Paganizm kökenleri dünyanın kadim doğa dinlerine uzanan spiritüel bir yaşam tarzıdır. Temelde kökleri Avrupa’nın eski dinlerindedir. [Burada kasıt yakındoğuyu da içine alan kültür dairesinedir, ancak elbette ki aslen tüm bir coğrafyayı kapsar.] Ancak takipçilerinin bir kısmı diğer ülkelerin yerel inançlarına da büyük önem ve değer verirler. Herşeydeki kutsallığa dair bir inanç dünyanın heryerinde bulunabilir. Paganlar bunu mirasları ve kökenleri olarak görüp, bunların modern yaşama uyumlu olacak şekilde adapte edilmiş formlarıyla, öncüllerinin inanç ve değerlerini korurlar. Doğanın kutsallığını kutlar ve herşeyde varolan ilahiliğe -evrenin içinden akan ve hem görülebilen hem de görülemeyen bilinemez tine– saygı duyarız.
Paganlar ilahi [lahuti diye de geçer,burada lahuti ve latuhi denebilir de.çn]olanı, eril veya dişil olan kutsal bütünün parçaları olarak her yönüyle onurlandırırlar. Her erkek ve kadın bir pagan için güzel ve eşsiz bir varlıktır. Çocuklara da sevgi ve saygı duyulur ve kuvvetli bir toplum bilinci mevcuttur. Tabiatın vahşi hayvan ve kuşlara yuvalık eden açık alanları ve ormanlarına derin ve içten bir sevgi besleriz. Paganizm, bireysel ruhani deneyimin önemini vurgular ve paganlar sıklıkla bu deneyimi sevdikleri doğal dünya ile kurdukları ilişki aracılığı ile yaşarlar. İlahi olanla birleşmeyi kendimizi doğanın gelgitlerine uyumlayarak ve içsel benliğimizi keşfederek gerçekleştirmeyi amaçlar ve bu ikisinin birbirinde yansıtıldığını görürüz. İlahi olanla bir aracının yardımı ile dolaylı olarak değil de kendi deneyimimiz içinde yüzyüze karşılaşmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bazı yollarda rehber ve öğretmenler bulunsa da, bu kişiler kendi bilgelik ve deneyimlerini sorumlulukları altındaki kişilerin ilahi olanla ilgili kendi anlayış ve yorumlarını keşfetmeleri için sunan birer hızlandırıcı rolü üstlenirler. Ritüellerimiz doğal döngüler ile uyum içinde olmamıza yardımcı olurlar, bu nedenle sıklıkla mevsimlerin dönüm zamanlarında, ay ve güneş’in safhalarında ve yaşamımızın dönüm noktalarında gerçekleştirilirler.
Paganizm dogmatik değildir ancak belirli pagan inançları vardır ki değişmez, ilahi uyumun, tanrıça suretinde olduğuna inanmak gibi. sadece odin ve mithra’ya bağlı eski nordik inançlarında tanrı (male god) kavramı vücut bulmuştur ancak oradaki pagan inanışlarda dahi tanrıça inancı mevcuttur. bazı paganlar tanrı ve tanrıçaların tıpkı bir insan topluluğu gibi bireylerden oluştuğunu savunurlar, isis ve osiris’in takipçileri ve doğu paganları ise çoğunlukla tüm tanrı ve tanrıçaların tek bir tanrı ve tanrıça’nın suretleri olduğuna inanırlar ki anadolu’da da bu inanış yaygındı. kesin olan şudur ki içinde tanrıça kavramını barındırmayan bir inanışı pagan diye niteleyemeyiz. zaten örgütlü tek tanrılı dinlerin en eski zamanlardan beri burada sayamayacağımız kadar çok örneğiyle kadını kötülemesi bu açıdan da çok ilginçtir. ayrıca pagan inanışları tüm dünyayı kaplayan tek bir yol değil insanların yaşadıkları yerler ve tarihlerinin ve atalarının getirdikleriyle değişkenlik gösteren ruh birliğidir. paganizmde mesih inancı yoktur, herşeyin düz bir çizgi gibi, hayatın diğer yaşam için bir sınav olduğunu savunan tek tanrılı inanca karşılık paganizm, fiziksel ölümden sonra yaşamaya ve yeniden doğmaya devam eden ruh ile tam bir daire şeklinde, herşeyin birbirini tamamladığı sonsuz bir döngüye sahip düşünce biçimini tanır. (yeniden doğuma inanmayan paganlar da mevcuttur.)
Her pagan için ortak olan şudur ki, toprak ana, gaia, yaşamın ve varolmamızın sebebidir ve ona aitiz. paganizm doğayı temel alır ve doğaldır. yeryüzünün ve kişinin gelişimi, değişimi ve dengesi hayati derecede önemlidir.
Toprak, hava, ateş ve sudur, paganlar için anlamı çok önemlidir.. bu dünyanın ve öte dünyanın eşiklerini oluştururlar, uyumun ve döngünün koruyucusudur onlar. pentagram da buradan gelir.
pentagram 5 köşeli yıldızdır. 4 elementi ve hepsini birleştiren ana gücü temsil eder.