Ira Scneider Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : Rara. Nerden : Milano. Mesaj Sayısı : 228 Yaş : 27 Kayıt Tarihi : 28/10/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Y S A N D R E . Cuma 29 Ekim 2010, 11:39 | |
|
|
Blood is Life.
Bazen kimsenin yerimde olmak istemediğini düşünürdüm. Şimdi bundan eminim. Karlı bir gecede California'nın Los Angeles kentinde gelmişim dünyaya. Benim, annemin ve babamın hastanede çekilmiş fotoğraf hala gelir aklıma. Normal bütçeye sahip bir ailenin çocuğuydum ben. Yine de hiçbir zaman para konusunu dert etmedim. On iki yaşıma kadar normal geçti hayatım. Annem gözlerimin önünde hayatını kaybedene kadar. Arabanın fren sesi hala çınlıyor kulaklarımda. Ve annemin haykırışı... Bu konuda kendimi suçladım hep. Eğer benim uyuşukluğum olmasaydı annem hayatta olurdu şuan. Kazadan sonra babamın gelip bir damla gözyaşı bile dökmeden, kibirli bir ifadeyle beni eve sürüklediğini hatırlıyorum. Haftalarca ağlayıp kendimden nefret etmiştim. Onu hala özlüyorum. Bundan iki yıl sonra başka bir kadınla evlendi babam. Zaten annemi hiç sevmediğini de düşünmüyor değilim. Giderek koptum babamdan. Sanki o yokmuş gibi davranıyordum. O da ben yokmuşum gibi hayatını devam ettiriyordu. On dört yaşıma bastığımda düz liseye başladım. Hayatıma devam ediyordum. Tabii buna hayat denebilirse. Anneme olan özlemim hep içime attım. Kimseyle konuşmadım. Babam ne kadar asosyal olduğumdan şikayet ediyordu. Kimse umurumda değildi ki... On altıncı yaş günüm berbat geçti. Babamın zoraki sevgi gösterilerine aldırmadım. Benim dışımda herkes eğleniyordu. Partinin yarısında kimseye farkettirmeden evden çıkıp şu varoş barlardan birine gittim. Buraya bir iki kez arkadaşım Maryse sayesinde gelmiştim. Hoşuma gitmemişti pek ama gidebileceğim en iyi yer burasıydı. Bir ara tuvalete saçımı düzeltmeye gidiyordum. Koridordan geçerken siyah bir sülietin koridorun sonunda bana baktığını gördüm. Bu bir adamdı ve işaretinden ne olduğunu anlamak kolaylaşıyordu. Yerimden kımıldayamamıştım. Kaçmam gerekiyordu ama yapamıyordum işte. Sonra adam bir parmağını bana doğrultarak kutsal kelimeleri söyledi. " Ysandre Wyngér! Gece seni seçti; ölümün doğuşun olacak. Gecenin tatlı sesine kulak ver. Kaderin seni Gece Evi'nde bekliyor." Derin bir acıyla sarsıldım. İşte bu gün herşeyi bekliyordum ama bunu beklemezdim. Şimdi ne yapacaktım ben? Üç gün boyunca uyduruk bir motelde kalıp kafamı toplamaya çalıştım. İç sesim susmak bilmiyordu. Sen bir ucubesin, sen bir ucubesin... Evet, ben bir ucubeyim. Nereye gidecektim peki? Daha reşit bile değildim. Kimse sümsük bir liseliyi evine almazdı. Başım zonklaya zonklaya uyudum. Üçüncü gece uyurken bir rüya gördüm. Hayal meyal hatırlıyorum. Issız ve karanlık bir yerdeydim. Ama karanlık korkutmadı beni. Birden parlak bir ışığın gitgide bana yaklaştığını gördüm. Bana gelen şeyin bir kadın olduğunu fark ettim. İnanılmaz güzellikteydi. Kömür gibi upuzun simsiyah saçları ve aynı renk gözleri vardı. Teni mat ve beyazdı. Uzun simsiyah bir elbise giymişti. Bir şey dememe fırsat bırakmadan ellerini havaya kaldırdı ve şöyle dedi. " Nyx seni kutsasın evladım. " Ne olduğumu kabul etmek istemiyordum. Vampir olduğumu kabul etmek istemiyordum. Kaderim her ne kadar bunu vurgulasa da... Ama sorularımın cevabını bulabilmemin tek bir yolu vardı. Gece Evi'ne gitmeliydim.
|
Dönüm Noktası. Bende aynen öyle yaptım. Gece Evi'ne alnımın ortasında 'Bana bakın!' diye bağıran ay işaretiyle yürüyerek gitmek kolay olmadı hiç. Oraya geldiğimde bana ailedenmişim gibi davrandılar. Orasıda benim gibi bir sürü vampirle doluydu. Vampir denmiyor bize aslında. Tam olarak dönüşümümüzü tamamlamamışız. Tam da Gece Evi'ne alışmışken bir gün dersin ortasında kan kusmaya başladım. Öleceğimi biliyordum evet. Bilincimi kaybettikten sonra kendimi başka bir yerde buldum. Tünellerde. Büyük bir açlık hissiyle sarsıldım. Ne olmuştu bana? Aynaya baktığımda safir rengi işaretimin kan kırmızısına döndüğünü farkettim. Ama benim ölmem gerekmiyor muydu? Vücudum değişimi reddetmemiş miydi? Sonra tünelde benim türümden olan çaylaklarla karşılaşmıştım. Onlar gayet normal davranıyor ve hayatlarından memnun gibi davranıyorlardı. Bir kaç ay boyunca tünellerde yaşadım. Gece Evi'ne dönmek istiyordum yine. Gece Evi, Kırmızı Çaylak'ların geri dönmesine dair bir karar belirleyene kadar tünellerde kaldım. Oraya geri döndüğüme pişman değilim.
Ruhun Derinlikleri.
İyi biri olmaya çalışırım genelde. Çok küfrettiğimi söylerler ama bu alışkanlığımdan kurtulmaya çalışıyorum. Umursamazım. Biraz salaşım. Dalga geçmeyi, tembelliği, uyumayı ve eğlenmeyi severim. Tabi eğlence de eğlenceye benzeyecek. Kıskanç değilim. Fazla sinirlenmem aksine sinirleneceğim birşeye gülerim. Karşımdaki insanı sinir eder bu davranışım. Erkekler umrumda değil ve hiçbir zamanda olmayacağını düşünürüm. Tek başına mutlu olduğuna inanmışımdır hep. Ama yanlış anlaşılmasın, arkadaş edinmeyi de severim. Gerçek bir arkadaş ama. Birşeyden kolay kolay etkilenmem. İnsanların ne düşündüğü umurumda değildir. Aşka inanmam. İnanmam için aşık olmam gerek. Kolay kolay üzülmem, ağladığımı babam dışında kimsenin görmediğini sanıyorum. Üzülecek bir şeyimin olmadığındandır belki de. Sürtüklerden, sürtük olmaya çalışanlardan nefret ederim. Her ne kadar bende söylesemde yalanı sevmem. Bir insanı asla tanımadan yargılamam. Ayrıca biriyle ilk defa konuşurken huysuzluk yapmam. Ah, gelelim huysuzluğa. Huysuz değilimdir pek. Eğer kötü anıma gelmediyseniz sizi terslemem. Nazik olmaya çalışırım. Erkeklerle aram iyi değildir pek. Sadece lisede Shane vardı ama o da sadece arkadaşımdı. Yılışık, egosu çok yüksek, fazla maço erkeklerden hoşlanmıyorum. Ayrıca t-şhort değiştirir gibi kız değiştiren erkeklerden de iğrenirim. Bunun dışında sevmediğim fazla bir şey yok. Yani sanırım.
Aynadaki Yansıma.
Kişiliğime hiç ama hiç uymayan altın sarısı, dalgalı saçlarım var. Çoğu zaman dağınıktır. Onları açık bırakmayı severim. Gözlerim buz mavisiydi Kırmızı Çaylak olmadan önce. Sonradan Kan Kırmızısı oldular. Onları çevreleyen kuzgun karası uzun kirpiklerim var. Tenim bembeyaz. Bundan bazen yakındığım oluyor. Ama bronzlaştırıcılar ne güne duruyor? Zarif ama kıvrımlı hatlara sahip olsam da atletik bir vücuda sahibim. Yediklerime dikkat etmem. Hiçte aklıma gelmedi diyebilirim. Yaşıma göre normalden çok az daha uzunum ama memnunum bundan. Dudaklarım dolgun ve her zaman şeker pembesi renginde. Vicudumda en sevdiğim yer dudaklarım sanırım. İnsanlar anneme benzediğimi söylerler hep. Babamında, benim erkek çocuğu olmamam dışında bana olan kızgınlığı bu yüzden belki de.
En son Ysandre Wyngér tarafından Çarş. 23 Şub. 2011, 18:10 tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi | |
|
Ira Scneider Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : Rara. Nerden : Milano. Mesaj Sayısı : 228 Yaş : 27 Kayıt Tarihi : 28/10/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Geri: Y S A N D R E . Cuma 29 Ekim 2010, 11:46 | |
| İ L İ Ş K İ L E R & OLUMLU & SEVDİĞİM PROFESÖRLER | Hoşlandığım insanlardan biri. Bazı profesörlerin aksine Kırmızı Çaylak'lara da Mavi Çaylak'lara davrandığı gibi davranıyor. Bu çok hoş bir davranış. Gece Evi'nde olanlar gözünden kaçmıyor. Dersini bazen eksemde beni yargıldığını görmedim hiç. | OLUMLU & EN YAKIN DOSTUM | O Gece Evi'nde en yakın ve tek dostum. Onunls kırmızı çaylak olmadan önce de takılırdık ama artık daha yakınız. Kırmızı Çaylak olmama rağmen beni yargılamıyor. Ayrıca suç ortağım ve oda arkadaşım. Ortak bir düşmanımız var. September. İkimizde nefret ediyoruz ondan. Karanlık Kızlar'ı sevmiyorum aslında. Ama Lady diğerlerinden farklı. Onu gerçekten çok seviyorum. Değer verdiğim nadir kişilerden. Ömür boyu dost kalacağız, biliyorum... |
En son Ysandre Wyngér tarafından Salı 02 Kas. 2010, 14:53 tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi | |
|
Órelindë Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : Bella/Bell/Bells/B/M/Darcia Nerden : Elf Diyarı Mesaj Sayısı : 312 Yaş : 29 Kayıt Tarihi : 28/10/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Geri: Y S A N D R E . C.tesi 30 Ekim 2010, 12:22 | |
| x Rahibe Elizabeth ile Rahibe Bellatrix Gece Evlerini yatıştırmak için bir görevdedirler. İlk olarak Tulsa Gece Evi'ne gelmişlerdir. Burada bazı Profesörler öldüğü için onların yerine geçmişlerdir. Bu sırada Ysandre ile iyi anlaşmaya başlamışlardır. Tıpkı kardeş gibi olmuşlardır. aklıma gelen bu oldu istersen değiştirebilirim | |
|
Ira Scneider Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : Rara. Nerden : Milano. Mesaj Sayısı : 228 Yaş : 27 Kayıt Tarihi : 28/10/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Geri: Y S A N D R E . C.tesi 30 Ekim 2010, 12:32 | |
| | |
|
Órelindë Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : Bella/Bell/Bells/B/M/Darcia Nerden : Elf Diyarı Mesaj Sayısı : 312 Yaş : 29 Kayıt Tarihi : 28/10/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Geri: Y S A N D R E . Salı 02 Kas. 2010, 14:34 | |
| | |
|
K. Lady Walsh Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Mesaj Sayısı : 184 Yaş : 29 Kayıt Tarihi : 30/09/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| |
Ira Scneider Lütfen rütbe edinin, yoksa oyuna dahil olamazsınız!
Lakap : Rara. Nerden : Milano. Mesaj Sayısı : 228 Yaş : 27 Kayıt Tarihi : 28/10/10
Karakter Detayı Statü: Uyarı:
| Konu: Geri: Y S A N D R E . Salı 02 Kas. 2010, 14:54 | |
| | |
|