Mortal Instruments RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mortal Instruments RPG

Ölümcül Oyuncaklar'a Hoşgeldiniz...Görmediklerinizi Keşfetmeye Hazır mısınız?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Dean Bloom

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Dean Bloom
Vampir
Vampir



Mesaj Sayısı : 6
Kayıt Tarihi : 11/02/13

Dean Bloom Empty
MesajKonu: Dean Bloom   Dean Bloom Icon_minitimePtsi 11 Şub. 2013, 18:39

Aşk geçmişte kalmış bir köle. Vurgunlar yemiş bir ülke. Terk edilmiş bir bebek. Aşk herkeste olan ama ulaşılmayan. Aşk öyle ki, ölüm bile önünde titrer. Yakınken, uzak olan o. O hep var olan.
Ve aşk şimdi ölüme en yakın. İronik bir sancı gibi beynine saplanan en ağır bıçak gibi. Sadece uzak ve savunmasız. Kurban edilen ve suçsuz. O sadece o uzakta ve ruhsuz.


Suskun güneş ve ay günün sonuna ve başlangıcına beraber giderken, kalbi yerinde duramıyordu. İçine çöken karanlık öfkenin tutsağı olmuştu. Her şeyi geride bırakıp gitmek belkide yaptığı en büyük yanlıştı. Kabullenmek bir zulüm olsa da ilk defa pişmanlık vardı damarlarında. Ruhunun unutulmuş bir parçası karşısına çıkmıştı işte. Oysa onu ne derinlere gömmüştü...

Ayaklarının altında ezilen toprağın kokusu burnuna gelirken, dizginleyemediği öfkesi biraz daha hızlı koşmasına olanak veriyordu. Neydi bu denli onu ölüme sürükleyen? Elinde sıkı sıkıya tuttuğu kazığı onu hayatta tutabilecek miydi? Peki ya her şey için çok geçse? Ya her şey başlamadan bittiyse? Nefesi bir anlığına onu terk ederken olduğu yere çivilenmişti. Ya ona hiç ulaşamadan kaybettiyse? Öfkesi içinde daha da kudurmaya başlarken bacakları yeniden harekete geçmişlerdi. Aşkın hiç bilmediği bu bağı onu, onun yanına ve ruhuna sürüklerken buna engel olamazdı. Onsuz olamazdı.

Karanlık üzerine sis gibi çökerken, ileride onları görebiliyordu. Beş tane kukla. Sorgusuz hizmet eden beş pislik. Sırt çantasından çıkardığı silahı yavaşça kuşanırken kapının önünde duran, ona daha yakın olan adama nişan almıştı. Ölüm ilk olarak onu kucaklayacaktı. Kazık silahtan hızla fırlarken ardından o da koşmaya başlamıştı. Ani bir taruz ile her şey başlayacaktı. Ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgiyi kaldıracaktı bu gece. Ruhu özgür bırakacak ve hayatında bir defa olsun, kendisi dışında birisi için ölmeyi göze alacaktı. Kazık adamın kalbine saplanırken ikinciyi de ateşleyerek, solunda şaşkın kalan kuklanın göğsüne hızla elini sokarak kalbini parçaladı. Üzerine doğru gelenlerden birini fırlattığı kazığın ardından hızla kendine doğru gelen diğer azıktan kıl payı sıyrılarak kendini toprak zemine attı. Adam üzerine atılırken cüssesi altında eziliyordu bedeni. Fakat aralarına soktuğu kazığı üzerindeki adamı tamamen et yığını haline getiriyordu. Hızlı bir şekilde yeniden ayağa kalkarak etrafını dikkatlice dinledi. Orman yeniden sessizliğine gömülmüştü ve ölüm karanlığını üzerlerine kapamıştı. Ruhlar çığlık çığlığa kaçışırken rutubet kokan eski mahsene adımını atmıştı kadın. Soğuk bedenini insafsızca rahatsız ederken, o etrafına odaklanmaya çalışıyordu. Tek bir adam için kaç tane kukla görevlendirilebilirdi ki? Aklından geçirdiği sorunun cevabını beklemediği bir darbeyle alırken, acı bedenini hızla kavurmaya başlıyordu. Arkasından yaklaşan kuklanın fırlattığı kazık beline saplanırken öfke biraz daha kaynamaya başlıyor, öldürme isteği biraz daha içinde kuduruyordu. Çığlığına engel olamadan adamın üzerine atılıp kalbini yerinden söküp çıkarmıştı. Düşmanının yegane sorunu ve zayıflığı buydu işte. Onu hep hafife alıyorlardı. Belinden kazığı çıkarırken yolu yavaşça takip ediyordu. Sesler biraz daha ona yaklaşıyordu. Adamın öfkeli sesi taş koridorda yankılanırken yanına karışan alaycı o ton sanki onu hayata yeniden başlamıştı, fakat algılarını o bir anlığına gerçeklikten uzaklaştırması arkasındaki kuklayı fark edememesi demekti ve bu ölüme bir tık daha yaklaşmaktı, aynen kalbinin yanında tekinsizce içini oyan kazık gibi. İçini delip geçen bu son darbe ile ölüm onu yeniden kucakladı. Yakın olduğu bu sonsuza ve hiçe yeniden davet etti onu. Acı dayanılmaz bir şekilde yayılırken hiçlik o kadar cazipti ki..
Fakat yapması gerekenler vardı. Onu kurtarmalıydı, sonrasında belki hiçlik bir seçim olabilirdi. Kuklanın kazığı bırakmasıyla acıya aldırmayarak geriye dönüp elindeki kazığı adamın tam kalbine saplaması bir olmuştu. Eğer bir şeyi istiyorsa, bunu alırdı. Ve şuan istediği şey o kuklanın değersiz canıydı. Göğsünden çıkmış kazığı hızla tutup çekerek acıyı biraz hafifletmeye çalıştı ama kararan gözleri bunun yanlış bir şeylere yol açtığını ona bildiren alarmlar gibi oradaydılar. Gücünü son bir istekle toplayarak taş kapıyı iteleyerek açtı ve hızla içeri koştu. Zincire vurulmuş bedeni gördüğünde acısı birden yok olmuştu. Çantasından çıkardığı kanı varla yok arası adamın dudağına dayayarak koşmaya devam etti. Kukla onu yakalayamayacak kadar aptaldı, ya da bu sefer Ana rakibini hafife alıyordu. Deminki kazığın açtığı yaraya bir kez daha kazık gidiğinde olduğu yerde durmuştu. Artık gücü yoktu, tükenmişti son raddeye kadar. Ölüm o kadar taze ve güzeldi ki...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eámanë
Nefilim | Gölge Avcısı
Nefilim | Gölge Avcısı
Eámanë


Lakap : Cellat.
Nerden : İdris.
Mesaj Sayısı : 728
Yaş : 31
Kayıt Tarihi : 20/08/10

Karakter Detayı
Statü: Yönetici
Uyarı:

Dean Bloom Empty
MesajKonu: Geri: Dean Bloom   Dean Bloom Icon_minitimePtsi 11 Şub. 2013, 21:47

RP Puanı: 44.
Başarısız RPG.
*RP taban puanı olan 60'ın altında bir puan aldınız. Yeni bir RPG yazın ya da bu RPG'yi devam ettirin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Dean Bloom
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Dean Bloom||Yeni Rp
» Dean ArchibaLd

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mortal Instruments RPG :: Mortal Instruments :: Arşiv-
Buraya geçin: