Mortal Instruments RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mortal Instruments RPG

Ölümcül Oyuncaklar'a Hoşgeldiniz...Görmediklerinizi Keşfetmeye Hazır mısınız?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Erinn Reed

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Erinn Belmour
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Erinn Belmour


Mesaj Sayısı : 89
Yaş : 29
Kayıt Tarihi : 17/06/11

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

Erinn Reed Empty
MesajKonu: Erinn Reed   Erinn Reed Icon_minitimePaz 19 Haz. 2011, 11:30

Karakter adı:Erinn Reed

Karakter özellikleri:Uzun boyludur. Omuzlarına kadar inen gür, kahverengi saçları, ona kız güzelliği katan ela ve savunmasız bakan gözleri, mükemmel burun delikleriyle çok hoş, ince bir burnu ve ne itici ne de çekici olan normal dudakları vardır.Genellikle etek, elbise giyinmeyi seven Erinn Kot pantolondan ve eşofman tarzı giysilerden nefret etmiştir. İtalya'da doğmuş ve orda büyümüştür. Asıl anadili İtalyanca'dır. İtalyan bir cazibesi vardır yani hatunun8) .Modaya çok düşkündür ve takıntılıdır.Erinn Reed 962899

Bu cici kızımız çok hırslıdır. Hırslı olduğu kadar da akıllı ve mantıklıdır. Duygularına göre hareket etmeyi sevmez. Başkalarının saçma öğütlerini de takmaz. Dinliyormuş gibi yapar ama kafasının dikine gider. Kendinden emindir ve özgüveni tavan yapmıştır. Egosu deseniz…
Yeni büyüler öğrenmek için sürekli kitaplar okur ve karanlık sanatlara ilgisi çoktur. Onun kişiliğini yansıttığını düşünür. Herkesin önünde geçmek ister ki en iyi olmak için.Kibirlidir. İnsanların hatalarını yüzlerine vurmasını çok iyi becerir. Hataları, sorunları, sorun çıkaranları sevmez. Ona göre bir kere yapılan hata hep tekrarlanır. Hayatında hataya yer yoktur.

Annesi ve babası büyücüdür. Erinn kendini bu yüzden diğer büyücülerden üstün görür. Aslında ikisiyle de anlaşamaz çünkü tavsiye dinlemekten ve buyruk almaktan hiç hoşlanmaz. Kafasına göre takılmayı sever. İlk kavgalarından sonra annesi ile babası onun gözüne batmaya başlamıştır. Artık araları açılmıştır ve telafisi olmayacaktır.

Arkadaş çevresi çok geniştir fakat dost dediği nadir kişileri vardır. Sırlarını herkese vermeyi sevmez. Şüphecidir arkadaşlarına karşı. Etrafına gülücükler yaymayı sever ama bunların yarısı yalancı ve kendini beğenmiş bir gülümsemedir. Kendi eşleriyle takılır. Bulanıkları sevmez ama yinede kullanmak amaçlı bulanık büyücülerden yanına alır. Hogwarts’da katlanamadığı tek grup Hufflepuff’dır. Hufflepuff onun için ölümcül ezikliği simgeler çünkü hufflepuff’da ki büyücülerin yarısının gereksiz insanlar olduğunu düşünür. Hayattan zevk almayanlar tayfasıdır onlar. Melek timsali ortada dolaşmaları Erinn’e çok dokunur ve ayak işlerini genellikle Hufflepuff’lılara yaptırır.

Kendisine göre en birinci kendisidir. O güneştir ve etrafında gezen gezegenler ona bağlı ve onsuz yaşayamamalıdır.

rol metin yapmadım rp yazdım bence daha da iyi oldu.

Hoşçakal



Anahtarı bul Lütfen anahtarı bul benim için. Ona ihtiyacım var. Lütfen…”


Genç kız yatağından sıçrayarak uyandı. Terden sırılsıklam olmuştu ve hala gördüğü rüyanın etkisinde olduğu yerde doğruldu. Kaç aydır bu rüyayı görüyordu. Aynı rüya… Bir oğlan karanlıkta durmuş ona sesleniyordu. Ne olduğunu bile bilmediği bir anahtardan bahsediyor onu bulmasını istiyordu.Yatağından kalktı ve saate baktı.Sabah olmak üzereydi. Yatağından inip sokak lambasının aydınlattığı caddeye baktı. Yine rüyayı düşünmeye başladı. Kimdi o oğlan o anahtar ne işe yarıyordu açılacak bir kapı mı vardı?
Birden telefonu ötmeye başladı ve telefon da Emily ve George’un evlilik yıl dönümlerinin olduğunu hatırlatan alarm çalmaya başladı. İyi ki bunu telefonuna kaydetmişti çünkü bu günler de pek iyi görünmüyordu. Aynada kendini izledikten sonra yatağının üzerine oturdu.İçi sanki soğuk bir günü dışarıda geçirmiş ve sonra büyük bir bardak dolusu kaymak birası içmiş gibi ısınmıştı.Bu gün en yakın arkadaşlarının evlilik yıl dönümleriydi. Hemen hazırlanması gerektiğini hatırladı ve dolabının içinden zarif bir elbise çıkardı.Pudra rengi bir elbiseydi hemen giydi ve çok yakışmıştı. Yine aynada kendine uzunca baktı saçını at kuyruğu yaptı,takılarını taktı. Birden iki baykuş gördü ve onları yatak odasının içine aldı. 2 mektup gelmişti. İlk mektubu açtığında George ve Emily’nin davetini gördü ve tam aşağı kata inmek için kapıya yönelmişti ki 2. bir mektup olduğunu unutmuştu.


Mektubu eline alıp incelemeye başladı. Üstünde isim ya da imza yoktu. Biraz ihtiyatla asasını aldı ve üstüne dokunup sihirli kelimeleri söyledi. Ama hiçbir şey olmadı. Mektup aynı hareketsiz haliyle duruyordu. Herhangi bir lanet işareti yoktu.Kendi kendine gülümseyip “Geçen yıllar beni çok mu paranoyaklaştırdı ”diye düşündü bir an .Sonra açıp mektubu okudu ve hatırlatma kartı çıktı. Evden acilen çıkması gerekiyordu ve hiç vakit kaybetmeden dışarıya çıktı.

Erinn ve Adam buluşacakları yeri önceden belirlemişlerdi zaten.Erinn her zaman ki dakikliğiyle Adam’dan daha önce gelmişti buluşacakları yere. Beklemekten sıkılmıştı ama Adam bile gününü berbat edemiyecekti.

George ve Emily partiye sadece ikimizin geleceğini sanırken ben her zaman ki parıltılı zekamı kullanarak herkesi arayıp buluşacağımız yeri söyledim. Emily ve George’un yüz ifadelerine baktığımda şok olmuşlardı.Erinn birbirlerine gülümseyen Emily ve George’a baktı. Düğün törenlerini dün gibi hatırlıyordu 2 sene olmuştu evleneli. Erinn Emily’nin nedimesi olmuştu. En yakın arkadaşlarının düğününü sanki kendi düğünü gibi sahiplenmiş onların mutluluğu kendi mutluluğu olmuştu. “Kendi düğünü nasıl olacaktı?” bu soru ilk defa o gün aklını kurcalamıştı. Bunları düşünürken birden gözü Nick’e takıldı. Aynı kıvırcık saçlar, deniz mavisi gözler… Ama artık Erinn onlara arzu ile bakamıyordu. Uzun zaman önce bitmişti aralarında geçen o tutku dolu aşk. Hiç kimse bir gün bunun sonunun geleceğini düşünmemişti, Erinn’i deli gibi seven Nick bile. Ama bazı şeyler zamanla değişebiliyordu. Bunun en büyük göstergesi Nick’in elini hiç bırakmayan Megan’dı. Ne kadar değişmişti. Artık buz gibi bakan o gözler sıcak birer ateş saçıyordu etrafa. Büyük düellonun olduğu o gün hepsini hayatı değişmişti elbette ama bu üçü için bir dönüm noktası olmuştu.

Nick, Lastrange ile olan düellosunu annesine bırakınca başka bir ölüm yiyenle mücadeleye girişmiş ama ölüm yiyen onu vurmak üzereyken Megan önüne atlayıp kendisi mücadele etmeye başlamıştı, üstelik bu ölümü pahasına dahi olsa. Mücadelenin sonunda Nick Erinn’e değil onu kurtaran Megan’a koşmuş, bunu neden yaptığını, hayatını neden onun için tehlikeye attığını öğrenmek istemişti ama genç kızın verdiği tek cevap Nick’ e olan suçluluk ve birazda istek karışımı dolu bakışı oldu. Nick bu gözlerdeki manayı çözmek için verdiği çabayı o kadar ölüm yiyenle savaşırken bile vermemişti. Kendini hiç bu kadar yorgun, bitkin ve çaresiz hissetmemişti.
Bütün okul o sene durumun olağanüstülüğünden doğru düzgün bir eğitim alamadığı için sene tekrar edilecekti. Ama bu önemli değildi. Her şey bitmişti. Mezun olmuştu ve büyücüydü artık ama eksik olan bir şey vardı hayatında, o da aradığı ve birkaç yıl önce Nick de bulduğunu sandığı aşktı. Elbette okulda onunla çıkmak isteyen bir çok oğlan vardı; ancak, o kendisi için özel birini arıyordu sanki. O kişinin Nick olmadığını anladığında da yine bir hayal kırıklığı yaşamış ve o ancak gelip kendisini bulana kadar kalbinin kapılarını kapatmıştı. Bu durumu yaşarken yanında hep Adam olmuş ve onun kendisine söylediği şu sözü hiç unutmamıştı:
“Evet Erinn herkes için özel olan birisi vardır. ‘İşte bu benim birlikte olabileceğim dünyadaki tek insan’ dediğin. Ama onun ne zaman karşına çıkacağını sen asla bilemezsin ya da vardır ama göremezsin. Sen bugüne kadar birileriyle bazı şeyler yaşadın ama onların senin beklediğin kişi olmadığını anladın.”



Bu olayı kısa sürede atlattım Adam sayesinde. En kötü günümde yanımda olan Adam. Canını sıkan Nick’in Erinn’ı görmezden gelmesiydi. Bunu hiç istemiyordu ve daha fazla dayanamayarak bir akşam üstü Nick’e konuyu açmıştı.



“Nick artık aramızda olanların eskisi gibi olmadığını sen de fark etmişsindir.”

“Ben ne söyleyeceğimi bilemiyorum Erinn, gerçekten çok üzgünüm.” diyerek başını önüne eğmiş, suç işlemiş çocuklar gibi sessizliğe bürünmüştü.



“Erinn, ikimizde büyüdük ve bazı şeylerin farkındayız. Artık aramızın eskisi gibi olmayacağını sen de biliyorsun ve ben bunun ikimize de zarar vermesinden korkuyorum.”

Nick gözlerini kocaman açıp ondan cevap vermesini beklermiş gibi baktığını görünce ne zamandır dile getirmek istediği şeyi bir anda söyleyivermişti.Ortalığı bir sessizlik kaplamıştı Tek gelen ses Yasak Ormandaki ağaçların sanki bir şeyi gizlemek için çıkardıkları hışırtıydı. Ne kadar öyle kaldıklarını bilmiyorlardı, ama sessizliği bozan Erinn oldu.



“Haklısın Nick, Şu andan itibaren sen benim en yakın arkadaşlarımdan birisin.”

Erinn bunları söylerken içinden bir şeylerin koptuğunu hissetmişti ama artık önemi yoktu. Nick onun artık arkadaşıydı. Nick onun yanağına bir öpücük kondurup uzaklaştığında Erinn’nın yapabildiği tek şey arkasından ona mutluluklar dilemekti.
Embarassed






En son Erinn Reed tarafından Paz 19 Haz. 2011, 20:30 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Victoria Morgenstern
Çember
Çember
Victoria Morgenstern


Lakap : Vicky
Nerden : Alacante
Mesaj Sayısı : 844
Kayıt Tarihi : 13/07/10

Karakter Detayı
Statü: Üye
Uyarı: 0/0

Erinn Reed Empty
MesajKonu: Geri: Erinn Reed   Erinn Reed Icon_minitimePaz 19 Haz. 2011, 14:18

Örnek Rol oyunu koymalısınız.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lexlander
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lexlander


Lakap : Lex.
Mesaj Sayısı : 308
Yaş : 31
Kayıt Tarihi : 05/01/11

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

Erinn Reed Empty
MesajKonu: Geri: Erinn Reed   Erinn Reed Icon_minitimePaz 19 Haz. 2011, 20:52

Rp seviyesi;****
IV.Sınıf Slytherin!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Erinn Reed
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mortal Instruments RPG :: Mortal Instruments :: Arşiv-
Buraya geçin: