Yuìeqa Anteniâ Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Mesaj Sayısı : 13 Kayıt Tarihi : 12/10/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Anny Elisha~ Salı 12 Ekim 2010, 17:08 | |
| Bridget Monique Darcia#2
Uyandığımda ne kadar huzurlu olduğumu fark ettim. Üzerime rahat bir elbise giydim. Kedim Skylarla biraz oyalandıktan sonra rahatlamak için dışarı çıktım. Bu nadir günü rhatlıyyarak geçirmek istiyordum. Okulun açılmasına az kalmıştı. Karanlık Kızlar Ritüel planı hazırlıyorlardı. Bense okulla ilgili düzenlemeleri yapıyordum. Doğu duvarına doğru ilerlediğimi fark ettim. Güneş burayı aydınlatınca bu görkemli ağaçların güzelliği bir başka oluyor. Elementlerden rüzgarı çağrıyorum. Bu sıcak havayı ve beni biraz olsun serinletsin diye. İleri gittikçe bir suliet gördüm. Bu Profesör Bigelow'du. Onu her zaman çok hoş ve yakışıklı buluyorum. Biranda gözlerine daldığımı fark etdince toparlanıyor ve ona "Günaydın,Profesör." demekten kendimi alamıyorum. Bana şaşkınlıkla bakarak oda ''Günaydın Rahibem.'' diyor ve ayağa kalkıyor. '' Lütfen rahatsız olmayı Bay Bigelow. Yanınıza oturabilirmiyim acaba..?'' diyorum ve onu seyretmeye başlıyorum. ''Benim için bir onurdur,Rahibem.Lütfen rahatınıza bakın.'' dedi. Gözlerimi ona kilitlediğimde beni süzdüğünü fark ettim bundan hoşlanmıştım. Bir yandanda şaşkınlık içerisinde olduğu belliydi. Onu okulda gözlemlediğim zamanlarda kadınlarla iletişimi pek iyi değildi. Sadece müzik vardı onun için. Yanına oturdum ve yaklaştım. ''Sabahın bu saatinde sizi ayağa diken nedir,Rahibem..?'' diye sordu. Oda beni seyrediyordu. Rüzgar elementinin benimle beraber olması ve havayı ılıklaştırması onu gevşetmiş ve rahatlatmışa benziyordu. Ben ona cevap olarak ''Biraz rahatlamak istemiştim. Okullar açılacak mağlum işim çok zor'' dedim gülümsiyerek başımı öne eydim ve sonra aynı yüz ifadesiyle '' Peki sizin burada ne işiniz var Proseför..?'' dedim. "Güne erken başlamayı seviyorum diyelim.." diye cevap verdi. "İnsan geç kalkınca çoğu güzelliği kaçırıyor."dedi ardından. Gözlerimi gözlerinden alamıyordum. Ona bağlandığımı hissettim zaten hoşlanıyordum. Sanırım aşık olmuştum. "Biraz yorgun görünüyorsunuz,Rahibem.Bir sorun yoktur umarım?" dedi. Bir anda kendime geldim ve ''Hı..'' dedim gülümseyerek. ''Yüksek konsey ile irtibattayım okulun açılış ritüeli için hazırlık yapıyoruz. Bütün vampirlerin Yüksek Rahibesi gelecek. Anlıyacağınız işim zor'' dedim ve kafamı öne doğru eğdim. Kafamı kaldırdığımda burun burunaydık. Bu anın bitmesini hiç istemiyordum.''Umarım beni öper'' diye içimden geçirdim. İyiki aklımı okuyamıyordu... "Gerçekten zor bir iş olmalı" dedi. Tatlı bir ifade kullanmaya çalıştığı ap açık belliydi. Yakışmıştı gerçekten. Gözleri dudaklarımda geziniyordu. Bu benim çok hoşuma gidiyordu. Adeta kendimden geçmiştim. Kafamı öne doğru eğdim utancımı görmemesi için. Elementlerden suyu çağırdım içimden Ilık havayı serinletsin diye. Ama pek kifayet etmedi. Kendimi toparlayıp kafamı kaldırdığımda Gözlerimiz kilitlenmişti. Burun bunaydık. Nefesimiz birbire karışmıştı. Yavaşça beni öpmeye başladı. Okadar yumaktıki dudakları ona istekle karşılık veriyordum. Birden öpüşü hızlanmaya başladı ve eli saçlarıma gitti. Ve bir elide belime. Vampirlerde bunun gibi şeyler bütün vampirlere zevk verirdi. Ve şuanda ikimizde aynı şeyleri hissediyor olmalıydık. Hızlı bir şekilde dudaklarımı çektim ve ''Genellikle bu gibi sözleri biz kadınlar söylemez ama.. Seni seviyorum..'' dedim. Hala burun buruna duruyorduk ve bu anın bitmesini hiç istemiyordum. ''Bende seni seviyordum Bridget,aşkım." Bu sözü duyduktan sonra içime daha bir huzur doldu. Ya beni istemezse diye düşünüyordum çünkü. Gözlerimi kapattım kafamı ileriye doğru itiyordum adeta. Onu istiyordum. Ve bu sefer ben onu öpmeye başladım. İçimde zevk patlaması yaşıyordum. Midemde kelebekler uçuşuyorduç İnsanlıktan kalan en iyi yanda bu gibi duyguları yaşamaktı. Elimi boynuna götürdüm ve boynunu sardım. Öpüşmemiş iyice alevlenmişti. Artık tamamen ona ait olmak istiyordum...''İstersen başka bir yere gidebiliriz aşkım. Burası her an çaylakların gelebileceği bir yer dedikodu çıkmasını istemem doğrusu.'' diyerek hınzırça gülümsedim. Özelliklere -başka bir yer- bölümünü bastırarak söylemiştim. Sanırım kadınlığım ön plana çıkmıştı. ''İstediğin heryere gidebiliriz,aşkım. Resmen aklımı okudun" dedi. Demekki oda benim onu arzuladığım gibi arzulıyordu. Sadece onu olmak istiyordum onunla saatlerce öpüşe bilirdim. Onun için herşeyimi verirdim. Yüzündeki hızırlık ifadesiyle beraber "Önden buyurun,Rahibem.Nereye gitmek istersiniz" diye sordu. Haynı hınzırlıkla söylemişti bunu. Ona olan arzum iyice artmıştı. Şimdi nereye gidebilirdik ki.. En iyisi benim odam olabilirdi. Yanlız kalmak istediğimde o odaya giderdim yüksek rahibe büromun içindeydi. '' Odama gidelim aşkım. Yüksek rahibe büromun içinde orda istediğimizi yapabiliriz.'' dedim ve sırıttım elini tuttum ve onu okula doğru sürüklemeye başladım. Onu dev gibi meşe ağaçlarının arasından çekip okula doğru sürüklemeye başladım. Onunlayken çok mutluydum. Elini tuttuğumda bana huzur veriyordu sanki. Okulun avlu kısmına geldiğimizde yeğenlerimden birini gördüm bana gülümsemişti. Bende ona göz kırptım. Pandev'de gülüyordu. Arkamı dönüp güldükten sonra okuldan içeri girdik ve yatakhanelere doğru ilerledik. Profesör yatakhanelerine geldiğimizde beni bir anda erkeklerin olduğu bölüme götürmeye başladı. Odasına geldiğimizde hızlıca kapıyı açtı. İçeri girdiğimde bu aranın tam bana göre bir yer olduğunu fark ettim. İçerisi ağaç kaplama eşyalarla doluydu. Eski moda gibiydi. Tam benim zevkim. Hala elini tutuyordum. İleri doğru ilerlediğimde bir sürü müzik aleti duruyordu. ''Mükemmel.'' dedim. Bana gülümsedi yanıma geldi ve dudağıma bir öpücük kondurdu... Odasını beyenmeme sevinmişe benziyordu. Yanıma geldi ve sakin bir öpücük kondurdu. Sonra "Odamı beğenmene sevindim.Biraz dağınık gibi ama..'' dedi. ''Dağınıkmı.? Bu dağanık haliyse bizim kız kardeşimle odamın halini düşünemiyorum'' dedim kahkaha atarak. Ardından "İstersen sana bişeyler çalabilirim" dedi piyanoya doğru ilerledi. Birkaç adım attım ve elini tuttum. Yüzüme baktı ve yine tutkulu bir şekilde öptü beni. Hiç bıkmıyordum, adeta istediğim artıyordu. Öpüşmemiz bittikten sonra piyanoya doğru ilerledi. Oturdu bende piyanoya doğru yaslanıp onu izlemeye başladım. Çok yakışıklıydı.. Çaldığı muhteşem ezgi ile beraber dahada yakışıklı görünüyordu. Adeta kendimden geçmiştim... Ona mest olmuşçasına bana bakıyordum. Gerçekten etkilenmiştim bu açıktı. .Ayağa kalktı ve bana doğru yaklaştı "Beğendin mi? Umarım güzel bitanesi denk gelmiştir.Ben seçemiyorum sonuçta.." dedi gülümseyerek.Bende gülümseyerek cevap verdim. ''Nyx sana bu özel gücü bahşetmiş olmalı ama bunun kötü bir tafada çaldığını hatırlamıyor olman. Demincek çaldığın esgi gerçekten mühtişti. Beni bile mest etti. '' dedim kıkırdayarak. Sonra ona doğru yürüdüm ve sarıldım ''Beni hiç bırakmayacaksın değilmi aşkım.?'' dedim. Alnımdan öptü ve.. Ona sarıldığım zaman kedimi mutlu hissediyordum. Herşi unutuyor hep onun yanında kalmak istiyordum. Sorduğum soruya "Sen beni istediğin sürece seninle olacağım,aşkım" diyerek cevap verdi. Yüzüne baktım ve gülümsedim. Yeniden öpüşmeye başlamıştık. İlk öpüşmemiz sırasındaki gibi midemde kelebekler uçuşuyor gibiydi. Sonra elimden tuttu ve koltuğa doğru sürükledi. Koltuğa uzandım ve oda üstüme doğru geldi. Öpüşmemiz alevlenirken bir yandanda eli belime doğru geldi ve beni kendine doğru çekti. Elleri saçlarımda geziniyordu. Bir anda dişi dudağımın bir kısmını kesti ve öpüşmemiz durdu. ''Benim için sorun değil..'' dedim. Ağızımdan damlayan kanı tutkuyla emiyordu. Bu gibi olaylar vampirlere büyük zevk veriridi. Ve ayrıca şuan damgalanmış durumdaydık. Artık sadece birbirimizindik. Adeta kendimden geçmiş bir biçimle öpüşüyordum onunla. Herşey bir anda gelişmişti ne olduğunu bile anlammıştı ki birden Pandev'in kollarında bulmuştu kendini. Pandev boynumu yana doğru eğdi ve biraz baktıktan sonra tırnağıyla küçük bir çizik attı. Kanımın kokusu beni bile cezbederken Pandevi düşünemiyordum. Kanımı emmek için yavaşça boynuma yaklaşıyordu bunu istiyordum. Dudakları boynumdaki kan damlasının üzerine kapandığında içimde büyükbir zevk patlaması hissettim. Boğazımdan hırıldı ve inlemeler çıkıyordu. Kendimi kaybetmiş bir biçimdeydim ki elbisemin askısın düştüğünü bile fark etmemiştim. Açık renk teninin üstünde bir çizgi halinde beliren kıpkırmızı kan damlalarına büyülenmiş gibi baktım. Ve sonra o konu burnuma dolu verdi. Ona eğilmekte olduğumu fark ettim. Pandev'in eli vücüdumda geziniyordu ben ona doğru eğilirken Pandevde beni kendine doğru çekiyordu.Elimi omuna koydum. Dilim boynundaki kıpkırmızı çizgiye uzanırken bedenim tir tir titriyordu. Elini saçlarıma daldırı ağızımı boynuna iyice yapıştırdı. Ve kanını emdim. Kanı, sadece ağızımın içinde değil bütün bendenimde yayılıyordu. Aldığım zevk inanılmazdı. Yavaşça geri çekildim... Birden geri çekildiğimde pişman olduğumu anladım. Ona öyle sahip olmak isityordumki. Ama.. Bu ilk yaşadığım bir duyguydu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Buraya kadar herşey güzeldi. Fakat ben hala baireydim. Dana önce kimse ile birlikte olmamıştım. Şimdi ne kadar ileri gidebilirdikki. Elbisemin tekrardan giydim ve kafamı öne eğdim. Pandevin bana şaşkına baktığını biliyordum. Kafamı kaldırdım ve ''Üzgünüm Pandev. Çok özür dilerim. Ben.. Ben..'' derken hıçkırıklara boğulduğumu fark ettim sonra. ''İlk defa böyle bişey oluyor, ilk defa böyle birşey yapıyorum... nereye kadar ilerliyebileceğimi bilmiyorum. Çok özür dilerim'' dedim. ve koltuktan kalkmak istedim. Yüzüne nasıl bakacaktım.. Ayağa kalktım ve başımı öne eğdim. Yüzüne hiç ama hiç bakamıyordum. Bu utanmak değildi mahçupluktu. Onun güvenini sarmıştım. Neden bu kadar gururlu olmam gerekiyordu. Ah.. Lanet olsun. Ağladığımı farkında bile değildim. Pandev hafifçe kalkarak ynaıma geldi ve bana sarıldı. "Böyle olmak zorunda değil.Hatta hiç olmak zorunda değil" dedi. Alınmışa benziyordu. Benze ağlamamı durduramıyordum. Göz yaşlarım onun çıplak omzuna akıyordu. ''Beni anlayışla karşıladığın için çok teşekkür ederim aşkım. Bana darımadın değilimi.?'' dedim.. Gerçekten perişan görünüyordu. ''Beni anlayışla karşıladığın için çok teşekkür ederim aşkım. Bana darılmadın değilimi.?'' diye sordu. Gülümseyerek o güzel yüzüme baktı. "Darılmak mı? Yanından bile geçmedim" dedi tatlı bir sesle."Sen bana mutluluğumu,hayat sevincimi geri verdin.Senin kırılacağın,üzüleceğin birşeyi senden nasıl isteyebilirim?" dedi.Daha da sarılmıştı bana.Kulağıma doğru yaklaştım ve"Seni çok seviyorum,Bayan Darcia.Ve bunu hiçbirşey değiştiremez" diye fısıldadı ve boynuna bir öpücük kondurdu.. | |
|
Yusleidis D'oliveira Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Mesaj Sayısı : 475 Yaş : 29 Kayıt Tarihi : 12/07/10
Karakter Detayı Statü: Üye Uyarı: 0/0
| Konu: Geri: Anny Elisha~ Salı 12 Ekim 2010, 17:13 | |
| Tekrar rp koymana gerek yoktu,diğer karakterinin puanını geçiririz sorun değil. İkinci karakterini listeye yazdırmayı unutma (: | |
|