Christopher Carswell Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Mesaj Sayısı : 50 Yaş : 30 Kayıt Tarihi : 13/03/11
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Falcoln. Paz 13 Mart 2011, 16:59 | |
|
Kullanıcı Adı Soyadı: Jaden Falcoln Landbrock Karakteristik Özellikleri: Sinsi. Zeki. Kurnaz. Çapkın. Soylu. Karanlık. Tercih edilen sınıf: V. Kısaca Aile Geçmişi: Slytherin, karanlık yanlısı ve soylu bir aileden gelmektedir.
- Örnek Rol Oyunu::
Sessizliği sarıp sarmalayan, kayanın üzerinde tek başına iki büklüm oturan bir siluet vardı. Hiç kıpırdamayan aciz bedeni ile suyun tınısını dinliyordu. Zayıf güneş ışıkları ile parlayan ince ve altın renkli saçları, hafifçe esen rüzgârda çelimsizce uçuşuyordu. İnce ve çelimsiz bacaklarına, bacaklarının aksine daha bir kaslı fakat daha da güçsüz düşen kolları sarılmıştı. Karanlığa gizlenmek istercesine kafasını saklamıştı bacaklarına. Hayattan korkan bir devekuşu gibi gömmüştü vücuduna kafasını. Onu izleyen bir başka genç beden onun hayattan ne kadar korkmuş olabildiğini seziyordu davranışlarında. Genç kız gözlerine karşısında oturduğu göle doğru çevirdi ilk başta. Bazı kısımları güneş ışınlarının aydınlatması ile parlayan gölde, kızın kendi yansımasına baktığı bölüm etrafını kapatan uzun boylu çimler nedeniyle karanlık ve kuytuda kalmış bir su birikintisiydi sadece. Çocuk kızın teninden, suya yansıyan görüntüsüne çekiştirdi bakışlarını. Gözlerini kızdan zorla ayırdığı apaçık ortadaydı. Bunu kendine itiraf etmesi biraz geç olmuştu ama yapabilmişti.Vücudu suyun içine o kadar narin görünüyordu ki, çocuk, kızın yanına gitmek için sabırsızlanmaya başlamıştı. Kız geriye doğru dönmeye başladığında çocuğun yüzünü kaplamıştı gülüşü. Nihayet Prenses’inin yanına gidecek ve onunla konuşabilecekti. Heyecan verici nidaları ağzından dışarı üfleyen nefesini tuttu. Kız geri döndüğünde biraz önce korkusunu yaşadığı kayanın üzerine uzanmıştı. Genç kızın suyun içerisinde durduğu sürece batmak için ilerlemiş olan güneş, biraz önce karanlıkta tuttuğu kayayı, şimdi ışınları ile besliyordu. Genç kızın zaten sarı olan bedeni güneşin kırık ışınları ile daha bir parlak sarı olurken, ıslaklığı kuruyor ve aynı zamanda da rüzgârın nemli tenini okşayışıyla ürperiyordu. Ayakları hâlâ sudaydı ama. Çocuk gördüğü görüntü karşısında daha fazla dayanamayarak yavaşça kayanın yanına doğru gitmeye, kızla konuşmaya karar vermişti. Birden verdiği kararın karşısında bedeni oldukça cesur davranmıştı ve adımları hızla kayaya ulaşmıştı. Çocuk, genç kızın yanına yaklaştığında gözlerinin kapalı olduğunu fark etmişti. Kız, çocuğun güneşini kapaması ile sıkı sıkıya yumulmuş bir çift yosun yeşili gözlerini araladı. Çocuk kızın suratına bakarken, yüzünde hafif bir tebessüm oluşturmuştu. Çocuğun tebessümünü yakalayan kız ise, şaşkınlığını içinde bir sır gibi tutan bir gülüş sunmuştu genç yakışıklıya. Kızın gülüşü ile cesaret alan genç konuşmaya başlamıştı. “Merhaba Prenses.” Şehveti içinde barındıran bu küçük tını kızın çocuksu gülüşüne kat ve kat güzellik katmıştı. Uzanmış olduğu kayadan doğrulduğunda, genç çocuğun yanına oturması için yer açmıştı. “Merhaba.” Sözlerinin devamının varlığını hissedebiliyordu çocuk. Fakat kız her zamanki gibi ondan bekliyordu kelimelerin saflığını. Eski zamanları getirdi çocuğun aklına, bu kısa bir merhaba. Aklına gelen karşısındaki genç yüzün daha bir şehvetli gülüşleriydi. Birlikte oldukları geceden bir alıntıydı beynini kurcalayan o şehvet dolu nidalar. “Uzun süre oldu.” Kızın onaylayan başının aşağı yukarı hareketi ile omuzlarına yuva yapmış saçlarının dalgalanışı ile papatya kokusu çocuğun burnunu neşelendiriyordu. Bu kokuya oldu olası hayranlık duymuştu çocuk. Bir de koku genç kızın ince ve yumuşak tellerinden gelmişti. Kendini tutamayarak kızın suratına doğru yaklaştırmaya başladı suratını. Kız, tüm bu olanlara karşı hiçbir kıpırtı belirtmiyordu hareketlerinde. Sessizce çocuğun onu öpüşünü bekliyor gibiydi. Çocuk, kızın ona engel olmadığını görünce yapışmıştı bir çift kırmızı dudaklara. Kızın da ona karşılık vermesi ile ellerini kızın çenesine ve saçlarına götürmeye başlamıştı. Başlarda dudağını narin bir şekilde okşadığı dudakları şimdi, kızında onu öpüşü ile hızlanmıştı. Kızın boynunu saran ellerini vücuduna gittiğinde kız dudaklarını çocuğun dudaklarından ayırdı. Kız tekrar gülümsemişti çocuğa. Kız nefes nefese kalmış hâli ile son sözlerini söylemişti büyük bir istekle. “Uzun süre telafi edilebilir.”
| |
|
Elizabeth Rose Wayland Konsül Temsilcisi | Gölge Avcısı
Lakap : Lizbeth Mesaj Sayısı : 2356 Kayıt Tarihi : 11/07/10
Karakter Detayı Statü: Site Kurucusu Uyarı: 0/0
| Konu: Geri: Falcoln. Paz 13 Mart 2011, 17:38 | |
| Slytherin.. Yıldız seviyeniz : **** Rp'niz keşke biraz daha uzun olsaydı. Oldukça güzel ve başarılı.. Hogwarts'a Hoşgeldiniz. | |
|
Christopher Carswell Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Mesaj Sayısı : 50 Yaş : 30 Kayıt Tarihi : 13/03/11
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Geri: Falcoln. Paz 13 Mart 2011, 17:42 | |
| 4 yıldız mı?
Hahaha. Bilerek uzun yazmadım. Lütfen tekrar değerlendiriniz. | |
|
Aurélien Rhodanthe Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : bells Mesaj Sayısı : 1158 Yaş : 31 Kayıt Tarihi : 11/07/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı: 0/0
| Konu: Geri: Falcoln. Paz 13 Mart 2011, 21:02 | |
| Yıldız seviyeniz **** : 4 5 üzerinden değerlendiriliyor zaten. | |
|