Mortal Instruments RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mortal Instruments RPG

Ölümcül Oyuncaklar'a Hoşgeldiniz...Görmediklerinizi Keşfetmeye Hazır mısınız?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Helm Aquis Falcon

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Helm Aquis Falcon
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Helm Aquis Falcon


Mesaj Sayısı : 5
Kayıt Tarihi : 20/07/11

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

Helm Aquis Falcon Empty
MesajKonu: Helm Aquis Falcon   Helm Aquis Falcon Icon_minitimePerş. 21 Tem. 2011, 01:06

Karanlık? Hayır.

Kasvetli? Hayır.

Belki de böyle bir giriş için fazla günlük gülistanlık bir havaydı.Karşısındaki dağlardan serin rüzgarları çağıran bir yamaç, gökkuşağını kıskandıran çeşit çeşit kuşlar, rengarenk çiçekler ve masmavi bir gökyüzü.

Burası bir cinayete hazır değildi. Şimdilik.

Yamacın doruğuna doğru ilerleyen bir adamın yürüyüşü tökezleye tökezleye de olsa burayı hazırlamak ister gibiydi. Saçları ne kadar hacimsizse, yüzü de o kadar ifadesiz, alnındaki diken şeklindeki doğum lekesi de o kadar soluktu. Belki de omzundaki görevin ağırlığı yüzünü de baskılıyordu? Fakat, bir görevi bile olduğu belli miydi?

"Doruğun üzerindeki ev" demişti adam, la casa en la cima. Adamı tanıyor muydu ki? Bir kafede otururken yanına gelmiş, elindeki fotoğrafı eline, sözcükleri de kulağına sıkıştırıp gitmişti. Peki neden ona bu kadar ağır, bu kadar dayanılmaz gelmişti bu fikir? Basit bir bira mayacısına? Aylarca aradı, aylarca araştırdı yaşadığı ülkenin bütün her yerini, fakat İspanya aklına gelen son yer oldu. Bulduğunda boşluğa kapıldı, buraya neden bu kadar yoğun bir istekle gelmek istediğini bilmiyordu. Burada ne yapacağını bile bilmiyordu, ama bir şeylerin çok çok kötüye gideceğini seziyordu.
Doruğun üzerine yaklaştı, yaklaştı, yaklaştı. Adımlarını yaklaştırdıkça kuşlar susuyor, çiçekler soluyordu sanki. Evin çatısını, ya da çatısından sarkan bir rüzgar gülünü, çevrede bir ev olduğuna dair herhangi bir belirtiyi aradı.

Bulamadı.

Belki de ev biraz kısaydı, ya da doruğa daha fazla yolu vardı. Tökezleye tökezleye yürümeye devam etti.

Hala bir iz yoktu.

Biraz daha hızlandı, elinden geldiğince bir topal gibi koşmaya başladı, ama ortalıkta ev falan yoktu. Ortalıkta buralarda bir insan bulunduğunun bile kanıtı yoktu. Yine boşluk hissediyordu, bu sefer yamacı bulduğu zamankinden çok daha fazla.


Yere çöktü. Hayatına eğlence katma çabaları bir ihtiyarın şakasına kurban gitmişti demek! Amacının eğlence için olup olmadığını bile bilmiyordu ki daha! Sadece buraya gelmek istemişti. Meraktandı belki, ama merakının onu kilometrelerce uzağa, sayısız cisimlenmeye sürükleyeceğini hiç düşünmüyordu. Yaşadığı yerde de eğlenceden daha bolu yoktu. Bira mayacılığını da sevmiyor değildi, sadece kaymak birasının o özel tadını veren mayayı elde edebilmek için gittiği mağaraları saymazsak.
Aklına o anda dank etti. Paslı ispanyolcası en'in iki anlamı olduğunu unuturmuştu ona; ya doruğun üzerinde, ya da doruğun içinde.
Mağaraları bulmak için yaptığı büyü geldi aklına. Kemerindeki kılıfından asasını çıkardı ve yere sapladı. Her zaman yaptığı şeydi, fakat şimdi farklı amaçlar doğrultusunda yapması onu heycanlandırıyordu.

-O'Baca Bassa me Verge Mert!

Hiç bir şey olmadı.

En azından adam ilk on saniye boyunca bir şey olmadığını sandı.
Yer üşümüş gibi titremeye, sonra da sallanmaya başladı. Adam öncekideneyimlerinden bilerek hızlıca geriye doğru seğirtirken kuşlar gerçekten susmaya, çiçekler de solmaya başlamıştı. Büyüyle bastırılmış büyük çatırtılar bir gurultu gibi çıkıyordu, gökyüzü ve adamın yüzündeki ifadesizlik değişmeyen tek şeydi. Yer içeriye doğru göçerken üstte parlak bir silüet belirdi, metal, zarif bir gül.
Ev yükseldikçe büyüdü, büyüdükçe bir şatoya dönüştü. Toprak yavaş yavaş eski sertliğine dönerken, çiçekler yerini metalik bir siyaha bırakmıştı. Gökyüzü bulutlanmaya ve kararmaya başladı, ironik bir şekilde, adamın saçları kabarmış, yüzündeki ifadesizliğin yerini hırs ve heyecan almıştı. Adam ilk defa bu kadar canlı hissediyordu kendini, doğum lekesinde artan kalp atışlarını hissedebiliyordu.

Ev ilk önce sabit olarak kaldı, sonra değişmeye, pencereleri, kapıları gıcırtılarla hareket etmeye başladı. Pencerelerin köşeleri yamulup birer göze, kapı bükülüp yamuk bir ağza dönüştü, evin bacalarından en büyüğü dış duvarın ortasına doğru ilerledi, kolonlar bu "yüzün" bastonuydu sanki. Gıcırtılar arttı, kulakları sağır edici bir gürültüye dönüştü ve bir anda sustu. Sonrasında gelen ses ise insanın içine girebilecek berrak bir sesti.
-Qui êtes-vous?
-Ha?

Ev önce bekledi, sonra bir radyonun kanal değiştirmesi gibi sesini ve dilini değiştirdi, ev sanki doğru kanalı bulmaya çalışıyor gibiydi.
-Nǐ shì shuí?
-Vin khart’ t’k’ven ?
-Who are you?
-Sen kimsin?
Adam dilin değişmesinden önce yetişebilmek için anında bağırdı:
-Ben Helm Aquis Falcon!
Ev az önce ne duyduğunu anlamamış gibi durakladı, sonra da ağzı gıcırtıyla tekrar bükülüp tekrar bir kapı oldu.Helm yavaşça kapıya doğru ilerledi. Küçük verandanın ahşap zemini gıcırdıyordu. Helm içeriye tamamen girince kapı kapandı, ev yutkunmuş gibi bir ses çıkardı, sonra zemin yeniden titremeye, sallanmaya başladı. Ev yavaşça, geldiği gibi, toprağın içine gömüldü, sanki evle birlikte gelen soğuk perde de kalkıp yerini renkli çiçeklere ve öten kuşlara bıraktı.

Burası bir cinayete hazır değildi.


Şimdilik.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Victoria Morgenstern
Çember
Çember
Victoria Morgenstern


Lakap : Vicky
Nerden : Alacante
Mesaj Sayısı : 844
Kayıt Tarihi : 13/07/10

Karakter Detayı
Statü: Üye
Uyarı: 0/0

Helm Aquis Falcon Empty
MesajKonu: Geri: Helm Aquis Falcon   Helm Aquis Falcon Icon_minitimePerş. 21 Tem. 2011, 08:59


    puanlama;;
    Anlatım: 31
    Kurgu: 25
    Akıcılık:10
    İmla: 9
    Uzunluk:5
    Görünüm/Renklendirme: 2
    Paragraf Düzeni:4
    Toplam : 86

Bir hikayeden alınmış kesit gibiydi beğendim ancak daha uzun olmasını tercih ederdim. Fakat anlatımınız oldukça etkiliyici. Morteme Hoşgeldiniz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Helm Aquis Falcon
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mortal Instruments RPG :: Mortal Instruments :: Arşiv-
Buraya geçin: