolunayı fark etmişti. Dolunay'ın büyüleyici güzelliğine dalmıştı ki bir ses onu kendisine bakmaya zorladı. Bu ses geceye çok uygundu, soğuk ve gizemli... Marquesa karşısındaki adama baktığındaşok olmuştu. Adamın uzun boyu,hafif kaslı bir vücudu vardı. Ama onu çeken teninin beyazımsı rengiydi. Sonra o adam bilindik sözleri tekrarladı. Marquesa keskin bir acıyla iki büklüm oldu. Başındaki ağrı geçmeden zar zor doğruldu karşıya baktığında adamı görememişti. Aynaya bakmadı. Ne olduğunu biliyordu. Sadece evine doğru koştu. Kapıyı açan hizmetçi şaşırdı ama bir şey demedi. Marquesa eşyalarını bir bavula koyup yanına fazla miktarda nakit para aldı. İlk yaptığı uçağa binip Tulsa, Oklahama'ya gitmek oldu. Amerika'ya geldiğinde ismine ekleme olarak Ruth'u ekledi. Çünkü birçok kişi adını telaffuz edemiyordu.# Listedeki hangi gücü isterseniz yada daha farklı bir güç : Kişinin gözlerinin içine uzun süre baktığında onları geçici süreliğine etkisi altına alma. Dondurma diyebiliriz.# Sizce Nyx size neden bu gücü bağışladı : Düşmanlarımın karşısında fiziksel bir etki sağlayamayacağım için onları dondurmak. Böylelikle kötüleri daha çabuk yok edebilmek için. # Bu gücün kurgunuza ne etkisi olacak: Kurgum genişleyecek ve savaş rplerinde önemli bir rol alabilirim belki. Böylelikle de rp konularımı genişletmiş olurum. # Örnek rp(zorunlu): - Spoiler:
Marquesa sonunda Tulsa Gece Evi'ndeydi. Ne yapacağını bilemez halde bahçede dolanırken gördüğü bir vampire bozuk olan ingilizcesiyle olanları anlatmaya başladı. " Şey.. Ben yeni işaretlendim.." Bir yandan öksürüyordu. Ağzında hissettiği kan tadı onu dehşete düşürmüştü. " Ben. Ben. Kan kusuyorum. Ciğerlerim sökülecek gibi hissediyorum." dedi. Karşısındaki Erebus onu aceleyle Yüksek Rahibe'nin Odası'na götürdü. Rahibe gerekli işlemlerden sonra Marquesa'yı bir odaya yerleştirdi. Kız şaşkındı, onu bu kadar iyi karşılamalarını beklemiyordu. Hor görüleceğini düşünürken Rahibe ona çok iyi davranmıştı. Kapıyı açtığında ferah bir odayla karşılaştı. Sadeydi. İki tane yatak, iki dolap ve bir masa bulunuyordu. Duvarda birkaç resim vardı. Marquesa onlara biraz göz gezdirdi ama onun ilgisini çekecek türden değildi. Oda da tek kalacaktı. Burada ondan önce kalan çaylak değişimini red etmişti. Marquesa'yı bu biraz olsun ürkütmüştü ama annesinden aldığı üstün rol yeteneği ile hiç etkilenmemiş gibi davrandı. Rahibe gittikten sonra Marquesa bavulunu yere bıraktı ve masanın üzerinde duran ders programı ile kitaplara baktı. En çok ilgisini çeken Vampir Sosyolojisi 101 kitabı olmuştu. Yatağına oturdu ve kitabı incelemeye başladı. Gerçekten ilginçti bu çaylaklık dönemi. Okudukları ona mutluluk veriyordu. Bu olayların başına geldiğine inanamıyor ve hepsi ona bir masalmış gibi geliyordu. Derslere girme vakti gelmişti. Marquesa kendini hazır hissetmese de dolaptan 3. sınıf armasının işlenmiş olduğu t-shirt'ü çıkardı ve giydi. İlk dersine gidiyordu. Günler, haftalar derken aradan 5 ay geçmişti. Marquesa hiç olmadığı kadar mutluydu. Dersler çok zevkli ve farklıydı. Yeni arkadaşlar ediniyordu yalaka olmayan. Çünkü burada kimse ailesinin zengin olduğunu bilmiyordu. Burada normal bir insan gibi davranıyor ve herkesle eşit muamele görüyordu. Birgün derslikte bir yandan Profesör'ün gelmesini beklerken bir yandan da arkadaşının gözlerinin içine bakarak konuşuyordu. Marquesa gözlerin içine bakarak konuşmanın daha etkileyici olduğunu düşünüyordu. Karşısındaki kız o kadar çok konuşuyordu ki Marquesa onun susmasını istedi hatta kısa bir süreliğine hiç hareket etmemesini. Bunu o kadar çok istedi ki... Böylelikle kafasını biraz olsun dinleyebilirdi. Marquesa Profesörün dersliğin kapısından girdiğini gördü ve dikkatini ona yöneltti. " Günaydın çaylaklarım." dedi. Profesörün sesi güçle dolup taşıyordu. Dersliğe girmesiyle tüm çaylaklar gözünü ondan alamıyordu. Profesör dersliğe fazlasıyla hakimdi. Bedeninden yayılan güç Marquesa'yı etkisi altına almıştı bir an arkadaşınında tepkisini görmek istedi ve arkadaşına döndü. Kız az önce Marquesa'ya bir şeyler anlatırken ki yüz ifadesiyle dona kalmıştı. Gözleri yuvalarından fırlayacak gibiydi, sarı kaşları yine aynı tondaki saçlarının diplerine kadar gelmişti. Marquesa'nın aklına az önce içinden geçirdiği şey geldi. Arkadaşının susmasını hatta donup kalmasını istemişti. Bunun olacağına ihtimal bile vermiyordu ama olmuştu. Marquesa telaş içerisinde kızın omzuna dokundu bu olayı Profesörün görmesini istemiyordu. Kız mavi gözlerini şaşkınlıkla kırpıştırdı. Gözleri yine Marquesa'yı bulduğunda sinirli ve şaşkın bir şekilde ona bakıyordu. Konuşurken sinirlilik ve şaşkınlık kızın diline vurmuş ve kız kekelemeye başlamıştı. " S-sen bana ne yaptın?" dedi. Marquesa da şaşkındı. " Ben... Ben bir şey yapmadım." dedi. Ama kız pes edecek gibi görünmüyordu. İnce zarif işaret parmağını Marquesa'ya doğru sallıyordu. " Sen beni dondurdun. Bunu hissettim. İçerde bir yerlere kapatılmıştım. Kendimi kontrol edemiyordum. Bunu sen yaptın. Sen lanet olası bir ucubesin." dedi. Marquesa cevap verecekken Profesör boğazını temizleyip " Bayanlar konuşmanız bittiyse dersime başlayacağım." dedi. Marquesa sustu ve dersi dinleyeme koyuldu ama aklı az önceki olaydaydı. Ders biter bitmez Marquesa dersliği terk etti ve Yüksek Rahibe'nin odasına koştu. Soluk soluğa olanları anlattı. Rahibe ayağa kalktı ve kızın yanına geldi. Ellerini tutup kızın gözlerine sevgi dolu bir şekilde baktı. Bu Marquesa'yı fazlasıyla etkilemişti. Annesi de dahil hiç kimse ona böyle davranmamıştı o ana dek. Rahibe yumuşak bir tonda konuşmaya başladı. " Sevgili çaylağım. Tanrıça'mız Nyx sana özel bir güç bahşetmiş. Bu her çayalağa olan bir şey değildir. Sen Tanrıça'mız için özel olanların içindesin. Bu da daha fazla sorumluluk demektir." Rahibe anlayış ve mutlulukla kıza baktı. Marquesa heyecan ve şaşkınlıkla konuşmaya başladı. " Ne? Özel güç mü?" dedi. Rahibe gülümesedi. " Evet çaylağım. Senin özel gücün karşındakileri kısa süreli dondurmak. Bence bu özel güç için Nyx'e teşekkür etmelisin." dedi. Marquesa şaşkınlık ve mutlulukla Yüksek Rahibe'ye sarıldı. İlk defa karşılığı olmayan bir hediye alıyordu. Bu hediye bütün ömrü boyunca onda kalacaktı. Rahibe de kollarını çaylağa doladı. Kız yaptığının fazla olduğunu düşündü ve özür dileyerek Rahibe'den uzaklaştı. Rahibe bunu hoşgörüyle karşılamıştı. Ardından çalan ders zili Marquesa'yı odadan çıkması gerektiğini ve dersine gitmesi gerektiğini hatırlattı. Marquesa dersliğre doğru yürürken içinden Nyx'e bini aşkın kez teşekkür etti. İçindeki saf mutluluk onda kahkaha atma isteği uyandırıyordu. Yanından geçen her çaylağa gülümsüyordu. İşte hayatı yoluna girmeye başlamıştı. Marquesa içindeki huzuru ve mutluluğa ilk kez dokunmuştu ve bu his onun tüm hücrelerini sarmıştı. Dersliğe girdiğinde yüzünde içindeki mutluluğu dışa vuran bir gülümseme vardı.
| |
|
Carmella Decartius Moskova Baş İblis Efendisi
Mesaj Sayısı : 1257 Yaş : 28 Kayıt Tarihi : 12/07/10
Karakter Detayı Statü: Moderatör Uyarı:
| Konu: Geri: # Marquesa Ruth D'angelo. Perş. 14 Ekim 2010, 13:13 | |
| | |
|