Beätrice Scavetta Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Mesaj Sayısı : 287 Kayıt Tarihi : 15/07/10
Karakter Detayı Statü: Üye Uyarı: 0/0
| Konu: Beätricee. Ptsi 15 Kas. 2010, 09:33 | |
| Karakter Adı : Beätrice Scavetta Kişisel Özellikleri : Sessiz sakin görünüşünün altında sinsidir.
Özgeçmiş : İşaretlenmeden önceki hayatını hatırlamıyor. Herkes gibi bi anne bi babası vardı.
Listedeki hangi gücü isterseniz yada daha farklı bir güç : Ölmüş kişilerin ruhlarını görüp onunla konuşabilme
Sizce Nyx size neden bu gücü bağışladı : İnsanları olacak kötü şeylerden haberdar etmem için
Bu gücün kurgunuza ne etkisi olacak: Güçlü bir vampirin gücüne güç katıcak
Örnek rp(zorunlu): Sisli, puslu geceye açtı gözlerini genç vampir. Dönüşeli bir gün olmuştu. Yeni görünüşüne daha alışamasada alışmaya mecburdu. Kırmızı vampir olmayı sevmiyordu zaten. Bir çok yönden zayıftı onlar. Güneşe çıkamıyorlardı, fotoğrafçı olmasına rağmen bütün güzellikleri kaçırıyordu işte bu sayede. Gününün çoğu uyuyarak geçiyordu. Tamamen zaman kaybı. Yatağının kenarına geçip esnedi yavaşça burnunda tek bir koku vardı, Kan. Öylesine susamıştı ki ilk gördüğü insanın boğazını parçalayabilirdi. Uslu vampirler gibi kan torbalarıyla idare edemezdi. Daha çok öldürmekten yanaydı. Kanın boğazından aşağıya inen enfes tadını düşününce ağzı sulanıyordu. Yatağın karşısında duran aynaya baktı. Yeni dövmelerine, Boş hilalinin içi dolmuş, kenarında eski çağlardan kalma mozaik desenler süslemişti. Yavaşça dokundu onlara, çok zarif görünüyordu. Ayağa kalkıp topuklu çizmelerini giydi. Avlanmaya hazırdı artık. Issız sokaklarda insan bulma umuduyla yola çıktı. Tamamen güdüleriyle hareket ediyordu. Mavi gözleri, susuzluğun ve vahşiliğin etkisiyle kırmızıya dönüşmüştü. Avladığı insanları seçiyordu. Tercihi yakışıklı erkeklerden yanaydı. Onları etkileyip sonrada öldürmek zevk veriyordu genç vampire. Ona doğru yürümekte olan genç adama gülümsedi. Takım elbiseli, dalgalı saçları rüzgarın etkisiyle savrulmuştu. İşten eve giden bir erkeğe benziyordu. Ama umrunda değildi. Adamın yeşil gözleri derindi aynı zamanda. Onu etkilemeye zamanı yoktu. Arzuladığı kanıydı şuan. Sinsice adamın arkasına geçip belinden kavradı ve kendine doğru çekti. "Sakin ol hayatım, kendini bana bırak." Adamın kulağına yaklaşıp fısıldarken aynı anda kokluyordu onu. Kalp atışlarını duyuyordu. Birazdan huzur bulacaksın zavallı insan. Burnunu boynuna bastırıp kokladı ve öptü. Bu onu sarhoş etmesine yeterdi. Nazikçe geçirdi dişlerini bedenine. Adam, karşı koymaya çalıştıkça Bee onu daha fazla sarıyordu. Onu engellemeye çalışan kolları yer çekiminin etkisiyle yere düştü. Adam'ın dudakları aralandı ve inledi. Adamın inlemelerini umursamadan daha çok bastırıyordu tenine dişlerini. Ta ki bedeni bir çuval gibi kollarında sallanana kadar. Cansız yakışıklı bedeni yavaşça yolun kenarına çekip bıraktı. Yazık oldu.Artık bir bara gidip bir şeyler içebilirdi.
Sarı saçlarını geriye doğru savurdu yavaşça. Bedenini zor ayakta tutuyor gibiydi. Görüşü kararıyor, bulanıyordu. Böyle olmasının tek bir nedeni vardı. Avlandığı adam alkollüydü. Kanına karışan anason onuda etkilemişti. Hıçkırdı ve gülümsedi. Bulutların üstünde yürüyordu sanki. Gülmemek için kendini tutuyordu. Etraftaki herşey ona komik gelmeye başlamıştı. Barın kapısını itip içeri girdi. Karanlıktaki insanlar üstüne geliyordu sanki. Gülümsedi kendi kendine. Fazla insan yoktu ki. Toparla kendini. Sarhoş olan beynine hükmetmeye çalıştı kadın. Toparlanmak zorundaydı. Hiç değilse düzgün davranmalıydı. Bara yaklaşıp sertçe elini vurdu masaya. "Kırmızı şarap" Barmenin gözleri önce işaretine sonra kendisini süzerken genç vampirin yüzünde çarpık bir gülümseme oluşuyordu. Ve birden eli işaretine gitti. Onu kapatmayı unutmuştu ve insanların arasında böyle dolaşması yasaktı. Kendini deşifre etmemesi gerekiyordu. Hele ortada ölü, yakışıklı bir ceset varsa. Ama onun öldürüdüğünü kim kanıtlayabilirdi ki ortada bir sürü kırmızı vampir ve çaylak vardı. Biraz olsun rahatladığını hissetti. Böyle düşünmek sarhoşluğunu bile bir nebze olsun geçirmişti. Daha mantıklı düşünebiliyordu. Sinsi gözleri etrafı süzerken tanıdık bir yüz gördüğünü sandı. Gözlerini ovuşturup tekrardan baktı. Ve boğazının düğüm düğüm olduğunu hissetti. Aaron, ordaydı. Bu mümkün değil. Sarhoşluğunun etkisi olduğunu düşündü. Yavaşça adama doğru yürümeye başlarken geçmişi gözünün önünden geçiyordu. Çok eskiydi. İşaretlenmeden önceye kadar. Kalbi ağzından çıkacak gibi atıyor, yanılma umuduyla ona doğru yürüyordu. Görüntü hiç bir şekilde değişmiyordu o gerçekten Aarondu. Gözlerini gözlerine kenetleyince birden başı döndü ve Nefilim'in kucağına düştü. Üstünden kalmaya çalışırken özür geveliyordu yavaşça ve tekrardan gözlerine baktı.
"Aaron, sensin."
En son Beätrice Scavetta tarafından Cuma 03 Ara. 2010, 15:39 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
Carmella Decartius Moskova Baş İblis Efendisi
Mesaj Sayısı : 1257 Yaş : 28 Kayıt Tarihi : 12/07/10
Karakter Detayı Statü: Moderatör Uyarı:
| Konu: Geri: Beätricee. Ptsi 15 Kas. 2010, 09:42 | |
| | |
|