Site Kurgumuz Var olma Savaşı2 Yıl Sonra
Echthrós'un Yükselişi
Vampir toplumu iyi günlerini 2 yıl öncesinde bırakmıştı. Artık düzen değişiyor ve Dünya git gide karışıyordu. Kaos, hayatta kalma savaşı ve kan açlığı vampirleri uçurumun kenarına sürükledi. Ancak yenilgiler sadece vampirler için geçerli değildi.
Apate’nin Nefilmleri ortalığı kasıp kavururken büyük bir darbe aldı, şehirlerinde kalıp korunmaya ve güçlenmeye karar verdiler. En azından bir kısmı.. Halen savaşan bir kaç nefilim bulmak mümkün.. Apate bunun suçlusu olarak annesi Gece Tanrıçası
Nyx’i gösteriyordu.
Nemesis’in ise öfkesi çok daha fazlaydı. Nefret Tanrıçası her zamankinden daha nefret doluydu. Ağzında metalik bir tat, vücudunda yayılan nefretle daha da artıyordu. Çünkü Nemesis’in kendi nefretinden yarattığı ırkı
Magnuslar yeryüzünden silinmişti. Bu Nemesis’i çileden çıkarmış ve tüm şehrini yok edip Dünya’ya zarar vermişti. Irklarının dönüştüğü hayvanları sırf magnuslarını hatırlattığı için katletmişti. Dünya’ya korkuyu, nefreti ve caniliği salmıştı. Ektiği tohumlar filizlenirken Nemesis’in öfkesi kat be kat artıyordu.
Magnusların yok edilmesinden Nemesis de annesini sorumlu tutuyordu, aynı kardeşi Hile Tanrıçası Apate gibi. Nyx’in ise ne nefilmlere ne de magnuslara dokunmuştu. O kimseyi cezalandırmazdı yeterince sinirlendirilmediği zamanlar… Ama O’nun işi çok daha zordu ve kızlarının yarattığı ırklarına dokunacak vakti yoktu. Çaylakları ve Vampirleri yoldan çıkıyorlardı. Onun öğrettiklerinin dışına çıkmışlardı. Nyx onlara sinirli değildi, tabii ki hepsinin özgür iradesi vardı ama
kan şehvetinin çocuklarını mahvetmesine göz yumamıyordu. Dünya üzerindeki Gece Evleri teker teker dağılıyor, saldırıya uğruyordu. Bazıları nefilm ve magnuslar tarafından, bazıları insanlar tarafındandı. Vampirlerin yeni yönetim biçimleri onları kısıtlasa da aldırmayanlar çoğunluktaydı.
Nyx yeni işaretlenecek çaylaklar için İz sürücülere talimat verecekti ama vazgeçti. Çünkü günden güne Gece Evleri kötüye gidiyor, bir bataklığa saplanıyordu. Nyx’in aklını kurcalayan o kadar zamandır hiçbir bozulmaya uğramayan Gecenin çocukları ve evlerindeki sorunun ne olduğuydu. Ne olmuştu da 2 yıl içerisinde her şey bu kadar çıkmaza uğramıştı? İnsan Dünyası’nda birçok savaş olsada bunların hepsinin bir nedeni olmuştu, fakat Nyx’in çocuklarının paylaşamadıkları neydi? Neden bir anda hepsi Tanrıçalarına karşı gelmeye başlamıştı. Bozulan Gece Evlerinde vampirler birden fazla kişiyle damgalanıyor, çaylaklar insanlardan besleniyor ve yarısından çoğu damgalanıyordu. Bazıları ise kan için insan öldürüyordu hem de bunu yapan Mavi Çaylaklardı. Nyx’in yarattığı çaylak ve vampirler… Vampirler yavaş yavaş değişirken Nyx öfkelendi ve tüm Gece Evlerine bir uyarı gönderdi. Sesi tüm Gece Evleri Yüksek Rahibelerinin içlerinde çağladı.
‘Artık yeni çaylaklar olmayacak. Sizler çaylaklarınızı mezun edin ve kendinize çekidüzen verin. Özgür iradenizi kötü şeyler için kullanmayınız.’
Tanrıça’nın isteği basitti ama Yüksek Rahibeler anlamakta ve uygulamakta yetersiz kalıyordu. Vampir ve çaylaklar katliamlarını sürdürüyordu. Nefilimlerin ve Magnusların kimlikleri ifşa olmuştu. Vampirler tarafından biliniyorlardı. Bu katliamlar için ırklar birbirini suçlarken Dünya’da biri onları izlerken fazlasıyla eğleniyordu. Ölüm Tanrısı!.. Kahkahaları yeni kurbanlarının gözlerinin dönmesine ve değişime uğramasına neden oluyordu. Dalga dalga yayılırlarken Dünya’da kan ve nefret cirit atıyordu.
Ölüm Tanrısı
Echthrós Dünya’ya inmiş ve kendine güzel bir yer seçmiş olan biteni izliyordu. Ölüm ve Yaşam arasındaki dengeyi sağlamak yerine daha da bozuyordu. Hiç kimsenin bilmediği ise, lanetini insanların üzerine salmış yeni bir ırk yaratmasıydı. Her ne kadar sayıları az olsa da fazla güçlüydüler. Ölüm Tanrısı Echthrós’un ırkının ortaya çıkmamasının nedeni ırkını insanlardan oluşturmasıydı. Irkın özelliği elektriği vücutlarından geçirebilmeleri ve çok iyi kullanmalarıydı. İnsanlar bir şeye çok kızdıklarında öfkelerini kontrol edemiyorlar ve işte o zaman Echthrós’un laneti işliyordu. Gözbebekleri büyüyor, irislerin rengi değişip parlak bir yeşil rengi haline geliyor, parmak uçlarında elektrik akmaya başlıyordu ve bir kişiyi öldürdüklerinde tamamen deliriyorlar ve Ölüm Tanrısı Echthrós’la iletişime geçebiliyorlardı. Ölüm Tanrısı’nın istekleri çok fazlaydı. Nefilmlerin ve Magnusların öldürülmesini istiyordu ama bunun Nyx’in vampirlerinin işiymiş gibi gösterilmesini istiyordu bu yüzden. Birkaç gezgin vampirler iş birliği yaptı. Vampirler sadece görüntüydü asıl işi
Progular yapıyordu. Vassaların yeryüzüne inip vampirleri koruması Ölüm Tanrısı’nın canını sıkmıştı. Vassaları ortadan kaldırmak istiyordu ama onlar ölümsüzdü. Ölüm Tanrısı Vassaları bir kenara bırakıp Nemesis’in üzerine oynamaya karar verdi. Sonuçta Nemesis yaralıydı, ırkını kaybetmişti ve şimdi intikam almak istiyordu. Nemesis’in ırkını kurutan Echthrós olsa da kendini iyi gösterecek ve Nyx’ten bitmez tükenmez intikamının bir bölümünü alacaktı.
Nemesis, Echthrós’la yaptığı birkaç görüşmeden sonra
Kırmızı vampirlerine daha da özgürlük tanımıştı. Kırmızı Vampirler kan ihtiyaçlarını karşılamak için küçük çocukları tercih ediyordu. Tulsa’daki çocukların ölümü çok fazla artınca Vassalar devreye girdi.. Yinede ölümler arttı. Toplum ikiye bölünüyordu. İnsanlar Vampirlere saldıramaya başladı. Kiliselerde toplanan gönüller Avcılar adında bir gruba katılarak vampirleri öldürmeyi öğreniyorlardı. İnsanlardan oluşan grup ilk başlarda ciddiye alınmasada verdikleri kayıp artmaya başlayınca Vampirler konseyi alarma geçti. Bir yandan suçlu vampirleri yakalamay çalışıyor, bir yandan düşmanlarlar savaşıyordu.
Kırmızı Vampirlere destek olan Echthrós,
Vassalarla anlaşma yapmak istedi fakat Vassalar onu çok iyi tanıyorlardı ve buna yanaşmadılar. Vassalar Dünya üzerindeki ölümün, katliamın ve kötülüğün arttığının farkındaydılar ve iyi olan mavi vampirlerin ve çaylakların yanında olacaklardı. Çünkü vampirler savaşmak için yaratılmamışlardı her ne kadar Erebuslara sahip olsalar da onların sayısı da azdı.
Vassalar Vampirler içinde oluşmaya başlayan örgütlerin yanında olacak ve yardım edeceklerdi. Element sahiplerini bir araya toplayan Konsey Nyx'nin çemberini kurdu. Çemberde özel güçleri olan vampirler bulunuyorlardı ve gerekli olduklarında savaşarak tüm güçleriyle olanlara meydan okuyorlardı.
Bunların dışında Kırmızı Vampir ve Çaylaklar Tsi Sgili kraliçesi Sorcha ile Yüksek Rahibeleri Josefine'in arasında kalmışlardı. İki kadının da farklı istekleri vardı. Kırmızılar kendi içlerin ikiye bölünmeye başladılar. Kan ve güç isteği onları daha da tehlikeli yapıyordu. İsteklerine göre hareket etmeye başlamışlardı. Ancak birleştikleri tek konu vardı Vampirler konseyini tanımamak. Konsey'in Kırmızıları yöntemeceğini savunuyordu. En azından bunu savunuyorlardı.
Dünya ırkların savaş alanı haline gelmişken insanlar için yaşam alanı daralıyor. Vassalar insanları korumaya ve iyiliğin Dünya’daki dengesini sağlamaya çalışırken karşılarında Ölüm Tanrısı Echthrós’u buluyorlar. İşler fena halde karışıyor. Herkes tarafını seçmiş, kılıçlar çekilmiş sadece küçük bir kıpırdanma gerekiyor, yere düşen bir kan damlası daha.
İşte o zaman Dünya büyük bir ring alanına dönecek. Kim savaşı başlatarak, ilk kanı dökecek? En önemlisi savaşı kim kazanacak? Sonunda Dünya’da hala yaşanacak bir alan kalacak mı?Darkness World'a aittir. Kopyalamak Kesinlikle yasaktır.
Emeği geçenlere Teşekkür ederiz...
-DW Yönetimi-