Mortal Instruments RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mortal Instruments RPG

Ölümcül Oyuncaklar'a Hoşgeldiniz...Görmediklerinizi Keşfetmeye Hazır mısınız?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Neil Oswold

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Neil Oswold
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Neil Oswold


Mesaj Sayısı : 13
Yaş : 29
Kayıt Tarihi : 01/04/11

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı:

Neil Oswold Empty
MesajKonu: Neil Oswold   Neil Oswold Icon_minitimeCuma 01 Nis. 2011, 06:37

Kullanıcı Adı Soyadı: Neil Oswold
Karakteristik Özellikleri: Sabırlı, saygılı ama gerektiğinde kızgın ve ciddidir. Dikkat çekmeyi çok sevmez ama atılgandır. Yaşamı, tadında yaşar. Kendisine yapılan kötülükleri unutmaz ve bir gün, kötülüğü yapanın yüzüne bunu vurur. Arkadaşlığa çok önem verir. Arkadaşlarını da iyi seçer. Annesi ve arkadaşları için yapmayacağı şey yoktur.
Tercih edilen sınıf: V. Sınıf
Kısaca Aile Geçmişi: Babası, eski bir seherbazdır, melez bir aileden gelme Gryffindor'lu bir öğrencidir. Neil daha 3 yaşındayken, kimin yaptığı bilinmeyen bir lanetle öldürülmüştür. Annesi, Muggle doğumlu, Gryffindor'lu bir öğrencidir. Annesi ve babası, öğrenciyken tanışmışlardır. Neil, babasının ölümünden sonra tek ailesi, annesine bağlanmıştır. Hayatta, yapmak isteyeceği son şey onu üzmektir.
Örnek Rol Oyunu:

Hava iyice soğumuştu. Yağan yağmur damlaları buz gibi zırhına çarpıyor, oradan da süzülerek içine sızıyordu.

"En sert kılıç darbelerine bile karşı koyabilen zırhım küçücük damlalar karşısında çaresiz!" diye aklından geçirdi Lorsan.

Artık dağın eteklerine yaklaşmışlar, ilerledikleri patikalar eğimli olmaya başlamıştı. Şanslıysalar daha fazla tırmanmaları gerekmeyebilirdi. Gerçi şans söz konusu olduğunda Lorsan biraz karamsarlaşırdı. Eğer şansla barışmayan yıldızı yine etkisini gösterirse kılıcı bulmak için dağın zirvesine kadar çıkmalarının gerekeceğine emindi. O yüzden bu zorlu yürüyüşün kısa süreceği gibi rahatlatıcı hayellere pek kaptırmıyordu kendini.

Dün geçtikleri, bilindiği kadarıyla Demir Dağının eteğine kurulmuş olan son köyde Retinles'le tartışması gerekmişti. Retinles, Lunden'in bu köyde kalması gerektiğini savunmuştu. Ona göre be hem Lunden için daha güvenliydi, hem de grup için daha iyiydi. Lorsan buna kesin bir dille karşı çıkmıştı. Lunden'in bu kasabada asla güvende olamayacağını düşünüyordu. Son orc saldırısı, izlendiklerinin kanıtıydı ve kendileri ile görülen birini düşmanlarının gelip alması için geride bırakmak kabul edilemezdi. Lorsanın bu tavrı üstüne Elf de Lunden'in geride bırakılmaması gerektiğini savununca, Retinles istemeye istemeye ikna olmuştu.

Bu tartışma esnasında farketmişti ki büyücüler bu tip konularda hiç konuşmamayı yeğliyorlardı. Grubun izleyeceği yol hakkında, ancak kılıç ile ilgili bir şey sezerlerse tavsiyelerde bulunuyorlardı. Bunun dışında kalan sorunlar onlar için fazla küçükmüş gibi davranıp, çözümünü elf ve şövalyelere bırakıyorlardı.

"Güç, bilgi ve kibir!" diye söylendi içinden başını yağmur bulutlarına bakmak için havaya kaldırırken "Çok tehlikeli karışımlar!".

Yağmur kaç gündür yağıyordu sayamamıştı. Balçıklaşmış toprakta zar zor tırmanabilen atlar, sürücülerini artık taşıyamaz olmuşlardı. Sadece yiyecekler ve kamp eşyalarını atlara yüklemişlerdi. Patikalar dikleştikçe atları geride bırakmak zorunda kalacakları kesindi. O zaman atların üstündeki yükleri de onların taşıması gerekecekti.

Tırmanmakta olan grubun önünde Jungles vardı. Hemen yanında Lorsan duruyordu. İkisi birşeyler konuşuyordu ama Retinlesin durduğu yerden ne konuştuklarını duyması mümkün değildi. Lunden, hemen Retinlesin yanında sessizce yürüyordu. Büyücüler ise grubu arkadan takip ediyorlardı.

Bu güne kadar aldığı hiç bir görevde aklında şu anki kadar çok soru olmamıştı. Gençlik dönemlerinde aldığı görevler zaten açık emirlerle belirtilir ve yorum yapmalarına izin verilmezdi. Zaman geçip şövalyeler arasında kendine yer edindikten sonra aldığı görevlerde ise amaç kendisine açıklanır ve bu amaca giden yol seçimi kendisine bırakılırdı. Oysa şu anki arayışta bir piyon gibi hissediyordu kendini. Birlikte çalışacağı yada yolculuk edeceği ekibi hep kendisi seçerdi. Oysa şimdi yanında olanları -Lorsan hariç- hiç tanımıyordu. En son orc saldırısında, zorunluluk halinde ortak hareket edebileceklerini göstermişlerdi ama zorunluluklar ortadan kalktığı anda gruptakilere ne kadar güvenebilirdi? Solgo bir büyücü olsa da aynı amaca hizmet ettikleri için sorun çıkarmayabilirdi ama Kahrin ve Kırmızılı kesinlikle problemdi. Jungles'in ise grupta oluşu, elf için tam bir emrivakiydi. Orclar karşısındaki başarısı Retinles'in elfe saygı duymasına yol açmıştı. Oldukça yetenekli ve cesurdu elf ama bir o kadar da kibirliydi. Söylenen her sözü kendisine veya ırkına hakaret olarak algılıyor ve zorunlu olmadıkça gruptan hiç kimseyle işbirliğine girmiyordu. Gerçi Lorsan ile son bir kaç gündür sohbet eder olmuşlardı. Bu sohbetler bir dostluğun başlangıcı mıydı? Yoksa Lorsan hayatını elfe borçlu olduğunu düşündüğü için bir şekilde adama yakınlaşmaya mı çalışıyordu? Retinles bunu tam olarak çözememişti.

Rüzgar yağmur damlalarından bir sis yaratıyor ve şövalyenin görüş mesefasini kısaltıyordu. Yine de patikanın aldığı eğime bakılırsa yarın kamp yerlerinden ayrılırken atlarını geride bırakmak zorunda kalacakları kesindi.

Retinles'in asıl canını sıkan atları bırakıyor olmak değildi. Asıl sorun dik yamaçlardan tırmanırken açık hedef haline geliyor olmalarıydı. Zırhlarıyla tırmanamayacaklarına göre her türlü uzaktan saldırıya açık konuma geleceklerdi.

Arayış konusunda büyücülere güvenmekten başka şansları yoktu. Dağ ağaçları ve karlarla kaplı onca alanda dört beş kişilik bir grubun normal arama methotları ile kılıcı bulabilme olasılığı neredeyse yoktu.

O sırada Kahrin'in diğer büyücülerin arasından ayrılarak kendisine doğru yaklaşmaya başladığını farketti. Yavaşlayarak siyahlının yanına gelmesini bekledi. Büyücünün yürürken hiç ayak sesi çıkarmaması Retinlesin fena halde canını sıkıyordu.

"Ne oldu büyücü bir sorun mu var?" diye sordu büyücüye, yüzüne dönmeden. Kahrin şövaleyeye şöyle bir bakıp kısık sesle cevap verdi: "Çok yaklaştık Retinles, bunu üçümüz de hissedebiliyoruz. Kılıç yukarıda, şu bölgede olmalı!" dedi eliyle dağın biraz üstünde, kayalık bölgede dar bir alanı tarayarak.

"Oraya varmamız ne kadar zaman alır?"

"Atları bıraktıktan sonra hızımız düşecek, ayrıca gösterdiğin bölgeye çıkan bildiğim bir patika da yok. O yüzden biraz daha doğudan tırmanıp daha sonra kayalıklara doğru dönmemiz gerekebilir. Sanırım üç-dört günlük zorlu bir tırmanış bizi bekliyor. Umarım kılıcın yeri konusunda haklı çıkarsınız!" Sesindeki alayın Kahrin'i sinirlendirmesini bekliyordu. Oysa Kahrin hafif gülümseyerek cevap vermişti "Bundan hiç şüphen olmasın, gizli kalmış güçlü şeyleri bulup, ortaya çıkarmakta üstüme yoktur!".Retinles büyücünün neyi kastetiğini bir türlü anlayamamıştı. Bu durum canını daha da sıkmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aurélien Rhodanthe
Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Aurélien Rhodanthe


Lakap : bells
Mesaj Sayısı : 1158
Yaş : 31
Kayıt Tarihi : 11/07/10

Karakter Detayı
Statü:
Uyarı: 0/0

Neil Oswold Empty
MesajKonu: Geri: Neil Oswold   Neil Oswold Icon_minitimeCuma 01 Nis. 2011, 10:41

Yıldız seviyesi : ***

V. Sınıf Gryffindor

Sihirli Günler..!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Neil Oswold
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mortal Instruments RPG :: Mortal Instruments :: Arşiv-
Buraya geçin: