Clay burnundan soluyordu ve sakinleşe bilmek adına ormanın içine girdi. Damarlarında akan kan öfkesinden dolayı hızlanmıştı ve kaynıyordu. Sürüsü ile neden tartıştığını bilmiyordu. Ama tek bildiği bazılarının onun kurallarına uymamasıydı. Sürü lideri olmaya bilirdi ama sürünün alfasıydı ve onun kurallarına uyulmalıydı. Öfkeyle başını gökyüzüne çevirdi. Bu akşam dolunay vardı ve Clay bugün dönüşürse birine zarar verebilirdi. Ama daha zamanı vardı. Dolunaya tahminen bir veya iki saat vardı. Dönüşüp birilerine zarar vermeden önce sakinleşmesi gerekiyordu. Clay disiplinli, kuralları olan ve asla taviz vermeyen biri olabilirdi. Ama asla sinirini başkalarından çıkarmazdı hatta sinirlendiği kişiden bile. Tabi bazen istisnalar olabiliyordu. Clay yavaş yürüyünce sakinleşemediğini ve daha da öfkelendiğini anlayınca koşmaya başladı. Koşmak her zaman ona iyi geliyordu. Öfkesi ancak böyle yatışabilirdi. Çok daha hızlı koşmaya başladı. Ve içindeki öfke yatışmaya başlamıştı. Ormanın kokusunu içine çekti. Hava ciğerlerinden içeri giren kanında akan öfkenin durgunlaşmasını bekledi. Öfkesinin durmuştu ve artık daha rahat nefes alabiliyordu.
Ormanın ortasına da duruvermişti. Amaçsızca etrafına bakındı. Kimse yoktu. Bu ona çok garip gelmişti. Dolunay zamanı birçok şekil değiştirici ormana akın ederdi. Belki de dolunaya birkaç saat kaldığı için hemen gelmediler. Dolunay zamanı kesin gelirler. Düşüncelerini bir tarafa bıraktı ve orman dolup taşmadan önce yalnızlığın tadını çıkarmaya karar verdi. Ormanın derinliklerine biraz daha gidince durdu ve havayı kokladı. Hayır, ormanda yalnız değildi. Biri daha vardı ve yakınlarındaydı. Uzaklarda da birkaç şekil değiştirici vardı. Clay yakınındaki şekil değiştiricinin sürüsünden bir olduğunu düşündü. Hışımla oradan ayrılmıştı ve sürüsünün çoğu onu seviyor ve saygı duyuyordu. Arkasından biri gelmiş olmalıydı. Ama sürüsü o öfkelendiği zaman sakinleşmek için yalnız kalmayı tercih ettiğini biliyordu. Clay şimdi şüphelenmeye başlamıştı. Son zamanlarda bazı söylentilere kulak misafiri olmuştu. Şekil değiştiriciler arasında kiralık katil bir varmış. Aslında Clay bu tür söylentilere asla inanmazdı ama şuan da inanmaya başlamıştı. Korkmuyordu. Sadece kim, neden onu öldürmek istesin ki. Clay yakındaki şekil değiştiricinin onu takip edip etmediğini anlamak için hızlandı. Peşindeki de hızlanmıştı. Evet, takip ediliyordu. Clay olduğu yerde durdu ve şekil değiştiricinin olduğu yöne döndü. “Beni takip ettiğini biliyorum. Korkaklar gibi saklanmada çık ortaya.” Dedi ve ormanın derinliklerine baktı. İki çift gözle karşılaştı ve evet güzel gözlerdi. Bir kiralık katilin sahip olamayacağı kadar güzellerdi.