Mortal Instruments RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mortal Instruments RPG

Ölümcül Oyuncaklar'a Hoşgeldiniz...Görmediklerinizi Keşfetmeye Hazır mısınız?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ess Lilith.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Esta Lilith Vondecart
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!



Nerden : Renkli rüyalar oteli
Mesaj Sayısı : 1
Kayıt Tarihi : 22/08/11

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

Ess Lilith. Empty
MesajKonu: Ess Lilith.   Ess Lilith. Icon_minitimePtsi 22 Ağus. 2011, 13:38

Gökyüzü toz pembesi renklerini, bir an önce gecenin asil koynuna girmek istercesine birer birer yok ediyordu. Deniz, sanki birilerini kucaklamak istermiş gibi dalgalarını sahile fırlatıyordu. Kimisi birileri için mum yakmıştı kalbinde, geri dönsün tanrım lütfen.. Kimisi karşısındakinin kalbini acımasızca kırıyordu, daha iyilerini hak ediyorsun diye.. Ve bir yerlerde bir çocuk ağlıyor olabilirdi en sevdiği oyuncağı kırıldığı için ya da iki sevgili bir daha bırakmamak için birbirlerine söz veriyor olabilirdi. Ama dünya da hiçbir değişiklik yoktu ve olmayacaktı da. Çünkü dünya kalpsiz bir şeytan gibi kimseyi umursamadan sadece ilerliyordu ve zaman işliyordu gök yüzüne. Bir daha geri dönmeyecek damlayıp giden zaman. Ve o geri gelmeyecekti, boşunaydı tanrıya yapılan dualar. Söylediklerini geri alamayacaktı, parçalamıştı kalbini bir kere, ve sadece tek bir nefeste çıkan anlamsız cümlelerdi. Çocuk, oyuncağına bir daha sahip olamayacaktı. Ve iki sevgiliden biri verdikleri sözü bozacaktı. Çünkü hiçbir şey sonsuza kadar sürmez.

Son ışıklarda gök yüzünden kaybolduğunda karanlığına kavuştuğu için bir oh çekmiş gibi sert bir rüzgar yüzünü yaladı geçti ve saçlarını havalandırdı Esta'nın. Yine derin düşüncelere dalmıştı, içinden çıkamayacağı kadar. Dalgın gözlerini gök yüzünden ayırıp yanar taşa çevirdi. Harıl harıl sanki daha yeniymiş gibi yanıyordu ve sanki hiç sönmeyecek gibiydi. Büyük ihtimalle de sönmeyecekti. Çünkü o şeytanın tapınağıydı, mabedi. Ve insanlar yaşadıkça şeytan asla yok olmaz. Bulduğu bir deniz kabuğunu deniz fırlattı. Hiç etkilenmemiş gibiydi deniz. Bir tane daha aldı yerden. Tam fırlatacaktı ki arkasından gelen hafif çatırtılar elini durdurmasına neden oldu. Yavaşça eğildiği yerden kalktı. Ellerini tetikteymişçesine ovuşturuyordu. Ses yeniden tekrarlandı. Sol taraftan. Başını hafifçe sola döndürdü ve sakin adımlarla oraya yürümeye başladı. Sağ elini kaldırdı. Havanın etrafında titreştiğini hissedebiliyordu. Tıpkı saçlarını okşayan yumuşak ama kararlı bir el gibiydi. Ses bu kez daha yakından gelmiş ve Esta'nın sabrı da tükenmişti. Elinin sert bir hareketiyle hava etrafında süzüldü ve davetsiz misafiri yakaladığını gibi görünüre çıkarttı. Gelen kızgın ses bir kıza ait olduğunu gösteriyordu. “Davetsiz misafirlerden pek hoşlanmam.” Dedi iğneleyici bir sesle ve havayı yeniden kendisine çağırdı. Karşısındaki sığ ve derin nefesler alıyordu. Hava bükmek karşısındakini zorlardı ve Ess de bu yüzden seviyordu bu büyüyü yapmayı, başkasının canını yakmayı. Ardın karanlıkta yüzü yavaş yavaş belirmeye başlayan yabancı yeniden çığlık attı. Ne kadar da sinir bozucu bir kız diye düşünmeden edemedi Esta. "Esta, melek aşkına sensin!" Bir anda boş boş suratına bakmaya başladı ne arıyor bu kız burada der gibiydi yüz ifadesi. Biraz geç mi anlıyordu şu sıralar ne? Ona bakan kızgın suratın yeni şekil almaya başladığını, gittikçe değiştiğini fark etmeye başladı Esta. Biraz daha kendine geldiğinde sanki Esta'nın içinde garip bir şeyler oldu. Tanımışlık hissi miydi ki bu içindeki kıpırdanmalar, suratının komikleşmesi? Sanki bir türlü karşısındakinin kim olduğunu hatırlayamıyor gibiydi.. Ona yeniden "Esta!" dediğinde bir anda hatırladı. Kızı tanımak için kısılan gözleri bu sefer koskocaman acıldı. "Sissy. Cidden sen misin?" O kadar düşünse yine de aklına onu buralarda göreceği gelmezdi. Zaten o yüzden burayı seçmişti ya. Bundan bir kaç yıl önce, at adamlar onların kaderlerini belirlediğinden beri görüşmemişlerdi ve hepsi Ess'in suçuydu. Bir Tenebras olmuştu artık ve Lucem birinin onun en yakın arkadaşı olmasının garip olacağını düşünmüştü. Ama gerçek bu değildi. Gerçek, ona zarar verebileceğinden korkmuştu. Tüm duygularıyla ve davranışlarıyla bir şeytana dönüştükçe yapabilecekleri kendisini bile ürkütmüştü. Çünkü bunları yapmayı, birilerinin canını yakmayı kendisi de istiyordu ve bundan zevk alıyordu. Gözlerini ateşten ayırmadan konuşmaya başladı. "Buradan gitmelisin Sissy. Biliyorsun ben Ten-" Arkadaşı hemen sözünü kesmişti. "Evet evet ben meleğim, sen şeytan. Arkadaş olamayız zırvalıkları. Kes şunu artık tamam mı? Seni bulmak için o kadar çok zaman harcadım ki bunların hiç biri umrumda değil. Senin annen de bir Lucem idi biliyorsun. Şimdi çeneni kapa ve şu şeytan mabedinden uzaklaşalım. Beni ürpertiyor." dedi ve Esta'nın kolundan tuttuğu gibi ormana sürüklemeye başladı. Neden olmasın diye mırıldandı. O benim dostum ve o bu kadar fedakarlığa katlanabiliyorsa ben de yapabilirim. Sonra arkadaşına döndü ve "En son görüştüğümüz günü hatırlıyorsun değil mi?" diye sordu. "O gün bana bir kahvaltı borcum var sana demiştin. Hala unutmadım ona göre." dedi arkadaşını gıdıklamaya başladı ve koştular. Her şeyin mümkün olduğu yere. Hiç bir yere.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
C. Sturm Gaez
Nefilim | Gölge Avcısı
Nefilim | Gölge Avcısı
C. Sturm Gaez


Lakap : isim
Mesaj Sayısı : 428
Kayıt Tarihi : 16/03/11

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

Ess Lilith. Empty
MesajKonu: Geri: Ess Lilith.   Ess Lilith. Icon_minitimeSalı 23 Ağus. 2011, 21:36

Anlatım: 35/33
Kurgu: 30/15
Akıcılık: 10/10
İmla: 10/10
Uzunluk: 5/3
Görünüm/Renklendirme: 5/5
Paragraf Düzeni: 5/5

Puanınız 81. Mortem Symphony'e hoş geldiniz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ess Lilith.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mortal Instruments RPG :: Mortal Instruments :: Arşiv-
Buraya geçin: