Mia Tyndall Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Mesaj Sayısı : 7 Kayıt Tarihi : 16/06/11
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Sevgi Paz 19 Haz. 2011, 12:32 | |
| Yavaş adımlarla Hogwarts’a doğru yürüyordum.Arkamda canları pahasına beni koruyacak bir orduyla.Peki ya ben onlar için ölür müydüm? Bu soruma cevap veremeden çıktı karşıma Adam. Konuşuyordu.Hortkuluklarımı yok ettiğini söylüyordu.Sevginin beni yeneceğini anlatıyordu.Elimi kaldırdım ve susturdum onu. “Yaxley” dedim tıslarcasına.Adam merakla bakıyordu.Sessizce gülümsedim.Kısa bir süre sonra Yaxley’i tam arkamda hissettim.Yanında da genç bir kadın.Mia Tyndall.1 aydır işkencelerime maruz kalmış bir halde sürünerek gelmişti.Adam onu gördü ve bağırdı.
--MİA!!BIRAK ONU TOM!!
Ben sakinliğimi koruyarak, --Hayır.Son olarak sevgiline söylemek istediğin bir şey var mı Adam? diye sordum.
Karşımda ki genç adamın gözleri büyümüştü.Korku,nefret ve sevgi birlikte dans ediyorlardı, yeşil alevlerle kaplı gözlerinde.Korkusu büyüktü,nefreti kuvvetliydi ama sevgisi kadar değildi hiç biri.Sadece bir an düşündüm yenilmeyi ama sonra bir şeyi fark ettim.Adam sevdikleri için savaşıyordu ve sevdiklerinden sadece Mia kalmıştı.Hafifçe gülümsedim.İki ince dudağımın arasından uysal bir ses ile konuştum, gülümsememi silerken.
--Söyle Adam.
Adam kararsızdı.Eğer söylerse Mia’nın öleceğini çok iyi biliyordu ama söylemezse de aşkını hiçbir zaman itiraf edemeyeceğini biliyordu.Yavaş yavaş ağlamaya başlamıştı.Zihninden neler geçtiğini anlamak hiçte zor değildi.
Arkadaşlarını hatırlıyordu.Onun gözleri önünde acımasızca öldürdüğüm sevdiklerini hatırlıyordu.İlk önce Shareef, sonra Gray'i, genç Emily’i teker teker hatırlıyordu.Gözlerinin önünden geçen anılar Adam’ı ağlatmaya başlatmıştı.Yeşil alevleri barındıran gözleri damlalar halinde isyan ediyorlardı.Sonunda kararını verdi.
--Seni seviyorum Mia.
Mia başını kaldırdı ve gülümseyerek konuştu. --Seni seviyorum Adam.
Bir saniye durdular ve aynı anda konuşmaya başladılar.
--Bizi ayıramaz.
Sesleri her bir heceyle yükseliyordu.
--SEVGİYİ KİMSE YENEMEZ.
Artık ikisi de ağlıyorlardı.Adam dizlerinin üzerine çöktü.Sadece Mia'yaa bakıyordu.Çevremizde ki savaş durmuştu.Sadece iki aşığı izliyorlardı.Sesleri artık bütün arazide yükseliyordu.
--SENİ BEKLİYECEĞİM.
Artık buna bir son vermem gerektiğini biliyordum.Asamı kaldırdım.Mia’ya çevirdim.İki ince dudağımın arasından dönülmez sözler dökülürken, ikisi de aynı anda bağırdılar.
--SENİ SEVİYORUM!!
--Avada kedavra!
Asamın ucundan çıkan yeşil ışık genç kadının tam kalbine saplanmıştı.Gözlerinden yaşam ışığı sönerken,dudaklarında bir gülümseme belirdi.Ruhu ayrılmış cansız beden soğuk taşların üzerine düşerken, Adam başını öne eğmişti.Yavaşça asamı ona çevirdim.O gözleriyle hala yere bakıyordu.Gözlerinden dökülen yaşlar yere çarptıkça, sessiz arazide yankılanıyordu sanki.
--Sevgi hiçbir şeyi yenemez Adam.Hoşçakal.
Son sözümle Adam başını kaldırdı.
--Yener. dedi ve asasını bana çevirdi.Ne olacağını çok iyi biliyordum.Durduk bir an ikimiz de.O an zihnimde uzun yıllar önce duyduğum bir ses son bir kez daha yankılanmaya başladı.
“Bütün bulanıklar ve Adam öldüğünde sen de öleceksin Riddle.”
İkimizde aynı anda bağırdık.
--Avada kedavra!
Birden iki yeşil ışık belirdi ve karşılıklı duran iki bedene saplandı.Ruhum bedenimden ayrılırken, anlaşmayı yaptığım sesi bir kez daha duydum.Ölüm son bir kez daha konuşuyordu usulca.
Bedenim yere düşerken tek ayırt edebildiğim şey, gözlerimden düşen tek bir damla yaştı..
Sonsuzluğa kapattığım gözlerim bir anda açıldı.Soğuk bir zemin üzerinde yatıyordum.Yerden yavaşça kalktım.Çevreme baktım ve iki beden gördüm.Merakıma yenilerek yanlarına yürümeye başladım.Yürürken ayaklarımın mermer zeminde çıkardığı sesler, iki kişinin bana doğru dönmesine neden oldu.Onların yüzlerini görünce olduğum yerde donup kaldım.İkisi de bana bakarak gülümsüyorlardı.Adam ve Mia, el ele sonsuzluğa adım atmadan önce aynı anda konuştular.
--Sevgi her şeyi yener.
Onalar gülümseyerek sonsuzlukta kaybolurlarken, ben karşı koyamadığım bambaşka bir güç tarafından karanlık bir yere çekiliyordum.Zihnimin içinde bir ses yankılandı.Anlaşmanın son hükmü.Ölümle yaptığım, dönüşü olmayan anlaşmanın son maddesi.
“Öldüğün anda sen, Ölümün kendisi olacaksın…”
Birden yüzümde dayanılmaz bir acı hissettim.Acı yavaş yavaş kaybolurken ben, ellerimle yüzümü inceledim.Bir gariplik vardı.Arkamı döndüm ve berrak bir nehir ile karşılaştım.Eğildim ve suyun üzerindeki yansımama baktım.Yepyeni bir yüz vardı, eski yüzümün yerinde.Doğruldum.Yavaşça döndüm arkama ve bir tahtla karşılaştım.İçimdeki ses oraya oturmamı söylüyordu.Adımı attım.Yürümeye başladım.Dikkatimi bir şey çekti o anda.önceden yürüdüğüm sesler artık yankılanmıyordu soğuk mermerlerin arasında.En sonunda tahta oturdum.Birden sayısız sesler konuşmaya başladı.Hepsi aynı şeyi söylüyorlardı ama bu sesler zihnimde değil, beyaz ve soğuk mermerlerin arasında yankılanıyordu.İşte o zaman anladım. Ben artık ölümün ta kendisiydim… | |
|
Victoria Morgenstern Çember
Lakap : Vicky Nerden : Alacante Mesaj Sayısı : 844 Kayıt Tarihi : 13/07/10
Karakter Detayı Statü: Üye Uyarı: 0/0
| Konu: Geri: Sevgi Paz 19 Haz. 2011, 14:29 | |
| | |
|