Asdf.

Gece oldukça mutlu ve enerjik bir şekilde yatıp, sabah hasta bir şekilde kalkmanın acısını bir ben bilirim herhalde. Şansızlığıma bakın ki tam "oley 4 gün tatil geliyor, hobidik hobidik" moduna girerken de böylesine kötü bir sürpriz olamaz yani. Yok böyle birşey...ama var ne yazık ki. Günümü özetleyen kelime; sono malato.

ps.1(varya bugidişle italyancam perfekt-almancamvaryeani-olacak. resmen italyanlar halt etmiş ha benim yanımda solda sıfır)
ps.2(ama gerçekten hastayım yaa. boğazım var ya resmen inliyo inliyo. o değil parmaklarım bile resmen ağrıyo ya. kim beddua etti lan!)
ps.3(ayrıcana da şimdi buradan nimet cubukcuya sesleniyorum. ablacım niçin raporsuz devamsızlığı 50 veya 60 gün yapmıyorsun ki?!?olmuyor yani olmuyor)

Ayrıca facebookta bir arkadaş şöyle demiş; "Daima doğruyu söylerim. Ama doğrunun tamamını değil. Çünkü doğrunun tamamını kimse söyleyemez. Her şeyi söylemek imkânsızdır. Yeterince kelime yoktur. Doğruyu, gerçek olana yaklaştıran da bu imkânsızlıktır.."
Tabi ben hastalığımda sağlığımda her zaman için sazanlık yemini ettiğim için durumuna şöyle bir yorum yaptım (aslında acıdım yaa baktım kimse yorum yapmamış yazık şimdi kıza.); "Burada yalan söyleme sanatı devreye giriyor sanırsam. Mesela ben güzel yalan söylerim. Özellikle ödevler ve yazılılar konusunda. Pembe yalanlar vardır ya hani. Pembeyi de geçtim ha. Resmen siyah kuşaktayım. asdfgafasgdfdngdfgdfsd"

Ayrıcaa hani yukarılarda sono malato yazmışım ya, gördün mü? Ha işte orada hastayım yazıyor. Bilin diye söyledim, hahayt. (Hani vardır ya birkaç dilden bir veya iki kelime bilince şakır şakır o dili konuşurmuş gibi davranan şu kıl insanlar, hah evet ben de onlardan biriyim.)

Gece sadece iki saat uyuyabilmenin verdiği o anlaşılmaz his ile hastalık birleşince kendimi uzaylı gibi hissetmeye başladım. Evet evet, uzaylı. Şöyle ki; sanki beynimin içinde oksijen hapsolmuşta çıkmak için debeleniyormuş gibi. Ayrıca birine aşık oldum. Zaten başkasına aşıktım, biliyorum. Bu kaçıncı derseniz kalp bu yahu, ota da konar, ehm, sürüye de. Ayrıca PD ne şekey şeysin sen öyle!?!?! O yeşil gözleeer, o sarı saçlaaar... ah uleyn. Ihm, neyse. Dünyanın en şanssız insanı benimdir herhalde. Tam iki öğretmen de izinli; oooh dersler boş geçecek derken zaten hasta olup devamsızlık yapmak gibi bir durumla karşı karşıya kaldım. Yarın geziye gidicekler ben gene yokum. Oldu mu lan! Haksızcılık yapıyorlar. Ama günüm nasıldı? Biraz dengesiz denilebilir. Yani insan hasta olunca ve canı sıkılınca aşık olası geliyor sanırım. Vay canına! Sorunun kaynağını tespit ettim. Artık aşık oldum diyen birine çok güzel bir cevabım var. Aşık mı oldun? Git biraz top oyna geçer. asdafgfsdfgsfdda Ama evde kalıp tembellik etmeyi geerçekten çok seviyorum. Ne biçim bişeyim ben yaa. Tembelliğin kitabını yazarım yani. Gerçi onu bile yazamam tembelliğimden. Ve de çok şeker biriyle tanıştım. Bana güzel dedi. pig

Türk olsa "kıro" veya "uuh! ayvan!" derdim ama he is from USA yanii. Ayrıca seneye değil sonraki sene için olan planlarımı öğrenince çoook sevindi yahu. Hatta buluşalım bile dedi. What a Face

Bekle beni NYU been geliyoruum. (Nah geliyorum TOEFL nasıl geçecek daha o bile belli değil.) Ama olsuun, italyanlar gibi pollyanna da yanımda halt etmiş yaaniii. Uzaya bile çıkarım ben ha, o derece optimistik bir insanım.

leyley

Elbet bir gün buraya; hasta olduğumu söylemeden güzel bir giriş yazacağım. Ancak o gün bugün değil, üzgünüm. Göz yaşarması, burun akması ve sürekli hapşurmak henüz iyileşmediğimi anlamamı sağladı. Lanet bir gün daha. Ayrıca birkaç gündür okula gitmiyordum. Tam bu sabah gidecektim ki mesaj geldi. "Nagehan okula gitme, toplu kaçış yaptık." Bu toplu kaçışlar da süper oluyor hani. Kimse yok yazılmıyor falan. O yüzden bugün de buradaydım. Ayrıca onunla konuşmadım dün diye bugün msnde değil. Ahaha bazen acıyorum bu çocuğa yaa. Cidden. Benim gibi birinin eline düştü. Yazık çocuğa. İzleyecek dizi kalmayınca her zaman yaptığımı yaptım ve bir kore dizisine başladım. Ayy neden bağımlısı olduğumu anladım resmen haa. Çook şeker bu erkekler. Ayrıca insan ciddi anlamda romantikleşiyor, aşka inancı artıyor, bir başkalaşım geçiriyor sanki. Senaryo olarak pembe dizileri geçemiyorlar. Sonuçta ne olacağı belli. İyiler kazanır, esas kız ile esas oğlan birlikte olur. Ama o aşk gerçek kardeşim. Bütün o gözyaşı falan. İşte aşk dediğin böyle olmalı. Öyle aşkımlı bebeğimli değil de sevgilim demek için bile alın teri dökmüş olman gerek. O lafı söylemeyi haketmelisin kardeşim. Böylesine devasa ve harikulade bir duygu birkaç aptal söz ile kolayca ifade edilmemeli. Gerektiğinde uğruna savaşmalısın. Günümüz aşklarını bu yüzden çoook ama çok yapmacık buluyorum. Bütün o uğruna destanlar yazılan, arenalarda kanlar dökülen ve gerektiğinde birçok ölüme sebep olan o aşkı aptal bir tek kelime ile ifade etmeye karşıyım kardeşim. Resmen atalarımıza ve onların atalarına saygısızlıktır. Sevdiği insan için dünyayı fethetme taraftarı olan bir aşık ile aptal bir aşkım lafı için ters taklalar atan bir aşık ile aynı kefeye koymayı haksızlık olarak nitelendiriyorum. Nerede bütün o Leyla ile Mecnunlar? Aslı ile Keremler? Romeo ile Julietler? Sen o aşkı hakedece birşey yapmadıkça aşığım diyemezsin kardeşim. Senin böyle birşey demeye hakkın yok. Bütün o aşıkların kemiklerini sızlatmaya hakkın yok. Kendinden başkasını düşünmeyen, bencil insanlardan biri olupta suçu karşındakine atmaya da hakkın yok. Bugün başkası için ne yaptın? Sevdiğin veya sevmediğin biri için? Peki sen aşkı hakediyor musun?

Güne kendini iyi hissederk uyanmak ne güzel şeymiş yahu. Bütün günü viaportta geçirmenin verdiği enerji ile kendimi çook çok daha iyi hissediyorum. Manyak bir kalem seti aldım. Resim kalemlerini set halinde satıyorlar ya teknoloji nasıl da ilerlemiş! Glee yeni bölümünü izledim. Ve hellcats finalini izledim. Ya kötü bitti yaa. Üzüldüm öyle bitmesinee. Neyse neyse. Anlatacak pek birşey yok gerçi. Tatil günlerinde pek fazla ekşın yaşamıyorum. Zaten o da msne girmiyor. Küstü galiba bana. Neyse bugün az laf çok iş. Bunları da paylaşmadan olmaz;
deep purple - soldier of fortune
amy winehouse - love is a losing game

Ayh o deprem de neyin nesiydi yahu! Güzel salladı. Neyse. Bir tatil gününün daha sonuna gelmek gerçekten çok üzücü bir durum. Özellikle sınav haftası öncesi ise bu tatil. Lanet geometri sınavına daha hiç çalışmadım. O değil de bugün onunla konuşamadım. Ve tam bunu yazarkeen online oldu! Ahh ne kadar da temiz kalpliyim yau. Hazır babam yokken biraz piyano çalıştım. lanet olsun!!! Kapattı!!! Salak şey yaaa. öf. Neyse. Resim çizdiim. Uyuduum. Bugün çok güzeldi aslında. Çok rahatladım sankim bugün. Yarın dershaneye gitmek zorundayım. Kadın beni öl-dü-re-cek! Geçen hafta bekliyordu beni. Ama ben bu hafta gidicem. Shit! Bu arada diğeriyle konuştum yine. (yiiihaaa ) Bu çocuk daha bir sevimli sanki yaa. Özellikle davranışları daha rahat. Diğeri kuul olmaya çalışırken işin içine eden öküzün teki. Ama yine de ben şu öküzü tercih ediyorum yaa of yaa neden yaa aman yaa oooof. Ah şu ergenlik dönemi biir geçsiin. Kesinlikle vazgeçmek istediğim tek huyum şu şıpsevdilik olayı. Çocuğu daha kaç gündür tanıyorum ve resmen aşığım yaaa. Bu ne beee. Kader mi lan bu! Fuck! Ayrıcaa ona var yaa "Hey dostum, senin tek sorunun o koca kıçının kafandan büyük olması " demek isterdim heaaa.
bu şarkı bütüün sevipte... seve seve bir öküzü sevenlere gelsiin

Piyanoda kaç aydır en sonunda şu parçayı seri bir şekilde çalıyorum takılmadan. Ancak yavaş çalıyorum yaa. Parça allegro ise ben gidip bunu adagio gibi çalıyorum. Olsun ne kadar romantik bir insan olduğum anlaşılıyor. O değil de şu klasik batı müziğinde en sinir olduğum dönem rönesans dönemi. Resmen kralları eğlendirsin diye müziğin içine etmişler kardeşim. Ciddi anlamda bir boktanlık söz konusu o dönemde. Ne müziğinde hayır var ne de müzisyenlerinde. Barok dönemi kesinlikle favorim. Romantik dönem ile Barok dönemi hariç pek işe yaramazlar. Klasik dönem iyi ama çok iyi değil. Neyse Barok demişken Bach, Vivaldi ve Handel favorimdir bu arada söylemeden geçemiycem. Romantik dönemden de Çaykovski, Beethoven ve Chopin favorilerimdir. Ancak Bach, Çaykovski ve Chopin parçaları geerçekten çoook zor yaa. Son zamanlarda Çaykovski'nin Barcarolle'sini öğrendim. Ciddi anlamda zor yani. Ama sonuç perfect oluyor yani. Ahh ah! Seneye gireceğim sınav sayısı çoook fazla! YGS, LYS, TOEFL, Konservatuar sınavları. Bakalım başka neler çıkacak. asddasf. Bu arada resim defterimdeki çıplak kadın resimlerine ilk kez birileri tövbe tövbe demeden baktı. Ne yapabilirim! İnsan vücudunda gölgelendirme yapmayı seviyorum! Özellikle erkeklerin kaslarında ve kadınların göğüslerinde çok hoş duruyor. Nü resim yapıyorum evet. Börtü böcek herkes çizer. Bir farkımız olsun ama diil mi?!?! Neyse. En kısa zamanda sketchbook çalışmalarımı da devi hesabıma yüklemek istiyorum. Bunca klasik batı müziği muhabbeti üzerine bir l'adieu iyi gider. Ama hangisi? Tabiki dee waltz l'adieu olan. Chopin haa iyi dinleyin. Adam legend yani.