Mortal Instruments RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mortal Instruments RPG

Ölümcül Oyuncaklar'a Hoşgeldiniz...Görmediklerinizi Keşfetmeye Hazır mısınız?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sophia Ross.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Sophia Ross Morales
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!



Mesaj Sayısı : 1
Kayıt Tarihi : 13/03/12

Sophia Ross. Empty
MesajKonu: Sophia Ross.   Sophia Ross. Icon_minitimeSalı 20 Mart 2012, 19:34

Anton tam olarak hayalimdeki erkek değildi.Ama bir şekilde kendine çekiyordu işte.O ukala gülüşü, yaramaz bakışları yüzümde bir tebessüm oluşturuyordu .Ama içimi kemiren bir konu vardı; Anton ve Kristen birlikteydi.Kristen benim kız kardeşimdi.Gidip en sevdiğim elbiseyi giydim.Aynada kendimi bir süre izledikten sonra ''umarım kalbim kırılmaz.'' dedim.Bunu söylediğime inanamıyordum.Şuan anton için hazırlanıyordum ve ne olursa olsun bu buluşmadan pişman olmayacaktım.Çantamı alıp hızlı adımlarla evden çıktım.İşte tam da sırasında kız kardeşim Kristen ''Nereye gidiyorsun?'' diye sordu.Derin bir nefes aldıktan sonra gülümseyip omuz silktim.Şimdi ne demeliydim ona ? sevgilinle buluşmaya gidiyorum kristen mi diyecektim ? ah Tanrım nasıl da saçmalıyorum.''Sadece biraz yürüyeceğim'' dedim sakin bir sesle.İnanmış gibi görünmüyordu ama aldırış etmeden yoluma devam ettim.Bu belki hiç hoş değildi ve Anton belki de aramızı bozduktan sonra hayatımızdan çıkıp gidecekti.Ama tek umrumda olan hissettiğim bu yoğun aşktı.Ormanlık alana doğru ilerleyip etrafı inceledim.Bu kadar yakında olacağını sanmıyordum.Biraz daha ilerledikten sonra buranın huzur verici sakinliğinin ne kadar güzel olduğunu düşündüm.Tam o sırada bi çatırtı duyunca, gözlerimi çalılıklara çevirdim.Anton, çalılıkların arasından zıplayıp üstüme atladı ve onu bütün gücümle ittirmeye çalışırken, kollarımı sıkı sıkı tuttu. O sinsi, iç gıcıklayıcı gülüşü yayıldı yüzüne.İşte bu noktada ona kızmanın ne kadar aptalca bir şey olduğunu düşünmeye başlayıp ben de gülmeye başladım.Üstümden kalkıp bir sigara yaktı. ''Bu kadar korkak olduğunu bilmiyordum doğrusu'' dedikten sonra sigarasının dumanını yüzüme üfledi.Elimle dumanı dağıtıp, omzuna hafifçe çarptım.Kısa bir sessizlikten sonra sigarasını söndürüp tekrar üstüme atladı.Bu yaptığımız şeyin doğru olup olmaması bir süre sonra düşüncelerimle netleşecekti.




Eve sarhoş bir mutluluk ile yürürken, telefonuma gelen mesaja bakmak için elimi çantamın içine soktum.Telefonu çıkartıp mesajı açtım. ''Hey, seni şimdiden özledim.''Aptal aptal gülüp telefonu tekrar çantama koydum.Eve girerken Kristen yüzünü asmış sinirli bir şekilde beni izliyordu.''Lanet olsun, Sheila... bunu yaptığına inanamıyorum'' dedi.Ürkek bakışlarımı elinde tuttuğu fotoğrafa çevirdim.Anton ile fotoğrafımı bulmuştu.Nasıl yani ? odamı mı karıştırmıştı ? ''Hey ! odamı mı karıştırdın sen ?'' diye sordum.Ne kadar saçma bir durumdaydık.Haksız olduğum halde haklıymış gibi davranıp, onu suçlamaya çalışıyordum. Şaşkın bir yüz ifadesiyle.Dalga geçer gibi gülüp beni alkışladıktan sonra ağlamaya başladı.Elindeki fotoğrafı sallıyor ama tek bir kelime bile etmiyor, sadece ağlıyordu.Sakin bir şekilde yanına oturup çantamı yere koydum.Belki de artık beni bu evde istemecekti.Kapı yavaşça açıldı ve içeri anton girdi.Olanlardan henüz haberi yoktu.Yüzlerimizi görünce kaşlarını çatıp ''neler oluyor?'' diye sordu.Kristen fotoğrafı masaya bırakıp gülümsedi.Anton şaşkın şaşkın bana bakıp neler oluyor gibisinden bir bakış attı.Derin bir nefes alıp ayağa kalktım. ''Kris ilişkimizi öğrenmiş Anton'' dedim.Gözlerini kapatıp koltuğa oturdu.Utanmıştı evet yanlış görmüyordum.Bu yaptığı şeyden utanmıştı.Ben utanıyor muydum ? Bu kadar yeter diye düşündüm.Belki de artık buradan gitmeliydim.Tek çözüm bu gibi görünüyordu.



Çantamı hazırladıktan sonra yavaş yavaş merdivenlerden aşağıya indim ve Kristen ile Anton'a baktım.Anton üzgün ve durgundu.Kristen ise henüz kızgınlığını yenememiş ve ağlamaya devam ediyordu.Ona yaklaşıp elini tuttum.''Özür dilerim... onu gerçekten sevdim.Yoksa bunu sana asla yapmazdım'' dedim.Sanki beni affedecekmiş gibi gözlerimi bir süre ondan ayırmadım ve sonra gözlerimi Anton'a çevirdim.Gözleri dolmuş, dudaklarını ısırarak ağlamamaya çalışıyor gibiydi.Acı acı gülümseyip kapıya yöneldikten sonra gözyaşlarımın yanağımdan usul usul düştüğünü hissettim.Yanlış aşk değildi bu, sadece yanlış zamanda gerçekleşmişti...Kapıdan çıktıktan sonra bir kez daha arkama baktım.Bir aşktan vazgeçmek miydi beni bu kadar üzen ? yoksa yaptığım ihanet miydi ? bu sorulara belki ileride cevap bulabilirim diye düşündüm ve o mutluluğumun şahidi olan ormanlık alana doğru bitkin ve yorgun bir şekilde yürümeye başladım.Ne zaman buradan geçersem geçeyim, Anton'un o şımarık gülümseyişi gelecekti aklıma.''Umarım... umarım burdan bir daha geçmem'' diye düşündüm ve yavaş yavaş ilerlemeye devam ettim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sophia Ross.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mortal Instruments RPG :: Mortal Instruments :: Arşiv-
Buraya geçin: