Joseph Glady Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Mesaj Sayısı : 1 Kayıt Tarihi : 23/02/13
| Konu: Joseph C.tesi 23 Şub. 2013, 22:41 | |
| Rosalind; kan ile uyanmış, izbe bir ortaçağ kasabasının içinde kuruntularıyla yaşayan bir şairin soluk sayfalarına işlediği, usûl usûl yanan ve yarısı sönmüş mumunun altında, caiz birçok tasvire layık gördüğü sürtük bir meleğin tıpkı bulunduğu çirkef katedralde sahibesinin boyalı tırnaklarının arasında kalan kırıntılarla yaşamanı sürdüren bir köle kadar umutsuz, biçare bakışları acizâne ölümünü izlemek için hınca hınç dolmuş küstah insanların oluşturduğu topluluğa göz gezdirken giyotinin, ölümlülerin başlarını hayasızca koymaları için köşeleri yunan mitolojisi freskleriyle süslenmiş kâse şeklindeki yere usûlce koyduğu zaman al dudaklarının arasından umutsuzca süzülen son arzu kadar imkânsız ve ulaşılmazdı. Hayal perdelerinin yırtık uçları, usta bir ressamın ümitli gözleriyle mütevazı bir tuvale çizdiği mavi bulutların akmaması dileğiyle ürpetici gecede o bütünün soğuması için beklediği hâl gibi umutsuz vaka. Yaşamı boyunca göğüs kafesinin içinde tıpkı zindanlarda mahkûm savaş esirleri gibi direnmeye çalışan, taşıması acı veren bir kalbi dizginlemekle kalmamış, mayhoş ve hipokondriyak karakterini insanlardan uzak, tenha belki de evrenin o iğrenç gördüğü parelelliğinden kendini soyutlayıp her sabah izlemek istediği gün doğumuna yalın ellerini açmak istemesi, klişe bir insanın yapmak istediği kadar tapınma arzusunu dâhi perçinlemişti. O şiirlere konu olmuş yaz esintilerinde iskemlesine taht misali oturan yaşlıların bahçelerindeki menekşe kokularıyla, adını sayıkladığı eskiler… Hogwarts’ta çehresi bile tanıdık gelmemesi rağmen elâ gözlerini sadece bir bedene yakın olduğunda yeniden dünyaya gelmiş mutluluğu ile açma sevincine zûlmeden şey, Hogsmade’li demircilerin yüzyıllar öncesinde bulduğu alaşımlarla dövdüğü, turuncu lekelere bolca eşlik ettiği üzre paslanmış çanakların üzerinde büyük bir irade ile yanan mumların aydınlattığı, yunan mitolojisi sempatizanlarının aşk yazgılarının matemiyetini namâhrem bir şekilde örttüğü, bekâretin kutsal kâse olarak nitelendirildiği ıssız gecelerin boğuk odalarında deneyimli sıfatını asla üzerine alamayacak bir bakirenin narinliği ile örülmüş kan kırmızı halının bulunduğu o yüreğini dehşete düşüren mekanda, bir iç mimarın narsist eseri de denebilecek bu mekanda, ışığı yok eden soğuk duvarlarda birbiri ile sürtüşen Oliver ve Rosalind’in silüetlerinden başka bir şey değildi. 'Yazgım,’ böyle sürtük bir yazgıdan ötürü kendine tanrı sıfatını mütevazılık duvarlarını yıkarak koyan kişiye, cisme saygı duyamazdı; o soğuk duvarda Oliver’ın geniş elleri Rosalind’in kasıklarını sıkıca kavramış ve küstahça bastırıyorken ve ahenk içerisinde zifiri karanlıkta hareket eden bedenlerine Oliver’ın her alçak öpücük darbesinde Rosalind’in nefesinin kesilişiyle, hiçbir tasvirle anlatamayacağı bir gazap ruhunu kemiriyordu. Siyonizmin, kast sistemiyle alelâde bir ışık hüzmesi gibi çehresini bürümesi, koynuna para karşılığında giren alçak bir fahişenin mutluluğu kadar kibirli, ufak bir çocuğun eline geçen ufak bir kağıt parçasıyla önüne gelecek hayattan bihaber, sevinmesi kadar ironikti bu hüzme. Lucifer inançlı bir rahibe kılığında, aşağılık bir haremde, fahişelerin ruhlarını kamçılıyor gibi neşeli bir eda takınıyorlar, adetâ bundan haz alıyorlar. Kendine böyle sofistik bir benzetmeyi layık görmesi, ütopik bir mecrada bir cisme itaat eden fakat istismar edildiği için aslında birilerinin parmaklarının altında kukla gibi kullanılan zavallı kadar itaatkar olabileceğinin kanıtı olmasıyla beraber Rosalind ile gözleriyle her kavuştuğunda alyuvarlarına işlenen aşk pıhtıları oraya kazınıyor, hayatında hiç olmadığı gibi yani yaşıyormuş gibi hissediyordu. Göğüs kafesinin içinde despotluk kuran, sadece Rosalind’in naif elleriyle şifa bulabilecek yüreği git gide köreliyor, yok oluyordu. Sûkunet içinde tuttuğu dudaklarını Oliver’ın vasat yüzünü gördüğünde aralamamak için kendini zor tutması, öfke kurtlarını bulunduğu cehennemden salmaması için bir neden değildi zira o cehenneme her an kar yağabilir, yaşamak için Rosalind’den başka bir neden olmadığını canıyla kanıtlayabilirdi, tek arzusu Rosalind’in gözlerinin önünde acı çekerek ölmekti ; belki o zaman Josh’a karşı ufak bir duygu hissedebilirdi. Belki o zaman gündoğumu kadar sıcak teni, tenine değerdi… Belki ölürken çektiği ızdırapda Rosalind’e onu ne kadar çok sevdiğini anlatabilirdi. Kış aylarında onun bastığı karlı yerleri kutsal sayıp kemikli elinin arkasıyla ayak izlerini örttüğünü, her gece yatakhane penceresinden köşede yattığı yatakta onu saatlerce seyir ettiğini anlatabilirdi… Belki gözlerine kimsenin bakmadığı gibi o an, acıyla, aşkla, şehvetle bakabilirdi… Belki…
Orkide çiçeklerinin oluşturduğu kutsal senfoniden yüklesen mis kokuları mecrayı süslüyordu, ehlileştirilmemiş birçok hayvan karanlıktan faydalanıp yaraladıkları avlarının izini sinsice sürüyor, bu kısır döngünün sonucunda ise kokular Yasak Orman’ın derinliklerine inildikçe dehşete düşürücü bir hâl alıyordu. Soluk benizli, geniş omuzlarına düşen uzun saçları biraz daha seyrekleşmiş, yüzünü yalayan ince rüzgar çehresini pürüzsüz gibi hissetmesini sağlamakla beraber ortama seyrek bir manzara çıkartıyordu. Öfke ve ferah hava iliklerinden içeri akıp pek de şeref turu sayılmayacak kadar yavaşça geziniyordu bedeninde zira dışarıdan çok uysal bir o kadar da bîtap düşmüş görünüyordu. Karanlığı hayıflanmadan süsleyen silüetler, pesimist bir kitabın kapağı niteliğinde sıradanlığını sürdürürken sanki şu ana kadar yaptığı iyiliklerin karşılığımış gibi bu sıradanlığı bozan kişi karşısındaydı. ”Oliver!” | |
|
Eámanë Nefilim | Gölge Avcısı
Lakap : Cellat. Nerden : İdris. Mesaj Sayısı : 728 Yaş : 31 Kayıt Tarihi : 20/08/10
Karakter Detayı Statü: Yönetici Uyarı:
| Konu: Geri: Joseph C.tesi 23 Şub. 2013, 23:19 | |
| Kurgu 10 Betimleme 25 Akıcılık 18 Uzunluk 3 Noktalama & İmla 14 Paragraf Düzeni & Renklendirme 20
RP Puanı: 91.
Betimlemeler çok iyiydi, fakat betimelmeleri çıkardığımda hiçbir şey yoktu. Biraz daha uzun yazabilirdin. Bence betimlemelere biraz ara verip olayları da yazmalısın. Tüm puanı betimlemeden aldın.
Rütbenizi aldıktan sonra RPG'ye başlayabilirsiniz. | |
|